Yeşilçam'ın değerlerine neden sahip çıkmıyoruz?

Yeşilçam'ı her geçen gün daha da özlüyoruz

Yeşilçam'ın saflığını, temizliğini çok arıyoruz. Evet film ve dizi sektörümüz gelişti, büyüdü, kocaman oldu belki ama her geçen gün daha da 'amatör ruh heyecanı'ndan uzaklaşıyoruz. Halbuki saf heyecan her mesleğin olmazsa olmazı. 'Amatör ruh' kaybolduğunda işler mekanikleşiyor. Daha robotikleşiyor her bir adım. Gün geçtikçe birbirine benzeyen işler üretiliyor, e bunlar da doğal olarak Yeşilçam'ı daha çok özlememize sebep oluyor.

19 milyon lira isteniyormuş

Gelin görün ki Yeşilçam'ı sadece özlemekle kalıyoruz. Anılara, değerlere sahip çıkmıyoruz. Bakın yeni olaya... Aralarında 'Şark Bülbülü' ve 'Aile Şerefi' gibi filmlerin de olduğu çeşitli yapımlara ev sahipliği yapan Kumburgaz'daki yalı satışa çıkarılmış. Ev için tam 19 milyon lira isteniyormuş. Denize sıfır 6 bin 265 metrekarelik arsa içinde bulunan yalı yeni sahibini arıyormuş.

Eskiye değer vermeden bir gelecek inşa etmek

Tamam, ev satışa çıkartılabilir buraya kadar her şey normal. Ama üzücü olan söz konusu yalının bakımsızlıktan harap olması. İnternette kare kare yalının bir önceki haline bir de şimdiki haline bakabiliyor ve derin düşüncelere dalabiliyorsunuz. Kumburgaz'daki yalı sadece bir örnek. Eskiyi restore etmek, belki bir müzeye çevirmek gibi daha vizyoner bakış açıları yerine "Bu yalı bakımsız, hadi bunu şimdi hop yeni birine satalım" kafalarına geçiş yapılıyor. Halbuki bu böyle mi olmalıydı? Eskiye değer vermeyerek nasıl bir gelecek inşa etmeyi planlıyoruz? Tarihi tarihte bırakmak mı tarihe sahip çıkarak yola devam etmek mi? Bence artık ikinci seçeneği seçme vakti çoktan geldi bile...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr