Utku Lomlu tasarımları kitap kapaklarında fark yarattı
Kitap okumayı seven insanlar için kitap kapakları, o kapak tasarımları o kadar önemli ki. Ha işin sadece vitrininde olan kişiler için de geçerli bir durum, kapak çok fazla şey ifade ediyor. Genel olarak bakarsak konuya, evet, herhangi bir şeyin dış görünüşü hayati önem taşıyor. Ancak zamana ayak uydurmak da gerekiyor; bir şey 'tutsa' bile yine de güncellemek gerekiyor. Tıpkı birkaç yıl önce Can Yayınları'nın o yüzyıllardır değişmeyen, klasikleşmiş kitap kapaklarının değişimi gibi.
Evet, çokça tartışıldı.
Yüzyıllardır evlerdeki kitaplıkları süsleyen o klasik beyaz kapaklı kitaplar birer birer renklenmeye başladı.
İmza: Utku Lomlu.
Lom Creative tarafından son birkaç yıldır yenilenen kitapların kapakları öyle büyük ses getirdi ki kimse kayıtsız kalamadı.
"Yılların kitaplarını mahvettiler" görüşlerine karşılık "Her kitaba ve yazara ayrı tasarım, işte bütünlük" diyen de çıktı.
Ben ikinci kategoridenim; kitap kapaklarının artık yazarlara göre yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Normal şartlar altında George Orwell'in 'Hayvan Çiftliği' kitabı belki eski tasarımıyla hiçbir lise öğrencisine sıcak gelmezken şimdi artık her birinin elinde 'Hayvan Çiftliği' var.
Diyeceksiniz ki "O gençler Hayvan Çiftliği'ni ne kadar algılayabiliyor?"
Önemli olan algılayıp algılamaması filan değil, George Orwell ve 'Hayvan Çiftliği'yle bir şekilde tanışması, buluşması, bir araya gelmesi...
Konuyla ilgili Can Yayınları'nın sahibi Can Öz'ün açıklaması vardı hatırlarsınız, "Kitaplar kayboluyordu, yayınevi fazla ön plana çıkıyordu, artık kitaplar ve yazarlar ön planda" şeklinde.
Kesinlikle hak veriyorum.
O değişim gününden bugüne teker teker birçok Can Yayınları kitabının kapağı değişti, her biri şahane yaratıcı kapaklara sahip oldu.
İçlerinde ödül alan kapak tasarımları dahi oldu.
Tek sıkıntı heceleme kısmı açıkçası; bazı kitapların kapaklarında hecelere göre değil de görünüş güzel olduğu için bir bölünme durumu var.
En basit örnek, Nijeryalı yazar Chimamanda Ngozi Adichie'nin yazdığı 'Amerikana'nın bölünüşü; okuyucu 'Neden Ame-Rika-Na' diye bölündüğünü merak ediyor; e haklılar da çünkü göze estetik gelmesi dışında pek de net bir sebebi yok.
Halbuki bölünmeyebilirdi de ama elbette tercih konusu.
Can Yayınları'nın eleştirilere boyun eğmeyip inandıkları şekilde yollarına devam etmeleri ve her yazara özel kapak tasarımı yapmaya devam etmeleri takdiri hak ediyor.
En büyük takdir ise elbette muhteşem yaratıcı kapaklarla Utku Lomlu ve ekibine.
Darısı yenilikçi fikirlere kapısını açan diğer tüm yayınevlerine...