Bireysel tedaviler öne çıkıyor

Her 8 kadından birini etkileyen meme kanseri, dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana ekim ayı, Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak kabul ediliyor. Meme kanserinin, memede sınırlı veya meme ile beraber aynı tarafta bölgesel; koltuk altı lenf nodlarında sınırlı ise erken evre hastalık olarak kabul edildiğini ifade eden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Umut Demirci, ileri evre (metastatik) meme kanserinde ise yayılım olan bölgelere göre kemik ağrısı, halsizlik, nefes darlığı gibi yakınmalar görülebildiğini söylüyor. Dünyada hastaların tanı anında yüzde 6 gibi düşük bir oranı metastatik iken, ülkemizde bu oranın yüzde 11 olduğunu belirten Prof. Dr. Demirci, erken evrede tedavi edilen yaklaşık 4 hastanın birinde, ilerleyen dönemde meme kanserinin tekrarladığını ve metastatik hastalık geliştiğini söylüyor.

 Metastatik meme kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Demirci, 15 yıl önce tüm hastalara aynı tedaviler uygulanırken günümüzde hastanın fiziksel ve tümör özelliklerine göre farklı tedaviler uygulanabildiğini belirtiyor. Metastatik meme kanserinde, özel durumlar dışında, hormonal tedavilerin ön planda düşünüldüğünü belirten Prof. Dr. Demirci, “Bu hasta grubunda hormonal tedaviye eklenen CDK inhibitörleri gibi yenilikçi tedavi yaklaşımları ile hastaların yaşam süreleri uzamış ve yaşam kalitesi iyileşmiştir. Bu yeni ilaçlar yakın zamanda ülkemizde de ruhsat almıştır. HER2+ metastatik meme kanseri ise HER2 bloke edilmesi ile hedefli tedavilerin temel uygulama alanıdır” diyor. Meme kanseri tedavisinin günümüzde hasta ve tümörün biyolojik özelliklerine göre daha bireysel hale geldiğini de sözlerine ekleyen doktor, bu yaklaşım ile tedavi başarısının arttığını ve yan etkileri azalttığını söylüyor.