The Fabelmans: Hangimiz Spielberg'ten bu denli samimi olmasını bekliyordu ki?
Elimizi vicdanımıza koyalım. Hiçbirimiz koskoca Steven Spielberg'ün 'The Fabelmans' gibi oldukça kişisel bir hikâye ile karşımıza çıkmasını beklemiyorduk. Michelle Williams'ın kariyerinin en iyi performanslarından birini ortaya koyduğu 'The Fabelmans' özellikle Altın Küre'deki başarısı sayesinde Akademi Ödülleri'nde bir adım önde...
Altın Küre Ödülleri'nde kazananların belli olmasından sonra elbette gözler Akademi Ödülleri'ne çevrilmiş durumda. 2022'nin en iddialı yapımlarının yarışacağı Oscar'lara bu yıl hangi filmlerin damga vuracağını az çok tahmin edebiliyoruz. Elbette sağlam yanıldığımız yıllar da oluyor ama çoğunlukla Altın Küre'de ön plana çıkmış olan filmlerin rahatlıkla en kötü ihtimalle 'adaylık' kazandıklarını hatırladığımızda bu yıl Oscar'larda bizi nasıl bir tablonun beklediğini rahatlıkla kafamızda çözebiliyoruz. Geçtiğimiz yıllara kıyasla gayet sağlam Avrupa ve Dünya sineması örneklerine kavuştuğumuz 2022'de aslında hiç de fena olmayan bir Hollywood performansı da izledik diyebiliriz. Hollywood sinemasında 2022'nin en çok öne çıkan yapımlarından biri ise elbette yılların Steven Spielberg'ünün son filmi 'The Fabelmans'tı. Türkiye'de 'Fabelmanlar' adıyla 6 Ocak 2023'te vizyona giren film, konusundan yönetmenine, oyuncularından senaryosuna kağıt üstünde bile heyecan yaratmayı başarmıştı. Peki 'The Fabelmans' gerçekten bu iddianın altından kalkabilir bir yapım mı?
Elimizi vicdanımıza koyalım, bu kadarını beklemiyorduk
Kariyerine birçok iddialı film sığdıran Steven Spielberg, son olarak 2021 yılında 'West Side Story'nin yeni versiyonunda yönetmen koltuğunda karşımıza çıktı. Gayet eli yüzü düzgün bir yeniden uyarlama olan 100 milyon dolar (1 milyar 880 milyon TL) bütçeli 'West Side Story' beklenilenin altında bir ilgiyle izlense de elbette yine de yüzleri güldürmeyi başardı. Ancak Spielberg'ten elbette çok daha büyük işler izlediğimiz için dolayısıyla 'West Side Story' pek de izleyiciyi kesmedi. Filmografisine 'Schindler's List', 'Jurassic Park', 'E.T.', 'Saving Private Ryan'lar sığdıran Spielberg'ün son filmi 'The Fabelmans'ı "Galiba geliyor gelmekte olan" gözüyle izlememek imkânsız. Çünkü Spielberg bu kez kendi çocukluğundan izler taşıyan bir filmle karşımıza çıktı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında mütevazı bir ailede büyüyen Sammy Fabelman'ın hikâyesini aktaran film, minik karakterimizin zaman içerisindeki büyüme yolculuğuna bizleri ortak ediyor. Sinemanın büyüsüne kapılan Sammy Fabelman bir yandan da aile içindeki travmatik olaylarla nasıl başa çıktığını ve son tahlilde bir acının hangi şekil ya da şekillerde bal eylenebileceğini de bizlere hatırlatıyor. Spielberg'ün bu denli kişisel bir anlatıyla, oldukça otobiyografik izler taşıyan bir filmle aramıza dönmesini bence birçoğumuz beklemiyorduk. Lütfen tam da bu aşamada elimizi vicdanımıza koyalım. Ama bundan daha şaşırtıcı olan ise 'The Fabelmans'ın bir 'samimiyet hikâyesi' olma gayretinin üstesinden gelmesi elbette. 'The Fabelmans' şaşırtıcı ölçüde samimi bir film.
Aynı iddiayı Oscar'da da sürdürebilecek mi?
Bugüne kadar izleyiciye duygu aktarımı konusunda en ufak bir sıkıntı yaşamayan ancak fazlaca teknik ve klasik işlerle hep standart üstü işler yaratan Spielberg, birçoklarının eline yüzüne bulaştırdığı samimiyeti dahi ustalıkla kotararak ne denli büyük bir profesyonel olduğunu dosta, düşmana duyuruyor. Spielberg, filmde izleyiciyle öyle enteresan bir köprü kuruyor ki 3 kilometre uzaktan baktığınızda tipik bir film olarak tınlayan 'The Fabelmans' özellikle anneye odaklandığında son derece şahsileşiyor. Elbette bu samimiyetin izleyiciye geçmesinde şu ana kadarki kariyerinin en iyi oyunculuk performanslarından birini ortaya koyan Michelle Williams'ın da katkısı bir hayli fazla. Henüz kariyerine bir Oscar heykelciği ekleyemeyen Michelle Williams muhtemelen hak ettiği ödüle 'The Fabelmans'la da kavuşamayacak. Ancak bunun sebebi performansının yeterince göz doldurmaması değil tabii ki. Bu yıl başta 'Tár'la adeta oyunculuk dersi veren Avustralyalı aktris Cate Blanchett olmak üzere o denli iyi performanslar var ki Michelle Williams'ın ödüle kavuşması o kadar da garanti değil. Ancak yine de kariyerinin en iyi işini ortaya koyan Williams'ın iz bıraktığı ortada. 'The Fabelmans'ın neredeyse yüzde 50'sini oluşturan anne karakteri onsuz olmazmış. 'The Fabelmans' Spielberg'ten beklenilmeyecek kadar sempatik bir iş olabilir ama Michelle Williams olmasaydı bu denli bir başarı yakalanabilir miydi, orası soru işareti. Altın Küre'de 'En İyi Drama Filmi' ve 'En İyi Yönetmen' gibi oldukça sağlam iki ödül kazanmayı başaran 'The Fabelmans'ın aynı iddiayı Oscar yolculuğunda 'En İyi Film' kategorisinde de sürdürebilmesi çok da garanti olmasa da 'En İyi Yönetmen' dalında Spielberg'ün şansının oldukça yüksek olduğunu rahatlıkla iddia edebilmek mümkün.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr