Pelin Akil'in hamilelik tavsiyesi erkeklere de ders olmalı
Oyuncu Pelin Akil'in hamilelik süreci sıklıkla basına konu olmuştu. Akil sonunda geçen ay Alin ve Lina adını verdiği ikizlerine kavuştu ve çok geçmeden 'hamilelik' TBT'si geldi. Akil'in TBT'sindeki tavsiyeleri sadece kadınlara değil erkeklere de ders olmalı...
"Bir maraton bitiyor, diğeri başlıyor"
Pelin Akil, geçtiğimiz günlerde Instagram'da duygusal ve eğlenceli bir paylaşımda bulundu. Akil'in paylaşımında şunlar yer aldı: "Bu hallerimin TBT olduğuna inanamıyorum. Karnı burnunda güzel anneler, biliyorum uyurken ne sağa ne de sola dönebiliyorsunuz. Sanki saat kurmuş gibi bazen daha gün bile ağarmadan ayağa dikiliyorsunuz. Belki eşiniz uyurken evde kaç tur dönüyorsunuz, kasılmalar, ağrılar... Ama sonu o kadar güzel ki... Oyun gibi level level değişen zorluklar... Bir maraton bitiyor, diğeri başlıyor. Ama dediğim gibi çok güzel. Oyunun sonunda prensese veya küçük prensinize kavuşunca her şey bir başka tatlı oluyor. Bu günler geçecek. İnanın bana. Bırakın da tadını çıkartın ve güzel karnınızla daha çok fotoğraf çekilin..."
Anne ve anne adayları bayılıyor!
Akil'in paylaşımlarını okuyan anne ve anne adayları eminim şunu diyecektir: "Aaa, ne güzel anlatmış, zaten severdim, sempatim tavan yaptı ona..." Evet, haklısınız, kadınları canevinden vuran bir tatlılıkla tarif etmiş Pelin Akil hamilelik sürecini. Ne çok fazla abartmış ne de aşırı düz bakmış. Tadında tarif etmiş her şeyi. Fakat ortada bir sıkıntı var bence. O da şu: Pelin Akil'in bu paylaşımı sadece ve sadece annelerin ve anne adaylarının sempatisini kazanıyor. Halbuki böyle olmamalı!
Erkeklerin ilgisini pek çekmiyor
Hamilelik paylaşımlarına denk gelen bir erkek ne yapıyor? "Aaa hamileymiş, geç!" Asla üzerinde durup düşünmüyor şayet bir yakını filan değilse. Yeterince empati kurmuyor. Erkek nasılsa doğuramayacak ya, hiç ilgilenmiyor. Nasıl kadınlar askerlik muhabbetlerine aşırı Fransız, erkekler de kadınların hamilelik sürecinde yaşadıklarıyla o kadar da alakalı değil. Tabii ki istisnalar kaideyi bozmuyor ama genelgeçer durum bu. Fakat bu tutum hiç de doğru değil.
Acıyı çeken anlıyor
Evet, bir kadın erkek arkadaşının, kocasının, sevgilisinin askerlik anısıyla o kadar da ilgilenmeyebilir. Ama hamilelik böyle bir şey değil. O şahane canlı, yani bebek, bir kadın ve bir erkeğin 'feat.'i sonucu yaşanıyor. Düet sonucu diyelim en minnoş tabirle. Ama acıyı çeken anlıyor. Kadın maruz kalıyor bütün o acıya da, sevince de doğrudan. 'Annelik' boşuna kutsal kabul edilmiyor. Tarifsiz bir duygu. Bir canlıya hayat vermek, onun dünyaya gelmeden önceki evresine dahi tanıklık etmek, en baştan itibaren bizzat onunla yürümek.
Empati eksikliğinden...
Erkeklerin hamilelik ya da annelik sürecini yeterince iyi algılaması beklenmemeli. Ama en azından bir tık bile olsa yaşanan zorluğu fark etseler işte bu kadar bencil hareket etmezler gibi geliyor. Aile içindeki yıkıcılıkları, hamilelik sürecindeki meşakkatli süreçle yeterince empati kuramamasından aslında. Sancı yaşamamış ki adam! Tam bir sancı bitince öbürü başlamamış ki. Adam nereden bilsin acıyı? Kadın çekmiş çekeceğini. O yüzden de çoğunlukla aileler, babaların sivri bir eylemi yüzünden bitiyor. Empati eksikliğinden yani.
Çocuk doğurasım geldi!
Pelin Akil'in paylaşımı, hamilelik sürecini bir bebeğe anlatır gibi tane tane anlatması tam da bana bunları düşündürttü. Erkek halimle çocuk doğurasım, o acıyı anlayasım, sonra da ailemin dizinin dibinden hiç ayrılmayasım geldi. Pelin Akil'in hamilelik tavsiyesi erkeklere de ders olmalı kesinlikle. Boşanmaların, anlaşmazlıkların adeta trend olduğu, tahammül eşiğimizin eksi bilmem kaçları bulduğu bir dönemde en azından empati kursak ve 40 yıllık olaylara başka açılardan bakabilsek her şey aslında çok daha kolay olacak gibi...