15.08.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı - 1979 Dünya Çocuk Yılı’ydı... O günden sonra her 23 Nisan’da neşeyle söylediğimiz “Bir dünya bırakın biz çocuklara” şarkısının sözleri TRT’nin düzenlediği Çocuk Şarkıları Yarışması’nda o yıl birinci olmuştu. Sözleri Adnan Çakmakçıoğlu’na ait bu şiirde çocuklar “Bir bahçe bırakın biz çocuklara, göklerde yer açın uçurtmalara” diye seslenir büyüklere... O naif çağrının yerini artık haklı bir öfke aldı. BM bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) ardından yayımlanan İklim Raporu “iklim değişikliğinin yaygınlaştığı, hızlandığı ve yoğunlaştığı” tespitine yer verdi. Geçtiğimiz haftalarda Ege ve Akdeniz’deki yangınlar bu hafta Karadeniz’de yaşanan seller ve diğer afetler iklim krizinin kapımızdan içeri girdiğini gösteriyor. Artık daha fazla kulak vermemiz gereken birileri var.: Uzun zamandır iklim krizine karşı harekete geçilmesi için eylem yapan Z kuşağının iklim aktivistleri. Şimdi söz onların.
Yiğit Özer (16):
“Yarın çok geç olacak”
İçinde bulunduğumuz krizden insanları bilinçlendirmeye yönelik ve yalnızca doğanın dengesini korumayı gözeten sistemlerle kurtulabiliriz. Şimdi harekete geçmezsek yarın çok geç olacak. Global bir aktivistim. Dövizimin üzerine insanların gördükten sonra akıllarında soru işareti bırakacak sloganlar yazıp kendimi sokaklara, herkesin görebileceği meydanlara atıyorum. Genç aktivistlerden oluşan ekibimiz Youth For Climate Türkiye ile de sosyal mecrada sayısız bilgilendirici ve farkındalık uyandırıcı içerik ve etkinlikler hazırlamaya devam ediyoruz. Şu ana kadar ortaya çıkardığımız en büyük proje “Okulda İklim Öğret” kampanyamız. İmza kampanyamızın amacı, iklim değişikliğinin öneminin anlaşılması ve okutulmak üzere okul müfredatına eklenmesi.
Sera Çamaş (16):
“Sanal orman gerçeğe dönüştü”
Orman yangınlarını ve kesilen ağaçları görünce küçüklerde ağaçların önemiyle ilgili farkındalık oluşturmak için @sanalorman hesabı açtım. Çocuklardan ağaç resimleri istedim ve gelen resimleri ağaçlar hepimizin etiketiyle paylaştım. 3 bine yakın ağaç resmî geldi ve çocukların ağaçlarıyla oluşan online sergi açıldı. Sanal orman Edirne’de 25 bin ağaçlık gerçek bir orman oldu. Sanal orman, farkındalığın artması umuduyla çocukların resimleriyle her geçen gün büyüyor.
”Bilgilendirici içerikler paylaşıyoruz” Deniz (13) - Doruk Dolapçıoğlu (16):
@yokolmadanhareketegec adlı sosyal medya hesabımızda iklim grevlerini, videoları ve bilgilendirici içerikleri paylaşıyoruz. İşin bir boyutu farkındalık yaratmaksa diğer bir boyutu da karar alıcılardan harekete geçmelerini talep etmek. Bunun için ise Greta Thunberg’in başlattığı küresel iklim hareketinin bünyesinde bulunan Fridays For Future Türkiye çatısı altında etkinlikler, küresel iklim eylemleri ve yayınlar düzenliyoruz.
Defne Sağkal (18):
“Bireysel olarak da fark yaratın”
İklim kriziyle mücadelede hükümetlerin aldığı kararlar en büyük role sahip. Bu yüzden insanları bilinçlendirip dünya çapında taleplerimizi dile getirmek birincil amacımız. Burada da aktivizm devreye giriyor. İnsanlar genelde kendi aksiyonlarının çok büyük bir fark yaratmayacağını düşünüyor ancak durum böyle değil. Kampanyalar imzalayıp yürüyüşlere katılmanız, sürdürülebilir beslenme için yerel ve ekolojik ürünleri mevsiminde tercih etmeniz ve daha az tüketim yapmanız büyük bir fark yaratır.
“125 haftadır iklim için grevdeyim” Deniz Çevikus (12):
125 haftadır her cuma pankartımla iklim için okul grevi yapıyor, Fridays For Future Türkiye’den arkadaşlarımla beraber iklim krizine dikkat çekmeye çalışıyorum. Her iklim aktivisti kendi ülkesinde değişimi başlatırsa, bütün dünya değişir. Aslında herkesin iklim aktivisti olması gereken bir dönemden geçiyoruz. 24 Eylül’de küresel iklim grevi daha yapacağız. O gün herkesi bizimle birlikte olmaya davet ediyoruz.
Hazal Kara (17):
“Artık boş vaatler istemiyoruz”
Hiç şüphesiz, temel sorun hükümetlerin ve şirketlerin iklim krizini göz ardı edip kirliliğe sebep olan faaliyetlerini devam ettirmeleri. Artık boş vaatler istemiyoruz demenin zamanı geldi. İklim İçin Gençlik Türkiye ve Fridays For Future Digital gibi farklı aktivist toplulukların bir parçasıyım. Bu gruplarda genellikle basın işlerinde ve kampanya organizasyonunda destek veriyorum. Fridays For Future hareketinin haber bülteni üzerinde çalışıyorum. İklim politikasının etik yanı ve yenilenebilir enerjiler hakkında doğru sanılan yanlışlar üzerine makaleler yazdım.
“Birlikte hareket etmek daha etkili” Duru Barbak (18):
İklim krizi sorununun daha derininde insanlığın kendini doğadan üstün görmesi ve doğanın üzerinde bir hak iddiasında bulunması yatıyor. Fridays For Future Turkey olarak iklim grevleri organize ediyoruz. Aynı zamanda arkadaşımla birlikte sosyal medya üzerinden “1.5derece” adlı blogdan iklim krizi ve çevre sorunlarıyla ilgili içerik üretiyoruz. İklim kriziyle mücadelede birini çağırmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü eğer yeterli sayıda iklim akitivisti olabilirsek zaten karar alıcılar gerekli politikaları uygulamak zorunda kalacaklardır. İklim kriziyle mücadele etmek isteyenler bir çevre kuruluşuna veya hareketine katılabilirler çünkü birlik olarak hareket edince hem çok daha etkili oluyor hem de motivasyon sağlıyorsunuz.
“24 Eylül’de yeniden sokaklardayız” Ela Naz Birdal (15):
İklim krizi her bölgeyi eşit şekilde etkilemiyor. İklim krizine en az katkıda bulunan bölgeler şu an iklim krizinden en çok etkilenen yerler. Bu adaletsizliğe dur demek ve geleceğimiz için harekete geçmek için iklimle beraber bakış açımızı da değiştirmeliyiz. Youth For Climate Türkiye ekibi olarak ilk grevimizi online olarak gerçekleştirdik ama 24 Eylül’de tekrardan sokaklardayız ve bu da bizi çok heyecanlandırıyor.
“Geçmiş kuşakların hatalarının bedelini ödüyoruz” Atlas Sarrafoğlu (13):
Z kuşağı bu dünyanın geleceğini ve sistemi değiştirmeye açık bir kuşak. Aşırı tüketim ve fosil yakıtların dünyamıza ne yaptığına şahit oluyoruz. Bizim sorumluluğumuz olmamasına rağmen son 3 senedir bulabildiğimiz her platformda iklim krizini anlatıyoruz. Sınırlı kaynakları olan bu dünyayı sınırsız kullanan geçmiş kuşakların hatalarının bedelini ödüyoruz şimdi. 10’uncu sınıfa geçtim. Son 9 yıl içinde okul kitaplarında iklim krizinin yeterince öğretilmediğini fark ettim. İçinde aktif olarak bulunduğum İklim İçin Gençlik (Youth For Climate Türkiye) ekibi ile “Okulda İklim Öğret” kampanyasını başlattık.
İklim değişikliği eğitimi her sınıf düzeyinde sağlanmalı. Okul ve üniversite binaları ve kampüsleri, müfredat oluştururken sürdürülebilirlik konusunda örnek teşkil etmeli. Tarafsız iklim bilimi ve verilerine ücretsiz erişim sağlamak için ulusal yasalar uygulanmalı. Gençler çözüm odaklı, eşitlikçi, yaratıcı yetileri göz önünde bulundurularak, eğitim müfredatı hazırlık ve karar alma sürecine dahil edilmeli. Tüm okul çağındaki gençlere ve çocuklara yerli halkların bilgi ve uygulamalarını da içeren (ancak bunlarla sınırlı olmayan) doğa ile bağlarını öğrenme fırsatı sağlanmalı.