30.06.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Ceyda Ulukaya
Gazi Koşusu, hem yarışma şartları hem gördüğü ilgi hem de tarihi önemi nedeniyle bir at yarışından çok daha fazlası. 1927 yılından bu yana Atatürk adına gerçekleştirilen koşuya, sadece 3 yaşındaki yerli yetiştirme İngiliz tayları katılabiliyor. Yani Gazi’de koşmak, bir ata ömründe yalnızca bir defa nasip oluyor. Tabii o da, elemeleri geçip yarışmaya hak kazanabilirse; çünkü her yıl Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık iki bin at, Gazi Koşusu’na katılmak üzere başvuruyor ama yalnızca 22 (Bu yıl 21) at bu yarışta yer alabiliyor. Her biri şampiyon adayı bu atlar, bugün 93’üncüsü düzenlenen Gazi Koşusu için Veliefendi Hipodrumu’nda olacak. 2400 metrelik koşunun kazananı için belirlenen birincilik ikramiyesi ise primler hariç 1 milyon 650 bin lira.
Bu yılki tarihi koşunun havasını koklamak üzere Veliefendi’de, 2001 Gazi Koşusu’nda ‘Grand Ekinoks’ isimli atla birinci gelen jokey Yalçın Akağaç’la buluştuk. Akağaç, kariyerine Gazi Koşusu’nun yanı sıra Cumhuriyet Koşusu, Başbakanlık Kupası Koşusu da dahil bini aşkın birincilik sığdırmış bir isim. 2012’de bir yarış sırasında attan düşüp felç kalınca jokeyliğe veda etmek zorunda kalsa da ne atlardan ne yarışlardan kopmuş. Akağaç’la Gazi Koşusu’nun önemini, jokeyliği, şampiyon atların huyunu suyunu konuştuk.
Yarışta hem at hem jokey yarışıyor. İkisi arasında nasıl bir ortaklıktan söz edebiliriz?
Vallahi kimisi “Atla konuştum” falan der ama bence o işin fantazi kısmı. Tabii ki jokeyin teknik olarak atın dilinden anlaması gerek; atın koştuğu mesafeye göre zamanını iyi ayarlayabilmesi, rakipleri iyi tanıması... Jokey aslında rakiplerin neler yapabileceğini hesaba katarak yarış stratejisi oluşturur. Yarış günü de bunu en iyi şekilde uygulamak ister. Bazen de bunu uygulayamazsınız. O zaman inisiyatif almanız, taktik değiştirmeniz gerekir. Büyük jokey tam da yarış içinde inisiyatif alıp başarılı olabilendir. Çünkü zaten çok kısa sürede tamamlanıyor bu yarışlar, saniyenin onda biri gibi bir sürede karar vermeniz gerekiyor. O bakımdan bazı atlar vardır ki, üzerinde hangi jokey olursa olursa kazanır ama bazen de jokey o ata yarışı kazandırır.
Jokey yarışı kazandığı atla duygusal bağ da kurar mı?
Tabii, atı benimsiyorsunuz. Üst üste yarışlar kazanıyorsunuz birlikte, diğer atlara göre farklı bir yere koyuyorsunuz. Bir de atlar en hisli hayvanlardır, karşısındakinin ona nasıl yaklaştığını hemen anlar. Hepsinin farklı duygusal karakterleri vardır. Bazı at vardır, yarışı kaybeder üzülür. Bazı at vardır, hiçbir şeyi umursamaz...
Şampiyon at egosu diye bir şey de varmış...
Bütün şampiyonların bir kaprisi vardır mutlaka. Örneğin Grand Ekinoks ahıra seyisinden başka kimseyi sokmazdı. Ya da Bold Pilot, efsane safkandır bilirsiniz, startta huysuzlanırdı, koşuya girmezdi mesela. Bütün şampiyonların şahsına münhasır huyları vardır mutlaka.
Gazi Koşusu’na katılacak atlar nasıl belirleniyor?
