Pazar"Beni sokmaya çalıştıkları delikten çıkıp buraya geldim"

"Beni sokmaya çalıştıkları delikten çıkıp buraya geldim"

25.02.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bu hafta vizyona girecek "Romantik"in oyuncularından Yasemin Kozanoğlu artık İstanbul yakınlarında bir köy evinde yaşıyor: "Hayatımı değiştirdim. Gece çalışmadığım için kameralara yakalanmıyorum. Beni sokmaya çalıştıkları delikten çıktım. Bir daha yanıma yaklaşmalarına izin vermem"

Beni sokmaya çalıştıkları delikten çıkıp buraya geldim

"Filmin vizyona gireceğine hâlâ inanamıyorum" diyen Kozanoğlu ile Riva'daki evinde buluşmak için sözleşiyoruz. Herhalde bir villada oturuyordur diye düşünürken Kozanoğlu telefonda bana "Köy meydanına gelince evimi sorun, gösterirler" diyor. Tarif edilen adreste çimlerle kaplı bir bahçe ve bir kütük ev çıkıyor karşımıza. Burası bir zamanlar Kozanoğlu'nun da yarışmacı olarak katıldığı "Ünlüler Çifliği" programındaki ahşap evin neredeyse aynı. İçerisi daha hoş ve konforlu tabii. Bir odalı evde iki Macintosh bilgisayar, bir televizyon, küçük bir buzdolabı var. Kozanoğlu dört köpeği ve bir kedisiyle birlikte Kanlıca'daki evini bırakıp buraya taşınmış. Nedeni de müziğe konsantre olmak istemesi. "28 yaşındayım ve tam da tek başına kalıp bir şeyler yaratma devresindeyim. Geceleri müzik yaparken komşuların tak tak diye duvara vurmayacağı bir yere gitmek istedim" diyor. Söyleşimiz bitince, ricası üzerine onu bakkala götürüyoruz sonra da evine bırakıyoruz. Çünkü arabası yok. Bisikletle gidince de köydeki tüm köpekler peşine takılıyor... Sinan Çetin'in yedi yıl önce çektiği ve gösterimini sürekli ertelediği "Romantik" nihayet önümüzdeki hafta vizyona giriyor. Filmin başrol oyuncularından Teoman, ne kadarı espridir bilinmez, konuyu unuttuğunu söylüyor. Filmin bazı sahneleri internette dolaşıyor. Biz de filmin kadın başrol oyuncusu Yasemin Kozanoğlu ile röportaj yapmaya karar veriyoruz. Buradayım çünkü doğayı çok seviyorum. Sizi burada görmek çok şaşırtıcı. Geceleri müzik yaparken komşuların tak tak diye duvara vurmayacağı bir yere gitmek istedim. İş konsantrasyonum bozuluyordu şehir içinde. Gelen giden oluyordu, telefon çalıyordu. Özgür kalmak için buraya geldim. Zamanı daha iyi kullanıyorum burada. İstediğim saatte müzik yapıyorum. Köpeklerim çok mutlu. Bisiklete biniyorum. Dağlara tırmanıyorum. Yaşadığınız yer insanların kafasındaki sosyetik güzel Yasemin Kozanoğlu imajına oldukça aykırı. Kanlıca'daki evinizi bırakıp böyle bir hayat seçmenize, buraya taşınmanıza ne sebep oldu? Hayır. Doğayı sevdiğimin ve burada ne kadar mutlu olduğumun farkında. Arada sırada beni görmeye geliyor ya da ben ona gidiyorum. Yemek yapamadığım zamanlarda ondan yemek taşıyorum evime. Anneniz şehre geri dön baskısı yapıyor mu? İngiltere'de video prodüksiyon okudum. Audio ve elektronik müzik dersi aldım. Keşke müzik okuluna girseydim diyorum şimdi. DJ'im ben. Neredeyse Türkiye'nin her yerinde çaldım. İlk kez tanıştığınız biri mesleğinizi sorduğunda cevabınız ne oluyor? Şu sıralar DJ'liği minimuma indireceğim. Evde çalışmak istiyorum çünkü. Beste yapıyorum. Beğendiğim Türkçe şarkıları kulüplerde çalınacak hale getirmeye çalışıyorum. Altyapılarını düzeltip kulüp versiyonunu yapacağım. Mesela Sezen Aksu ve Nil Karaibrahimgil'in şarkılarını. Bir de yakında Number One FM'de programım olacak. Ona hazırlanıyorum. Bu evde gerçekleştirmek istediğiniz projeler var mı? "Film değil, kahramanlar ve sahneler çok romantik" Ben de neredeyse konuyu unuttum. Gazetelerde yazanları okuyunca hatırlayabiliyorum ancak. Hem yıllar geçti üzerinden hem de senaryosu çok değişti. Mesela bir yıl önce bile filme ek yaptık. Ama hatırladıklarımı sayayım. Teoman çocukluk arkadaşımı oynuyor. Sonra aşk yaşıyoruz. Mafya muhabbetleri, aksiyon yer alıyor filmde. Bir yandan da aşk hikayesi giriyor işin içine. Aynı kıza aşık olan iki erkek var. Onları da Teoman ve Okan Bayülgen canlandırıyor. Şimdi de "Romantik"le gündeme geldiniz. Teoman geçenlerde şakayla karışık "Yasemin filmde kardeşim miydi, sevgilim miydi hatırlamıyorum" demiş. Sizin hafızanız Teoman kadar zayıf mı? Filmin konusunu sorsam hatırlayabilecek misiniz? Baş kahramanlar. Fakat filmin tümüne bakıldığında romantik bir film değil. Sahneler çok romantik. Film karakterleri baktıkları dünyanın gördükleri gibi bir yer olmadığını, hayatın romantik olmadığını fark ediyorlar. "Romantik"te kim romantik? Yedi yıl önceki bir ana ait aksiyondu o. Okan'la sürekli didişiyorduk, kavga ediyorduk çekimlerde. Karakterlerimiz çatıştı. Sette birbirimize sürekli laf sokuyorduk. Sonra öpüşme sahnesine geldi sıra. Okan öpüşmemizin ardından yere tükürdü ve güldü. Öyle komik bir hatıra benim için bu. O cümleyi kurmamın nedeni ise Teoman'la aramda sorun olmamasıydı. Bir kıyaslama yaptım, aramın iyi olduğu kişiyi belirttim orada. Film vizyona girmeden bazı sahneleri internete düştü. Biri de şu malum sahne. Hani Okan Bayülgen'in sizi öptükten sonra tükürdüğü... Bunun üzerine söylediğiniz "Teoman'la öpüşmek Okan'dan daha güzeldi" lafınızı ciddiye alalım mı? Bitmeden izlemiştim. En son halini iki kere gösterdiler oyunculara ama benim izlemeye zamanım olmadı. İzlediğim kısımda oyunculuğumu çok beğendim nedense. Doğal buldum. Sinan Çetin'le elektriğim tuttu diye oldu herhalde. Karakteri de çok sevmiştim. "Romantik"in tamamlanmış halini izlediniz mi? "Oyuncu değilim, değişmemi gerektiren rolleri beceremem" Oyuncu olmayı hiç düşünmezken beni televizyon dünyasına sokan kişi Sinan Çetin'di. Ne yazık ki "Romantik"ten sonra onunla bir daha çalışma fırsatım olmadı. "Çilekli Pasta" adlı televizyon filminde oyunculuğumu beğenenler çıktı, ben hiç beğenmedim. Karakterime yakın bir rol değildi çünkü. Zaten oyuncu değilim, değişmemi gerektiren rollerin altından kalkamam. Oysa "Romantik"te oynamak hem kolay hem de eğlenceli olmuştu benim için. Çünkü rolüm bana benziyordu. Kendi karakterime yakın teklifler gelirse tekrar oyunculuk yapabilirim. Genel olarak kendi oyunculuğunuzu nasıl buluyorsunuz? Sizce rol yapmakta başarılı mısınız? Eğer orada DJ'lik yapmıyorsam ve güzel bir etkinlik yoksa gece kulüplerine uğramıyorum. Geç yatıp geç kalkarken, şimdi erken kalkıp erken yatıyorum. Gece çalışıyordum, geceye endeksli yaşıyordum bu yüzden. Ve ister istemez