PazarBilginin değeri petrolü geçti!

Bilginin değeri petrolü geçti!

25.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Global ekonomi raporlarına göre dünyada en fazla gelir elde eden kurumlar teknoloji şirketleri. En değerli olanları veriyi işleyen, yani bilgiyi ekonomik değere çevirenler

Bilginin değeri petrolü geçti

Dünyanın en değerli tabii kaynağı; petrol... “Kara altın” petrol rezervlerine kimin hakim olacağı, uzun yıllardır Ortadoğu’nun kaderini ve 100 yıldan fazladır dünya ekonomisinin dinamiklerini belirliyor. Tarihin en zengin adamı kabul edilen John D. Rockefeller, 1870’te Amerika’da Standard Oil şirketini kurduğunda, akıl almaz bir servete sahip olma yolundaki en büyük adımı atmıştı. Rockefeller 1900’lere gelindiğinde öyle bir güce sahip oldu ki ABD hükümeti bir dizi yasal düzenlemeyle duruma el koymak zorunda kaldı.

Haberin Devamı

Kimsenin petrol üzerinde tekel oluşturmasına imkan vermeyen bu yasa halen geçerliliğini koruyor. Ancak söz konusu yasanın petrolden bile güçlü yeni bir ekonomik değer karşısında işlevini yitirmesi an meselesi: Bu yeni değer kaynağının adı “bilgi”.

Tüketiciler üretiyor

Bilgiyi akaryakıta benzetecek olursak, işlenmemiş halini “veri” olarak kabul edebiliriz. Global ekonomi raporlarına göre dünyada en fazla gelir elde eden kurumlar teknoloji şirketleri. En değerli olanları veriyi işleyen, yani bilgiyi ekonomik değere çevirenler. Google, Microsoft, Facebook, Apple ve Amazon dünya üzerindeki veriyi domine ediyorlar. The Economist’in raporuna göre bu şirketlerin 2017 ilk çeyreğindeki net kârı 25 milyar dolardan fazla. 2016’da Facebook ve Google, tek başlarına ABD’deki online reklam gelirlerinin büyümesinden sorumlu oldu. Amazon ise Amerikalılar’ın online harcadığı her 1 doların neredeyse 50 cent’ine sahip oldu.

Haberin Devamı

Veri ekonomisi, resmi verilere göre petrol ekonomisini geçmiş durumda. Ancak verinin ekonomik değere dönüşümü petrolden çok farklı. Her şeyden önce petrol sınırsız değil, tükenecek. Ancak veri, teknoloji var olduğu müddetçe değerini koruyacak. Verinin nasıl toplandığı, nasıl işlendiği ve nasıl alınıp satıldığı sürekli değişiyor, yenileniyor. Üstelik veriyle yaratılabilecek ürün olanakları sınırsız. Start-up şirketlerin çoğu veriyi paraya dönüştürmenin imkanlarını kovalıyor.

Peki veriyi üreten kim? Bizler, yani tüketiciler. Her gün ziyaret ettiğimiz sitelerden online alışverişlerimize, akıllı saatlerimizden telefon uygulamalarımıza, teknolojiye her dokunduğumuzda veri üretiyoruz. Ürettiğimiz veriler, teknoloji devleri ve yörüngelerindeki binlerce şirket için benzeri görülmemiş pazar imkanları yaratıyor. Örneğin Facebook’ta paylaştığımız fotoğraflarda arkadaşlarımızı tag’liyoruz. Bu sayede Facebook’un yapay zeka algoritması çalışarak paha biçilmez bir yüz tanıma teknolojisi geliştiriyor.

Kim av kim avcı?

Hayatımızı kolaylaştırma vaadiyle kullanım tercihlerimizi, beğenilerimizi öğrenen siteler ardından bu bilgileri ilgimizi çeken reklamlar göstermek için kullanıyor... Ekonomi uzmanlarına göre ABD yasaları bile bu sürekli değişen, aşırı dinamik sistemi bütünüyle tanımlayamıyor. Hem tüketicileri hem de küçük şirketleri tekellerden korumak giderek zorlaşıyor. Görünen o ki bu yeni ekonomide kimin av, kimin avcı olduğu hiçbir zaman tam olarak bilinmeyecek. İnternet bilgelerinden birinin söylediği gibi, “Eğer kullandığın şeye para ödemiyorsan, ürün sensin demektir”.

Haberin Devamı

(Kaynak: Trendin Tech, Futurist, The Economist)

Veri korsanlarının gözü uzayda

Dünyanın ilk uzay milletini kurma niyetiyle yola çıkan Asgardia, şimdilerde yörüngeye yollayacağı ilk uydusuyla gündem konusu. Mini uydunun içinde bir veri saklama aygıtı yer alacak. İçeriğinde ne tür bilgiler olacağı bilinmiyor. Şayet Asgardia uydusunu uzay regülasyonlarına tabi olmayan bir ülkeden yollayabilirse, yolladığı veriler dünyadaki tüm yasal denetlemelerin dışında kalmış olacak. Kendi türünde bir ilk olacak uydunun yasa dışı bilgi barındıran torrent siteleriyle veri korsanlarına ilham vereceği düşünülüyor. Böylece gelecekte uzay, yasa dışı veri saklamak için alternatif olabilecek.