Son yıllarda artan hayvan duyarlılığı ne kadar gerçek?

Hayvan duyarlılığının son dönemde artışa geçmesi eminim sizin de dikkatinizi çekiyordur. Peki sizce bunun sebebi ne? Hayvan duyarlılığı neden arttı? Ya da bu duyarlılık ne kadar gerçek?

Mayk Şişman

Sosyal medyadan besleniyoruz

Dünyayı artık sosyal medya sayesinde takip ediyoruz. Dış dünyadaki bütün gelişmeleri yalnızca 1-2 sosyal medya hesabı sayesinde takip etmek hem çok pratik hem de yeterli. Facebook, Twitter ve Instagram'dan besleniyoruz. Burada gördüğümüz bir post, tweet vs. arkadaşlarımızla yaptığımız goygoyun ciddiyet ya da eğlence seviyesini belirliyor. Allah korusun internetimiz kesilse yapabileceğimiz en mantıklı şeyin uyumak olduğunu filan düşünüyoruz...

Aydilge'ye "Aferin" dememek imkânsız

Şarkıcı Aydilge ve eşi, yürüyüş yaparken yaralı bir martıyla karşılaşmış. Soluğu veterinerde almışlar. Tedavi sürecinin ardından da martıyı sahile bırakmışlar. Ve bütün bu süreci de kameraya almışlar... Bu haber de sosyal medyada kendine yer bulmuş. "Aydilge'den örnek davranış" başlıklarıyla, tweet'lerine kayıtsız kalmak, olanı biteni okuyup şarkıcıya "Aferin" dememek imkânsız.

Kimi samimi kimi de sahte

Peki ne kadar gerçek? Asıl üzerinde durmamız gereken bu. Aydilge sadece bir örnek. Herkes hayvanlara karşı ne kadar duyarlı olduğunu sosyal medya hesabından paylaşma çabası içinde. Bazılarımız samimi bazılarımız 'takipçi kasma' peşinde. Topyekûn bir karara bağlamak ne kadar doğru? Hayat, artı ve eksilerden ibaret. Bazı şeyler sahte bazıları da gerçek.

Boş tarafından bakmaya gerek yok

Hayvan duyarlılığının artışa geçmesinde 'takipçi kasan' tiplerin payı büyük. Bu doğru. Ama sosyal medya sayesinde bu duyarlılığın daha görünür olduğunu da düşünebiliriz. İlla negatif düşünmemek, 'öf pöf' yapmamak gerekiyor. Sadece tek bir insanın sosyal medyada sayesinde hayvanlara daha duyarlı olmaya başlaması dahi yeterli. Pozitiften bakalım, 'suni hayvan sevgi'sini cımbızlayıp bardağın boş tarafından bakma ısrarından vazgeçelim bence...

can.sisman@milliyet.com.tr