Bergüzar Korel'den 'düşündüren' paylaşım...

Yaklaşık dört ay önce Han adını verdikleri ikinci çocuğunu kucağına alan Korel, bikinili verdiği poz altına şu notu düşerek paylaşımda bulundu:

‘Bergüzar Korel bikinili YAKALANDI! Ünlü oyuncu Bergüzar Korel kilolu haliyle dikkat çekti! 4 ay önce ikinci çocuğunu dünyaya getiren ünlü oyuncunun kilolu hali gözlerden kaçmadı’ ve devamında da sizleri yormak istemedim diyerek paylaştığı fotoğrafa yapılacak yorumlara da hazırlıklı olduğunu belirtti bir nevi.

Kadınları genel olarak kategorize eden, belirli bir kalıba sokan ‘fit kadın’ imajına paralel olarak maalesef magazin basınının ve sosyal medya kullanıcılarının dönem dönem ‘linç’ ettikleri paylaşımlara sık rastlar olduk bu günlerde. Doğum yapmış olması, herhangi bir sağlık probleminin olup olmadığına bakılmaksızın acımasız yorumlar yapabiliyoruz. Oysa güzellik algısı bile göreceliyken yeni doğum yapmış yahut belki aldığı kiloları verememiş, lohusalığın tavan yaptırdığı hormonlarla zaten psikolojik olarak duygu-durum bozukluğuna müsait bu zamanlarda ‘zayıf, bakımlı ve güzel’ olmak zorunda dayatmasını acımasızca buluyorum.

Cesaretini tebrik etmek lazım

Korel’i ayrıca cesaretinden ötürü de tebrik etmek gerekir. Paylaştığı fotoğraf o kadar doğal ki, photoshop'suz ve olduğu gibi... Belki çoğumuzun cesaret edemediği, özellikle makyajsız, bakımsız hallerini görüntüleyecekleri endişesiyle magazincilerle köşe kapmaca oynayan ünlülerimizi düşününce Bergüzar Korel'in sadeliği içimi açıyor. Öylesine samimi ve içten ki... Kimin ne düşündüğünden çok kendini, kendi değerlerini önemseyen ve paylaşımlarında da bunu hissedebildiğiniz ‘özgün kalabilen’ nadir ünlülerden.

Tabii özellikle Influencer'ların dayattığı ‘mükemmel’ kadın algısından mütevellit hep bakımlı ve fit hallerini görmeye alıştığımız kadınların da apayrı bir dünyası var. Yüzlerce lira verip kullanılan kozmetik ürünleri, zayıflamak uğruna denenen onlarca yöntem (ki spor yapmak zor geldiğinden genellikle estetik ameliyatlarıyla kolay yöntemi seçerler) şekilden şekile sokulan saçlar, verilen pozlar, çizilen imajları görmeye alışık olduğumuz için aynı kişiyi bir magazin sayfasında doğal haliyle gördüğümüzde o anda başlıyor karalamalar ve ardı arkası kesilmeyen yorumlar. Oysa ne kadar yorucu öyle değil mi? Hep ‘en güzel, en harika’ kadın imajı uğruna verdiğin ödünler. Çok sıkıcı çok...

Saygısızca değil mi?

Tabii bir de kıyas durumu var ki, asla anlam veremiyorum. "Ben hamileyken kilo almadım. Çok çirkinmiş. O kilolar da ne? Sağlıklı beslenmemiş. Acil kilo vermeli!" gibi yorumlar... Daha da ileri gidenler var, onlara değinmiyorum bile. Hepimizin vücut kimyasının aynı olmadığını düşünürsek, bu kıyaslama neden? Birine çok iyi gelen bir başkasının vücudunda farklı tepkimelere yol açabilir, kilolu biri kilolarından kurtulmak için uzun uğraşlar verirken bir diğeri kısa bir sürede istediği kiloya erişebilir. Bunun gibi çok örnek verebiliriz. Özellikle bir anneye bu şekilde yaklaşımları son derece saygısızca buluyorum. Her şeyi ‘çok iyi bilen’ bu tayfa sizi değersiz hissettirmek için elinden geleni yapar, bu minvalde anneliğini sorgulayan, yapılan yorumlardan ötürü psikolojisinin bozulduğunu ve destek aldığını söyleyen hesaplara da rastlıyorum. Herkesin durumu kabullenme ve sorunları kucaklama şekli farklı olduğundan hemcinslerimize çok daha ılımlı ve empatiyle yaklaşmak zor olmasa gerek.

Dünyanın en meşakkatli serüvenini ikinci kez yaşayan güzel oyuncu Bergüzar Korel’in tebessüm ettiren ve bir o kadar da düşündüren paylaşımından herkesin kendine bir pay çıkaracağını umuyorum.

Ve son olarak; biz kadınlar çizilen sınırların çok ötesindeyiz, yeter ki kendi değerimizi bilelim...