Geri Dön
Somewhere Over The Chemtrails: 'Mesele'ye minimal dokunuşlarla maksimal katkıda bulunuyor

Somewhere Over The Chemtrails: 'Mesele'ye minimal dokunuşlarla maksimal katkıda bulunuyor

Bu yıl Berlinale'nin Panorama seçkisinde yer alan Çek Cumhuriyeti yapımı 'Somewhere Over The Chemtrails' geçtiğimiz haftalarda İstanbullu izleyicilerle buluştu. Avrupa sinemasında son dönemde ön plana çıkan göçmen konusunu ele alan film, asıl odaklanılması gereken 'mesele'ye mizah dozu yüksek bir şekilde yüzleri gülümseterek seyirciye aktarıyor.

Mayk Şişman
Mayk Şişman

Bu yıl Berlinale'nin Panorama seçkisinde birbirinden iddialı filmler yer aldı. Son yılların en güçlü Berlin Panorama'larından birine imza atılan bu önemli yılda geçtiğimiz aylarda Ukrayna'nın Oscar aday adayı olarak belirlenen 'Klondike', Cem Kaya'nın muazzam bir arşivcilik çalışmasına imza attığı 'Aşk, Mark ve Ölüm', İzlanda'nın Oscar aday adayı olarak seçtiği 'Beautiful Beings' ve yılın gizli hazinelerinden İspanyol yapımı 'Lullaby' gibi filmler bu yılki seçkinin dikkat çeken filmleri arasındaydı. Geçtiğimiz haftalarda Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında İstanbullu izleyicilerle buluşan Çek Cumhuriyeti yapımı 'Somewhere Over The Chemtrails' (Orijinal adıyla 'Kdyby Radši Hořelo', Türkiye'deki adıyla 'Keşke Yansaydı') yılın en büyük sürprizlerinden birine imza attı. Michal Blaško'nun Venedik'in 'Horizons' yarışmasına dahil olan ve Slovakya'nın Oscar adayı adayı olarak belirlenen filmi 'Oběť' yani 'Victim' gibi Avrupa'da yükselişe geçen göçmen karşıtlığı ve mülteci konusuna eğilen 'Somewhere Over The Chemtrails', 'Victim'in aksine konuya daha mizahi yönden yaklaşıyor ve izleyicinin yüzünü yer yer güldürürken diğer yandan ise çarpıcı görsel yönetimiyle akılda kalmayı başarıyor.

Haberin Devamı

Somewhere Over The Chemtrails: Meseleye minimal dokunuşlarla maksimal katkıda bulunuyor

Tıpkı 'Victim' gibi göçmen konusunu irdeliyor

Adam Koloman Rybanský'nin yönetmenliğini yaptığı 'Somewhere Over The Chemtrails'ın hikâyesi küçük bir kasabada geçiyor. Bir panayır sırasında minibüs kalabalık bir gruba çarpıyor ve ortalık karışıyor. Kendi halinde sakin bir Avrupa kasabasında yaşayan vatandaşlar, bu saldırının arkasında bir terör grubunun olduğunu düşünüyor. Korku ve öfke gibi duygular içinde kalan halk kendilerine benzemeyen herkesten fikir olarak dahi tamamen uzaklaşıyor, yöneticiler ise bu yaşananları kendilerine bir avantaj olarak kullanmaya başlıyor. Ancak tam da bu noktada baş karakterimiz gibi biz de konuya vicdani açıdan yaklaşıyoruz. Filmin sonunda suç ve ceza arasında kurulan köprü baskın hale geliyor ve mülteci konusuna karşı ülkesel ve bölgesel bir eleştiri getirdiğini, asıl derdinin ise suçun tanımına daha dikkatli bakmamız gerektiğini hatırlıyoruz. Yönetmen, izleyiciye aktarmak istediği mesajı didaktik bir dille değil bilakis izleyici dostu ve mizahi dozu kuvvetli bir açıdan iletiyor. Bu noktada Slovakya'nın Oscar aday adayı 'Victim'le konu itibarıyla yakın dursalar da çizgi ve biçim olarak ayrılıyorlar. Ancak her iki filmin de benzer bir tema işlemesi ve coğrafi açıdan komşu olmaları, Avrupa'nın göbeğinde olmaları bu dönemin sinemasına dair de önemli bir detay olarak dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Somewhere Over The Chemtrails: Meseleye minimal dokunuşlarla maksimal katkıda bulunuyor

Keşfedilmeyi bekleyen gizli bir hazine

Son dönemde Avrupa sinemasında göçmenler konusu oldukça sık işlenmeye başladı. Özellikle Cannes, Berlin ve Venedik gibi festival filmlerinde Avrupalı sinemacılar arasında oldukça sık ele alınan bir başlık olarak dikkat çekiyor. 'Somewhere Over The Chemtrails' ise konuya hem orijinal, hem sıcak, hem de eleştirel yaklaşımıyla doğru ve akılda kalıcı bir sentez yakalıyor. Üstelik yapımın Rybanský'nin ilk filmi olduğunu düşündüğümüzde yönetmenden ilerde çok daha büyük işler geleceğine dair de umutlu olabiliriz. Berlinale'nin Panorama seçkisinde yer alan ve keşfedilmeyi bekleyen gizli bir hazine olan 'Somewhere Over The Chemtrails', Avrupa'nın en önemli 'mesele'sine minimal dokunuşlarla maksimal katkıda bulunuyor, daha da önemlisi çağının problemine ışık tutan, hayatla birlikte yan yana yürüyen sinemanın ve sanatın gücünü herkese hatırlatıyor. Üstelik bunları yaparken yüzleri acı acı gülümsetmesi de en büyük hediye!

Haberin Devamı

 

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler