13.04.2025 - 02:01 | Son Güncellenme:
Bilinçsizce kullanılan bitkisel karışımlar cildin doğal yapısını bozabilir ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Medicana International İstanbul Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Merve Akbay, bitkisel karışımların cilde verdiği olası zararlara ve cilt sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine değindi…
Cildin vücudu dış etkenlerden koruyan önemli bir bariyer görevi gördüğünü belirten Uzm. Dr. Merve Akbay, “Epidermis tabakasındaki lipitler, su kaybını önleyerek cildin nemli kalmasını sağlar. Ancak bazı bitkisel karışımların içeriğinde bulunan uçucu yağlar, asidik veya alkali maddeler bu doğal bariyeri zaman içerisinde zayıflatabilir. Özellikle limon suyu, sirke gibi asidik maddeler cilt pH’ını bozarak bariyerin zayıflamasına yol açar. Bu da ciltte kuruluk, hassasiyet, kaşıntı ve tahriş gibi problemlere neden olabilir. Cilt bariyerinin bozulması, çevresel toksinlerin ve mikroorganizmaların cilde daha kolay nüfuz etmesine yol açar. Bu durum, enfeksiyon riskini artırırken cilt hastalıklarının da kötüleşmesine neden olabilir” dedi.
Egzamaya yol açabilir
Bitkisel karışımların içerdiği bazı doğal maddelerin ciltte alerjik reaksiyonlara yol açabileceğine değinen Uzm. Dr. Merve Akbay, “Lavanta yağı, çay ağacı yağı, nane yağı ve bazı çiçek özleri, hassas ciltlerde kontakt dermatite neden olabilir. Kontakt dermatit ciltte kızarıklık, şişlik, kaşıntı, kabarcık ve soyulma gibi belirtilerle kendini gösterir. Özellikle egzama veya atopik dermatit gibi kronik cilt hastalıklarına sahip bireylerde bu tür alerjik reaksiyonlar daha şiddetli olabilir. Bitkisel karışımların içeriğinde bulunan polen, reçine veya esansiyel yağlar da alerjik reaksiyonlara yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Ciltte yanık oluşabilir
“Bazı bitkisel içerikler güneş ışığıyla temas ettiğinde ciltte fototoksik veya fotoalerjik reaksiyonlara neden olabilir. Özellikle bergamot, limon, portakal ve greyfurt gibi narenciye türlerinden elde edilen uçucu yağlar, ciltte güneşe maruz kaldığında hiperpigmentasyon, yanık ve lekelenmeye yol açabilir. Bu tür reaksiyonlar, ciltte kalıcı lekelerin oluşmasına ve cilt tonunun düzensizleşmesine neden olabilir. Ayrıca St. John’s Wort (sarı kantaron) gibi bazı bitkisel ürünler de güneş ışığına duyarlılığı artırarak ciltte tahrişe ve yanıklara yol açabilir” şeklinde konuştu.
Tahrişe neden olabilir
Evde hazırlanan bitkisel karışımlarda doğru dozajı belirlemenin zor olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Merve Akbay, “Aşırı konsantre bitkisel yağlar veya özler ciltte ciddi tahrişe yol açabilirken, düşük dozajlar da etkisiz kalabilir. Ayrıca kullanılan bitkisel ürünlerin saflığı da büyük önem taşır. Piyasadaki bazı bitkisel yağlar veya özler katkı maddeleri, koruyucular veya kimyasallar içerebilir. Bu tür katkılar ciltte irritasyona, alerjik reaksiyonlara ve diğer dermatolojik problemlere neden olabilir. Örneğin, saf olmayan bir çay ağacı yağı ciltte yanma hissi, kaşıntı ve tahrişe neden olabilir. Bitkisel karışımların raf ömrü, saklama koşulları ve hijyenik şartları da kullanım sırasında göz önünde bulundurulmalıdır. Akne, rozasea, seboreik dermatit gibi bazı cilt hastalıkları yanlış bitkisel karışımların kullanımıyla alevlenebilir. Hindistancevizi yağı gibi komedojenik (gözenek tıkayıcı) özelliğe sahip ürünler, akneye yatkın ciltlerde sivilce oluşumunu artırabilir. Aynı şekilde, alkol bazlı bitkisel tonikler hassas ciltlerde kuruluğa, kızarıklığa ve tahrişe yol açabi-lir. Rozasea gibi damar genişlemesiyle karakterize cilt hastalıklarında, nane yağı veya mentol içeren ürünler ciltte yanma hissine ve kızarıklığın artmasına sebep olabilir. Bu nedenle, cilt tipine ve mevcut cilt sorunlarına uygun ürünlerin tercih edilmesi büyük önem taşır” dedi.
Her madde güvenli değil
Her doğal maddenin cilt için güvenli olmadığına değinen Uzm. Dr. Merve Akbay, “Bazı bitkisel içerikler toksik etkilere yol açabilir. Arsenik içeren bazı bitkisel karışımlar zehirlenmeye neden olabilir. Bitkisel ilaçların ve karışımların içeriğinde bulunan bazı alkaloidler, fla-vonoidler veya fitokimyasallar cilt üzerinde zararlı etkilere yol açabilir. Özellikle uzun süreli kullanımda bu tür toksik maddeler ciltte kronik tahrişe, alerjik reaksiyonlara veya ciddi dermatolojik sorunlara neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Bilinçsiz uygulanan tedaviler cilt hastalıklarının ilerlemesine neden olabilir
Akbay, “Bitkisel karışımlarla cilt hastalıklarını tedavi etmeye çalışmak, bazen doğru tıbbi müdahalenin gecikmesine yol açabilir. Egzama, sedef hastalığı veya cilt kanseri gibi ciddi cilt rahatsızlıkları için sadece bitkisel ürünlere güvenmek hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Gecikmiş tıbbi müdahale, hastalığın tedavisini zorlaştırabilir ve kalıcı cilt hasarlarına yol açabilir. Doğal bitkisel karışımlar her ne kadar cazip ve sağlıklı bir alternatif gibi görünse de cilt sağlığı açısından bilinçli kullanılmadığında ciddi zararlara yol açabilir. Deri bariyerinde bozulma, alerjik reaksiyonlar, fototoksik etkiler ve cilt hastalıklarının alevlenmesi gibi riskler göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle kronik cilt hastalıkları olan bireyler, herhangi bir bitkisel ürünü kullanmadan önce mutlaka bir dermatoloji uzmanına danışmalıdır” şeklinde konuştu.
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran oyuncu Sibel Taşçıoğlu'na veda paylaşımı yapmayan Evrim Alasya'dan sert açıklama geldi.