Kıştan itibaren prova koşuları dediğimiz büyük koşular başlıyor, Erkek Tay Deneme, Sait Akson, Dişi Tay Deneme Koşusu gibi... Bu koşulardaki performansıyla at zaten kendini belli ediyor. Örneğin Scoutleo adlı safkan, İzmir’de kum pistte iki uzun mesafe koşusu kazandı ve bu yıl Gazi’nin favorileri arasına girdi. Tabii ki yarış gününün başka parametreleri var, safkanın o gün formu düşmüşse başarılı olamayabilir de...
Bu yılki Gazi Koşusu’nda sizin favorileriniz hangileri?
Asli favorim Long Runner. Tabii Yamanlarbeyi de var, keza Scoutleo’ya da itirazım yok. Bence bu üç taydan biri kazanacak. Ama bu yarışa jokey olarak katılacak olsam Long Runner’a binmek isterdim. Ki ona da büyük usta Halis Karataş biniyor, çocukluğumdan beri örnek aldığım bir isimdir.
“Kazanırken iyiydi de düşünce mi kötü?”
Jokeyliğin tehlikeli yanları da var. Siz de ciddi bir kaza geçirdiniz ama bu alandan kopmadınız...
At benim için büyük bir tutku. Buraya çocukluk yıllarımda geldim, atla aramdaki diyalog tamamen bir aşka dönüştü. Sakatlanmasaydım iyileşince yine jokeyliğe devam ederdim çünkü bunun bilincinde olarak bu mesleğe giriyoruz. Geçmişte de birçok kayıplarımız oldu. Çok yakın bir arkadaşım olan Gürkan Oker’i 2009’da bu şekilde kaybettik, yarış esnasında atıyla birlikte devrildi ve arkadan gelen at üzerine bastı... Bu işin sonunda ölmek de var sakat kalmak da var.
E ben o koşuları, kupaları kazanırken her şey iyiydi de düşünce mi kötü oldu? Her şeyin iyi ve kötü yanları var. Ben de iyi yanından bakmaya çalışıyorum.
“Kadınlara fırsat yaratılmıyor”
Gazi Koşusu’nda dişi ve erkek atlar birlikte yarışıyor ama bugüne dek hiç kadın jokey katılmamış...
Katılabilir aslında ama bugüne dek o seviyeye erişebilen olmadı. Kadın jokeylerin yarıştığı başka koşular var, yetenekli kadın jokeyler de var ama Gazi Koşusu farklı bir seviye tabii. Türkiye’de zaten kadınlara o kadar şans tanınmıyor, belki o seviyeye erişebilecek potansiyeli var ama o fırsat yaratılmıyor. Halbuki yurtdışında izlediğim kadın jokeylerin çoğu, birçok erkek jokeyden iyi biniyor... Biraz ülkemiz şartları gereği kadına o yönde çok şans verilmediğini düşünüyorum.
Rakamlarla Gazi Koşusu
1927 yılında ilki düzenlenen Gazi Koşusu’nu Neriman isimli safkan, jokeyi İhsan Atçı ile birincilikle bitirdi.
Ünlü heykeltıraş Doç. Dr. Şadi Çalık’ın eseri olan som gümüş Gazi Heykeli, 1970 yılından beri kazanan atın sahibine veriliyor.
Heykelin ilk sahibi ise “Sadettin” isimli safkanın sahibi Sadun Atığ oldu.
Gazi Koşusu’nu en kısa sürede
(2 dk 26 sn 22 sl) bitirme rekoru 1996 yılı birincisi Bold Pilot isimli safkana ait.
Gazi Koşusu’nu en fazla kazanan jokey unvanı Mümin Çılgın’a ait. Helene De Troia (1960), Apaçi (1965), Nadas (1974), Dr. Seferof (1979), Dersim 1981), Uğurtay (1985), Hafız (1986), Top Image (1988) ve Abbas (1991) isimli safkanlar ile yarıştığı koşularda toplam 9 kez birincilik elde etti.
Gazi Koşusu’nu üst üste en fazla kazanan jokey ise Ahmet Çelik. Renk (2015), Graystorm (2016), Piano Sonata (2017) ve Hep Beraber (2018) isimli safkanlar ile Gazi koşusunu dört yıl üst üste kazanarak rekor kırdı.