Serdar Ortaç'ın 'Gürcistan' atarı bir PR kazası mı?

Serdar Ortaç, konser vermek için Gürcistan'a gittiğinde sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Bu paylaşımında, MS hastalığı dolayısıyla içmek zorunda olduğu ilaçlar yüzünden Gürcistan'a alınmadığını iddia etti. Sinirini, öfkesini, sıkıntısını 'isyan' formatında dile getirdi. Sanki bir 'insandan' bahseder gibi Gürcistan'ı suçladı. Bunu hangimiz yapmıyoruz ki? Kafamız attığında diplomatik krizleri umursamadan Gürcistan'ı ya da başka bir ülkeyi bile suçlayıp atar yapabiliyoruz. Sanki başımıza gelen her olayı 'rahatlamak' için sosyal medyada dile getiriyoruz.

Bir rahatlama yöntemi olarak sosyal medyayı kullanmak

Serdar Ortaç ya da başkası fark etmez; bu tür sosyal medya isyanlarını haklı bulmuyorum ben. Olgun bir tavır gibi gelmiyor. Sosyal medya hesaplarını 'kişisel problemleri dile getirme platformu'na çevirmek hem ergen, hem de lüzumsuz bir eylem. Ama maalesef yaygın bir hareket. Sosyal medya, ahkam kesme platformlarına dönüştü. Bu algıyı değiştirebilmek de artık zor. 'Bir rahatlama yöntemi olarak sosyal medyadan atar yapma' durumunu inkâr edemeyiz sonuçta.

"Gürcistan'ın suçu yok, benim aptallığım"

Benim konuya Molatik olma anım, Serdar Ortaç bu isyan dolu paylaşımını sildikten sonra başladı. Üzerine başka açıklamalar yaptı, tavrını eleştirdi ve şunları söyledi: "Bir daha Gürcistan'a gelmem dediğim için bana kızmışlar. Havaalanına iner inmez odaya soktular, üstümü soydular, ben de sinirden öyle söyledim. İlaçlarımı da içemiyorum. MS hastasıyım, reçeteleri raporları her şeyi yanımda. Ona rağmen böyle olunca kızdım. Biraz düşününce elbette Gürcistan'ın suçu yok. Benim aptallığım. Keşke ilaçlarımı İstanbul'da içseydim de buraya ilaçsız gelseydim." Tabii bunları ilaç sorunu çözülüp Gürcistan'a giriş yapınca söyledi...

Konser verememe ihtimalini mi düşündü?

Türkiye'nin en büyük popstarlarından olan Serdar Ortaç'ın, komşu ülke Gürcistan hakkında gıybet yapması, en kibar tabirle komik ve klişe. Sonra bu isyanını söndürüp "Tabii ki Gürcistan'ın suçu yok" demesi de akıllara "Bir daha orada konser verememe ihtimalini mi düşündü?" sorusunu getiriyor. Ortaç geri adım atmasaydı Gürcistan'da bir daha konser veremeyebilir; maddi açıdan Gürcistan onun için ölü bir ülke olabilirdi.

Bu tavır şart mı?

Ne gerek var bu tür atar giderlere? Ya da ne gerek var önce isyan edip sonra "Hata bendeymiş pardon" şeklindeki dönüşlere? Hadi biz yapsak neyse de, koskoca popstar Serdar Ortaç'tan bahsediyoruz. Bu tavrını fevri buluyorum. Hatta biraz şımarıklığa, şan-şöhretin suistimaline giriyor.

Sadece Serdar Ortaç da değil

Serdar Ortaç, ne ilk ne de son. Ünlülerin sosyal medyadaki fevri tavırları ve dönüşleri, marka değerlerini doğrudan etkiliyor. Birçok isim artık röportaj vermiyor ya da magazin muhabirlerine konuşmuyor. Bunun yerine sosyal medya hesabından basın açıklaması yapar gibi bir post paylaşıp bekliyor. Paylaşımının habere dönüşeceğinin farkında çünkü...

Atar-gider kimseye yakışmıyor

Bence bütün ünlülerin bir sosyal medya uzmanı olmalı. Çünkü PR-tanıtım işleri artık tamamen buradan yürüyor. Takipçileri bıktıracak, anlamsız paylaşımlar yapanların kontrol altında tutulmaya ihtiyaçları var açıkçası. Serdar Ortaç'ın Gürcistan paylaşımından çıkardığım sonuç da bu: Acilen bir sosyal medya uzmanıyla çalışmalı! Bu tarz atar giderler, dönüşler ünlülere yakışmıyor çünkü.

"İki dakika sonra geri adım atacak"

'Tanıtım kazaları'nı hafife almamak lazım. Serdar Ortaç'ın Gürcistan paylaşımının da büyük bir PR kazası olduğu belli. Popülist bir tavırla, "Bana bu muameleyi yaptılar!" dercesine atarlanıp, problem çözüldüğünde de geri adım atıyorsa, bundan sonra hiçbir paylaşımına aynı ciddiyetle yaklaşamayız. "Serdar Ortaç böyle diyor ama iki dakika sonra geri adım atacak" beklentisi oluşur kafalarda. Serdar Ortaç, hatasının sonuçlarının ne kadar uzun vadeli olacağını umarım görüyordur...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr