Hande Yener haklı mı? Ebedi huzurun sırrı tartışmamak mı?
Serdar Ortaç'ı üzen hayat, bize neler yapıyor, biliyorsunuz. Hayat, hiç kolay değil. Çünkü insandan kaçamıyoruz. İster istemez didişiyor, birbirimizi yiyoruz. Ve inanın bana yalnız değiliz. Hande Yener bile bu konuya Molatik!
Hande Yener'in Instagram'dan paylaştığı enteresan story'de "Ebedi huzurun sırrı nedir? Aptallarla tartışmamak" cümlesi geçiyor. Haliyle akla hemen şu geliyor: "Hande Yener bir ünlü. Marketteki kasiyeri kastetmiyor. İlle de bir ünlüye gönderme yapıyor. Kiminle tartışma halinde? Ya da kiminle tartışma potansiyeli var? Hedef aldığı kişi yoksa Sinan Akçıl mıi?" Böyle düşünmekte haksız değiliz. İnsanın aklına türlü türlü senaryo geliyor...
İkna etmeye çalışırsınız
Hande Yener'in kimi kastettiğine değil de, tepkisine odaklanmak lazım. "Edebi huzurun sırrı, aptallarla tartışmamak" diyor. Aptallık kısmını da geçelim, tartışmama kısmı yeterli. Huzurun sırrı gerçekten tepkisiz kalmak mı? Yani düşünün. Karşınızdaki kişi sizin neye, niye tepki verdiğinizi anlamıyor. Ama haklı olduğunuzu düşünüyorsunuz. Ne yaparsınız? O kişiyi ikna etmek için kendinizden geçercesine ispat savaşına mı girersiniz? Yoksa Hande Yener'in dediği gibi, tartışmaya girmeyip 'yok sayma' seçeneğini mi seçersiniz?
Teori ile pratik çelişebilir
İnsan ilişkileri '2 artı 2 eşittir 4' şeklinde ilerlemiyor. Bazen teoride x dediğimiz bir şeyden, o konu pratiğe döküldüğünde "Aa yok yok Y yapmak daha doğru" diye vazgeçebiliyoruz. Kendimizle çelişebiliyoruz. Sonra "Normalde böyle davranmazdım ama daha fazla kayıtsız kalamazdım"lara geçiyoruz. Olabilir, düşüncelerimizden vazgeçebiliriz. Ama 'tartışma' konularında Hande Yener'in önerisini pek onaylamıyorum açıkçası.
Huzur, içten gelmeli
Gereksiz bir ego, benmerkezcillik barındırıyor bu tutum. 'Aptalca' bulduğunuz davranışlar sergileyenlere karşı kendi 'üstün' düşüncenizi sonuna kadar savunmanız gerekiyor. Böylelikle tartışmada düşüncenizin doğruluğunu tespit etmiş olur veya belki de vazgeçersiniz. Ya da mesela, "Bu fikri aptalca buluyordum ama aslında o kadar da mantıksız değilmiş" diye U dönüşü yapabilirsiniz. Sosyal ilişkilerde keskin adımlar atılmaması taraftarıyım ben. Hem zaten kişinin huzuru bir tartışmayla bozuluyorsa orada bir problem var. Huzur, içten gelen bir şey olmalı, dıştan değil...
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Aşırı hayranlıktan ünlü 'darlamak': Bunun sonu yok mu?
- Teşekkürler Hande Yener: Afrika'yı keşfetmek bu kadar zor olmamalı
- Hande Yener 'Aşk Tohumu' ile 'e-defter'i tekrar açtı
- Sanatçı, 'alkış bağımlısı zavallı' mı, 'takdir bekleyen insan' mı?
- Hande Yener'in Murat Dalkılıç'a 'gurur' hatırlatması yapmasına gerek var mıydı?
- Hande Yener-Demet Akalın kavgası ne kadar seviyeliydi?
- Hande Yener ve Demet Akalın gerçekten barıştı mı?