Komik ve tatlı kedi-köpek videolarını neden bu kadar çok seviyoruz?
Sosyal medya sayesinde hayvanlara zulmeden yaratıklardan haberimiz daha çok olmaya başladı. Bilhassa Twitter ve Facebook'ta saldırıya uğramış minnoşların fotoğraflarını görüyoruz. İçimiz acıyor, müdahalede bulunmak istiyoruz ama yapabileceğimiz çok da bir şey yok. İsyan edip 'Yeter artık!' demekten başka en fazla bir iki kez isyan ediyoruz, sonra aynı tas aynı hamam. Evet, eskiden de bu tarz şeyler hep yaşanıyordu. Yani sosyal medya çıktıktan sonra görünürlüğü, bilinirliği arttı sadece.
Elbette değil.
Etkiye tepki durumuyla rahatlıkla özetleyebiliriz.
İnsanlarda öyle bir bilinçlenme oldu ki artık tüm kedi ve köpeklerin değerini çok ama çok geç de olsa bilmeye başladık gibi geliyor.
En azından temennimiz bu yönde.
Artık gerçekten sokakta üşümüş bir kedi görünce inanıyorum ki kimse kayıtsız kalamıyor.
Kimse demeyelim de en azından çoğu kişi.
Dolayısıyla bunun yansımasını da sanki sosyal medyada görüyoruz gibi geliyor.
Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki izole hayatlarımızı ayna gibi yansıtıyor sosyal medya.
Tabii ki görmesini bilene göre değişiyor bu durum.
Ancak yine de saçma sapan eziyet haberleri göreceğimize minnoş kedi ve/veya köpek fotoğrafları görmenin bize, en azından bilinçaltımıza çok fazla katkısı olacak.
Oluyor da.
"Panter Emel" diye ötekileştirmiyoruz en azından.
Artık "Hayvan dostu" vurgusu yapanlara "İşte bu" diyoruz.
Umarız giderek her geçen gün daha da çoğalırız...