PazarAni Harabeleri’nden Şavşat’a

Ani Harabeleri’nden Şavşat’a

31.10.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:

Ani Harabeleri’nden sonra yağmurda Ardahan’a kadar yol aldım. Ardahan il sınırı bitti ve çam ormanları başladı. Yamaçlardaki köyler, sis ve bulut danslarıyla Karadeniz sürprizlerle dolu gibi duruyor. Süreceğiz göreceğiz

Ani Harabeleri’nden Şavşat’a

30. günden merhaba dostlar! Uzun bir sürüş gününü daha sonlandırdım. Daha önce söz ettiğim gibi Ağrı Dağı’nın doğu yakasına girmeme izin verilmeyince sabah saat 7.30 gibi yola koyuldum. Iğdır üzerinden Dilucu Sınır Kapısı’na sürdüm (gidiş-dönüş 134’er kilometre). Dilucu, aynı zamanda Türkiye’nin en doğusu ve üç ülke sınırının bulunduğu bir nokta. Böylece bir “en”i daha geride bırakmış oldum. Gümrük görevlisiyle konuştum. Azerbaycan’a geçmek için kimlik belgesi yeterli, ancak Azeri gümrüğü ne ister; motosiklet sigortası vs. Zaten günlük rotam çok yüklü, onun için Nahcıvan’a kadar git-gel yapmak istemedim.

Haberin Devamı

Ardından ikinci durağım olan Ani Harabeleri’ne gitmek üzere tekrar yola koyuldum ve 219 kilometre yol gittim. Sabahtan bu yana Iğdır ve Kars illerinde yol aldım. Dehşet platolar, ilginç köyler, mezralar, büyükbaş, küçükbaş hayvancılık, yer yer at yetiştiriciliği bölgeye hâkim. Tarım da hayvan besinine dönük yapılıyor ekseriyetle. Bir de ne gördüm dersiniz; Kars kırsalında kaz çobanları! İlginç değil mi? Ayrıca köy çevreleri kuzgun cenneti. Kuzgun görmeye doyamasam da bugünkü hakkımı aldım desem yeridir. Bir diğer hoşluk da Iğdır-Dilucu arasındaki düzlükte neredeyse tüm direklerin üzerinde leylek yuvaları vardı. Her bir yuvada iki leylek. Dişi oturuyor, erkek ayakta. Leyleklerin Zeynep-Kamil’i gibi.

Haberin Devamı

Gelelim Ani’ye. Suriye, Irak ve İran sınırlarında gözlemlediğim sıkı gözetime buralarda rastlamadım. Duvarlar ve gözetleme kuleleri neredeyse yok gibi ya da ben denk gelmedim. Coğrafya çok çorak ve dağlık. Bir de sınır hattını yarla bölünmüş dik yamaçların arasındaki nehir sağlayınca pek de gerek kalmıyor herhalde diye düşündüm. Ani Harabeleri’nde karşı tarafta gözetleme kuleleri vs. çıplak gözle görülebilecek kadar yakındı. Zaten Ani Harabeleri’nin doğu kısmı tam sınır.

Gezmeden önce bir çay molası vermek istedim. Çayımı yudumlarken üç artçılı motosiklet geldi. Arkadaşları çaya davet ettim. Gerçi çayı onlar ısmarladılar. Sağ olsunlar. Ünsal Karaçomak, Mikail Bağcı ve Sezai Birinci kardeşler, eşleriyle birlikte birkaç günlük tura çıkmışlar Trabzon’dan. Hoş sohbet ettik ve Trabzon’da buluşmak üzere sözleştik. Harabeleri gezdim. Görülmeli mi? Evet mutlaka! Yağmur başladığından izin isteyerek yağmurluklarımı kuşanıp sağanağa dönen yağmurla Ardahan’a kadar yol aldım. Kısa bir molanın ardından yeniden yola koyuldum. Bu parkur da 177 kilometre tuttu.

Ardahan il sınırı bitti ve dünya değişmeye başladı. Yokuş tırmanırken önce çam ormanları başladı. Tepeye ulaştığımda köylerin şekli bile değişmişti. Yamaçlara kurulu kazıklar üstünde duran kah ahşap kah betonarme evlerle dolu köyler, kartpostallardan bildiğim ama bu kadar muhteşem olduğunu tahmin bile edemeyeceğim; yüksek yüksek yeşilin birçok tonunu barındıran sarp dağlar, yer yer sis ve harika bulut dansları. Tepeden inerken önce dolu yağdı, ardından yağmur ve sonunda sisin ıslaklığı! Virajları söylemiyorum bile. Kısacası “Heyo!” Çok değişik. Son 10 gündeki coğrafi ve sosyolojik değişiklikler tadından yenmez. Her biri kendi dinamiğinde ayrı bir güzellik. Ancak Karadeniz çok sürprizlerle dolu gibi duruyor. Süreceğiz göreceğiz.

Haberin Devamı

Ani Harabeleri’nden Şavşat’a

Şavşat’ta kuzenlerle

Annemin baba tarafını neredeyse hiç tanımam. Dedem Ahmet Arayan Ahıska kökenli, o zaman Kars’a bağlı olan şimdilerde artık Ardahan’ın Sulakyurt köyünden. T.C. Devlet Demiryolları’nda (TCDD) memur olduğundan Eskişehir’de anneannemle tanışıp evleniyor. Anneannem mübadeleyle çocukken Selanik’ten İzmir Bayındır’a geliyor. O da TCDD’de memur. Eskişehir’e tayin edilince dedem anneanneme aşık oluyor. Sonra uzun yıllar ver elini İstanbul. Konumuza dönersek, meğer benim Ardahan, Şavşat ve Ordu’da yerleşik geniş bir aile bağım varmış. Bugün birinci ve ikinci kuşak kuzenlerimle beraberim. Onların misafiriyim. Yarın başka kuzenlerim de tanışmaya gelecek. Sanırım 2 gün falan Şavşat’ta kalacağım. Dedemin köyüne gideceğim. Şimdi konforlu bir-iki gün geçireceğim. Hem aile muhabbeti hem dinlenme hem de mont ve pantolonum yıkandı. Daha ne olsun.

Haberin Devamı

Merak edenleriniz için: Gerçekleştirdiğim bütün rotalarım Wikiloc programında herkese açık şekilde Oskrom hesabımda kayıt altına alınıyor. Ayrıca yol maceramın daha fazla detayına Instagram: Oskrom ve Facebook Osman Kromer hesaplarından ulaşabilirsiniz.