Sosyal medya bir kumanda gibi hayatımızı yönetiyor olabilir mi?
Sosyal medyanın araç değil amaç olarak kullanıldığı bir çağdayız ve buna biz izin veriyoruz, farkında mısınız? Sosyal medya iletişimi ve bilgiye erişimi kolaylaştırmak için girmişti ama öyle bir müsaade ettik ki hayatlarımızı yönetmesine... Orada olmayan şeyi yapmıyoruz artık!
Gün geçmiyor ki yeni bir akıma kapılmayalım... 'Keşfet'e girince karşımıza çıkıp "Öyümceek koyktun muu" diyen kızdan gına gelmişti, tam kurtulduk derken 'öpücüklü silah' akımı başladı, 7'den 70'e herkes bu amaçsız trende kapıldı. "Bu da geçer yahuu" dedik, şimdi de sırada 'yeşil uzaylı dansı' var. Ünlü-ünsüz herkes yapıyor. Bu amaçsızlıklar silsilesi 'eğlence, yeni akım' başlığı altında sürüp gidecek, orası kesin...
"Bak Ruşen Amca'nın oğlu Sedat'a!"
Komşuların başarılı çocuklarının örnek gösterildiği, sadece başarıların konuşulduğu ve bu sayede geleceğimize ışık tutan bir dönem vardı. Çünkü izinden gitmen gereken kişi belli bir amaç doğrultusunda çalışıyor, çabalıyor ve hepimize yol gösteriyordu. Güzel bir amaca hizmet eden bir meslek sahibi olmak ve güzel işler yapmak kadar tatmin edici başka bir şey yoktu o dönem.
Ama şimdi, sosyal medyanın çağı! Hayatlarımıza bir kumandanın tuşuna basar gibi yön veriyor.
En tehlikelisi de çocuklar aslında. Bir dönemin 'sokaktan eve girmiyor' diye azarlanan çocukları, şimdilerde ekranların (tablet, akıllı telefon, bilgisayar, tv) başından kalkmıyor. Ekranda izledikleri videolar hayatlarına yön veriyor... "Enes Batur abi gibi YouTuber olcam ben" diyor, "YouTuber olmak için bir okuldan mezun olmaya gerek yok ki" diyor. Alıyor eline kamerayı, başlıyor 'keko videosu mu çeksek, gülmeme challenge'ı mı yapsak, tanımadığımız insanlara trolleme şakaları mı yapsak, arkadaşlarımıza kışkırtma videosu mu çeksek'...
Sadece çocuklar değil ki, gençlerin de hayatına yön veriyor sosyal medya... Takip ettiği kişiler gibi giyinmeye çalışan mı dersin, makyaj videoları izleyip "Ben artık bu işi çözdüm, en iyi ben yapıyorum" diye kuaförlere kafa tutan mı, ya da bir Instagram fenomeni edasıyla, gittiği her kafede önündeki yiyeceği çekip paylaşan mı... Hatta kafe kafe dolanıp "Ay ben çok geziyorum ya, ne çok dört duvar gördüm, ne çok garson gördüm, artık bir Şeyma Subaşı'yım, benim kadar kafe gezen var mı ya" diyen mi...
Orta yaş grubu dahi öyle yakından takip ediyor ki sosyal medyayı. Daha doğmamış çocuğa verilen 'baby shower' partisi, nişan yapar gibi 2 yaşındaki çocuğa masa süsleme organizasyonları, sofra sunumları, modern ev dekorasyonları, say say bitmez... Hepsi sosyal medyanın direttikleri modalar.
Geriye dönüp bakınca, son 2-3 senedir özellikle YouTube ve Instagram'ın hayatlarımızı çok değiştirdiğini görüyoruz. Modayı bile ünlüler değil, fenomenler belirliyor artık. Bu gidişle korkarım sosyal medya dedektifliği olan stalker'lık bile meslek haline gelecek..
Yapmamız gereken ise çok basit: "Gördüğümüzden geri kalmayalım" mantığını bırakıp usulca o ekranları kapatmak, çoluk çocuk, torun torba, hep beraber gerçek hayata dönmek!