kameralara yakalanıyordum. Şimdi yaşam tarzım değişti. İşime kafa yoruyorum. Magazin basınının beni sokmaya çalıştığı delikten çıkmayı başardım. Bir daha asla yanıma yaklaşmalarına izin vermeyeceğim. Sizin şöhretiniz işinizdeki başarınızdan çok, ortalarda ne kadar gözüktüğünüzle ilgili. Bunun farkına varıp işinize konsantre olmaya mı karar verdiniz? Evet. Erol çok iyi bir insan. O zaten tanınmış biriydi, babasından ötürü. Oysa Derya Danacı kendini benimle birlikteyken tanıttı. Danacı gibi bir yaratığın varlığından kimsenin haberi yoktu. Benim sayemde oldu. O beni kullandı ünlü olmak için. Allah sonunu hayırlı etsin. O tür insanlardan kaçtım. Son yıllarda çok az kişiyle samimiyim. Magazinciler en çok, Erol Derviş'ten ayrılıp Derya Danacı ile birlikte olduğunuz dönemde peşinizdeydi. Danacı ile ilişkinizden ötürü pişman mısınız? "Artık daha akıllıyım. İnsanların ne olduklarını daha iyi anlıyorum" Ünlüleri afişe etmek onlara özenen gençlere kötü örnek oluyor bence. Her insan her şeyi denemiş olabilir. Ama denemek başka şey, bağımlı olmak başka şey. Uyuşturucunun yanında değil, karşısındayım. Kötü maddelere ihtiyacım yok. Gençlere tavsiyem şu: Uyuşturucuya ihtiyaçları yok. Tek ihtiyaçları olan şey akılları ve kalpleri. Geçtiğimiz günlerde oyuncu Seda Akman uyuşturucu kullandığı için gözaltına alındı. Siz de uyuşturucu olaylarında en sık adı geçen ünlülerdendiniz. Beni saf olarak tanımlayanlar akıllı mı acaba? Son yıllarda insanların gözüne baktığım zaman ne olduklarını anlayabiliyorum. Daha akıllandım. Eskiden beceremiyordum bunu. Şimdi daha iyi tanıyorum karakterleri. Büyümenin alametleri bunlar. Kimileri sizi bir çocuk kadar saf buluyor. Belki de fazla içinizden geldiği gibi konuştuğunuz için böyle düşünülüyor... Sokak köpeklerini toplayıp kısırlaştırıyorum. Hayvan barınaklarının bazı ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. Da Vinci "Gün gelecek hayvanların öldürülmesine insanların öldürülmesi gibi bakılacak" diye bir laf etmiş. İnşallah o günlere az kalmıştır. Geçenlerde geliri sahipsiz hayvanların bakımı ve beslenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan takvim ve kartpostallar için köpeklerinizle poz verdiniz. Hayvanlar için neler yapıyorsunuz başka? "40'ıma doğru evlenir, dört çocuk yaparım" Evlilik tarihini ileriye attım. Evlenmeden önce tek başıma yaşayabilmenin tadına varmak istiyorum. Şu an bir erkek arkadaşım yok. 40'ıma yakın evlenirim. Dört de çocuk yaparım diye düşünüyorum şimdi. Bir röportajınızda "10 yıl sonra beni deliler gibi seven bir erkekle büyük bir çiftlikte yaşamak ve tam 10 çocuk annesi olmak istiyorum" demişsiniz bundan beş yıl önce. Çiftlik hayatı tamam sayılır. Çocuklarınızın babası olacak birini buldunuz mu? Kardeşim gibi Nevbahar. Kızını da onu da çok seviyorum. Kızı, dünyanın en güzel bebeği. Kendimden önce Nevbahar için dua ediyordum. Evlenir ve çok mutlu olur inşallah diye. Ben de çocuk istiyorum ama ona bakacak, anne olacak sorumluluğa henüz gelmedim. Kız kardeşiniz yok. Ali Koç'un karısı Nevbahar Koç sizin kuzeniniz. Kardeş gibi misiniz, yakın mısınız? Bebeğini gördükten sonra anne olmayı istemediniz mi?