Ursula K. Le Guin neden bilim kurgu edebiyatının kraliçesiydi?
Ursula K. Le Guin'i bugün 88 yaşında kaybettik. Ünlü ABD'li yazarın ölüm nedeni hakkında henüz net bilgiler ortaya çıkmasa da yazarın sağlığının son dönemde pek de iyi olmadığı ailesi tarafından açıklandı. Peki Ursula K. Le Guin'i, ya da birçok hayranının da söylediği gibi, Ursula'nın edebiyatseverler için önemi neydi?
Son dönemde öyle büyük yazarlara veda ediyoruz ki şanslı mıyız ya da şanssız mıyız bilemiyoruz.
Ben 'olumlu bakma' taraftarıyım.
En büyük kayıplardan biri hiç kuşkusuz Nobel ödüllü Gabo'nun, yani Gabriel Garcia Marquez'inkiydi.
Nisan 2014'te onu da kaybettik.
Bilim kurgu klasiklerini okumaya başlayan herkes bir zaman sonra "Peki günümüzde halen daha yaşayan bir efsane var mı?" diye soruyor; haklılar, sormak gerekiyor.
Ursula işte hem şahane eserler üretmiş bir kadındı hem de halen daha yaşıyordu.
'Yerdeniz' üçlemesi ya 'Mülksüzler' gibi eserleri evet en bilinen eserleri olsa da ilk okuduğum Ursula kitapları olduğu için 'Karanlığın Sol Eli' ve 'Başlama Yeri'nin bende daha ayrı bir yeri var.
Bilim kurgu edebiyatıyla çok haşır neşir olmanıza gerek yok Ursula'nın dünyasına girebilmek için.
Andy Weir'in 'Marslı'sını okurken sıkılabiliyorsunuz belki, çünkü yazar daha teknik yazdığı için bilim kurguya uzak insanlar tarafından çok da çekici bulunamayabilir.
Ursula için bu durum tam tersi: Bilim kurgu okumayı sevmeyen ya da pek tercih etmeyen biri bile onun kitaplarını rahatlıkla okuyabilir, bir yandan da onun dünyasını keşfetmeye dair heves duyabilir.
İyi bir yazar olmak da zaten bunu gerektirir.
Gabo dedik, Gabo'dan örnek verelim.
'Kırmızı Pazartesi'nden 'Yüzyıllık Yalnızlık'ına, 'Yaprak Fırtınası'ndan 'Albay'a Mektup Yok'una kadar her kitapta muhakkak Gabo'dan izler buluyorsunuz.
Yazar öylesine üretmiş ki hem nicelik hem de nitelik olarak onun üretkenliği sayesinde "Merhaba, ben bu dünyayı keşfetmek istiyorum" diyorsunuz.
Ursula'nın tıpkı Gabo gibi diğer büyük yazarlardan farkı da işte tam olarak bu.
Onun dünyasını keşfetme isteği duyduktan sonra zaten gerisi geliyor; bilim kurgu dünyasının kraliçesi diye boşuna denilmiyor.
Öğretmenleri düşünün, iyi öğretmen size bilgi kusmaz; bilgiyi içselleştirmenize yardımcı olur.
En zor dersi, en zor konuyu bile sevdirir; anlayacağınız şekilde anlatır, olmadı başka türlü şansını dener.
Ursula bu anlamda tam olarak benim için böyle bir yazar.
Böyle büyük yazarlara veda ederken elbette üzülüyoruz ama bir yandan da onlara veda etme şansı yakaladığımız için o kadar da mutsuz değiliz; sadece buruğuz.
E olacak o kadar...