Şarkıcı Barbra Streisand ölen köpeğinin hasretini klonlatarak giderdi
75 yaşındaki ABD'li şarkıcı Barbra Streisand'ın 14 yıldır onunla olan köpeği Samantha, 2017 yılında hayatını kaybetmişti. Streisand, her sevgi dolu insan gibi köpeğinin hasretine dayanamayarak alternatif çözümler aramaya başladı ve köpeği ölmeden önce onun karnından ve ağzından dokular aldırarak klonlatmak gibi sıra dışı bir çözüm buldu.
Coton du Tulear cinsi olan Samantha, hayatını kaybetmeden önce 14 yıl boyunca sahibi Barbra Streisand'la yaşadı. Oyuncu, hareketli ve kolay eğitilebilir bir tür olan Coton du Tulear'lar, yumuşak ve çok fazla olan tüyleriyle ünlü.
Türkiye'de çok fazla bilinmeyen ve terrier cinsiyle karıştırılan bu türün ortalama yaşam süresi de 14-16 yıl. Yani Streisand'ın köpeği Samantha, ortalama ömrünü tamamlayabilen köpeklerden.
Köpeğinin, ömrünün son yıllarına yaklaştığının farkında olan Streisand, Samantha'nın yokluğunu bir nebze olsun giderebilmek için onu klonlatma yoluna gitti. Oldukça maliyetli olan klonlatma yöntemi için köpeği ölmeden önce karnından ve ağzından doku aldıran şarkıcı, şu anda Samantha'dan alınan dokuyla klonlanan iki köpeğe sahip.
Klon olduklarından habersiz olan iki yavru köpeğin isimleriyse Violet (mor) ve Scarlet (kırmızı). Barbra Streisand, onların fotoğraflarını Instagram hesabından paylaşıyor. Birbirlerine çok benzedikleri için onları farklı şekilde giydiriyor.
Klon yavrular henüz çok küçük oldukları için genlerini aldıkları Samantha'yla ne kadar benzerlik gösterecekleri ilerleyen yaşlarda belli olacak. Fakat Streisand, şu an için köpeklerin tamamen farklı kişiliklere ve davranış şekillerine sahip olduğunu söylüyor.
Hayvan klonlatmanın etik olup olmadığı tartışılabilir bir konu olsa da evcil hayvanını kaybeden birinin acısını hafifletmek için başvurduğu masum bir yol gibi görünüyor.
Hayatını kaybeden, bir insan olsaydı bu acıyla nasıl başa çıkılırdı peki? Yabancılar çoğunlukla ölen kişinin küllerini saklıyor. Bizdeyse durum daha farklı, ölen kişinin sevdiği eşyalar ya da elbiseleri hatıra kalıyor. Fakat tüm insanlığın bu durumla ilgili değişmeyen bir başa çıkma yöntemi var, o da zaman.