Geri Dön
Sigurno Mjesto: 'Güvenli Bir Yer'de 'o kadar da büyük bir aile' olamamak!

Sigurno Mjesto: 'Güvenli Bir Yer'de 'o kadar da büyük bir aile' olamamak!

Saraybosna Film Festivali'nden 'Saraybosna'nın Kalbi' ödülüyle dönen Hırvat yönetmen ve aktör Juraj Lerotić'in 'Sigurno Mjesto'su (Güvenli Bir Yer) Türkiye'de sonunda vizyona girdi. 102 dakikalık bir kalp ağrısına dönüşen film, ne kadar kendi içinde sevgi dolu bir ailede büyümüş olunulursa olunsun bu ailenin sınırlarının dışına çıkıldığında aslında 'o kadar da büyük bir aile' olunamayışını etkileyici bir şekilde aktarıyor, aile ve toplum arasındaki aksayan noktayı en görünmez şekilde gün yüzüne çıkartıyor...

Mayk Şişman
Mayk Şişman

Sinefillerin büyük bir ilgiyle takip ettiği Cannes, Berlin, Venedik ve Oscar filmlerinin haricinde önemli festivaller de var elbette. Bunlardan biri de Balkanların incisi 'Saraybosna Film Festivali' tabii ki. "Şöyle de bir film var, ıskalanmamalı" dedirten, az biraz kıyıda köşede kalmış filmlerin kendilerine yer bulduğu Bosna Hersek'teki bu festival, özellikle de Balkanlar'a yakın coğrafyadan bir hayli iz bırakan filmlere ev sahipliği yapıyor. Daha önce 'Takva', 'Mustang' ya da 'Albüm' gibi filmlerin de 'Saraybosna'nın Kalbi' yani 'En İyi Film' seçildiği bu festivalin 2022'de kazananı Hırvat yönetmen Juraj Lerotić'in 'Sigurno Mjesto'su yani Türkiye'deki adıyla 'Güvenli Bir Yer'i olmuştu. Juraj Lerotić hem şahsi hikâyesine yer verdiği bu filmde ilk defa yönetmenlik koltuğuna oturuyor hem de filmin 'ağabey'i olarak 3 başrolden biri oluyor, daha da önemlisi çok 'hayati' bir rolde sağlam ve dengeli bir oyunculuk performansı sergiliyor. 'Sigurno Mjesto'da akıl sağlığı sorunları yaşayan Damir karakterini ve onun ailesiyle bağlarını ele alsak da aslında bu hikâye boyumuzu aşacak nitelikte.

Haberin Devamı

Sigurno Mjesto: Güvenli Bir Yerde o kadar da büyük bir aile olamamak

Hem kendisinden hem de sistemden korumaya çalışıyorlar

Geçen yıl yani 95'inci Akademi Ödülleri'nde 'En İyi Uluslararası Film' dalında Hırvatistan yapımı olarak seçilen film, geçtiğimiz günlerde Türkiye'de vizyona girdi. Goran Marković'in tek kelimeyle 'harika' bir performans sergilediği Damir karakterinin hayatına son verme kararı almasıyla birlikte 24 saat içinde yaşanan olayları takip ediyoruz filmde. Lerotić her bir sahnede izleyiciyi diken üstünde tutmayı başararak soluksuz bir 102 dakika boyunca izleyiciye onun canını acıtan bir hikâyeyi en yalın ve en gerçekçi şekilde aktarıyor. Fazlasıyla şahsi olmasının haricinde de yönetmen olarak var olabileceğinin izlerini net bir şekilde görüyoruz. Açılış sahnesinden final anına kadar Lerotić en gösterişsiz şekilde imzasını atıyor. Sıradan bir aile hikâyesi olmanın ötesine hem gerçekçiliği hem de yalınlığıyla kolaylıkla çıkan filmde Damir karakteri üzerinden aslında bir savaş izliyoruz. Bu öyle bir savaş ki, canlarından çok sevdikleri Damir'i hem kendisinden hem de sistemin hırpaniliğinden korumaya çalışan bir ağabey ve bir annenin ellerinden geleni yapmalarını, mücadelelerini, biricik Damir'e 'Güvenli Bir Yer' arayışlarını takip ediyoruz.

Haberin Devamı

Sigurno Mjesto: Güvenli Bir Yerde o kadar da büyük bir aile olamamak

Annesini, kardeşini seven ıskalamasın!

Gücünü yalınlığından ve çok yönlü okumalara fırsat tanımasından ve elbette en çok da gerçekliği ve gerçekçiliğinden alan 'Sigurno Mjesto'da kırılgan, soru işaretli Damir karakterine aslında hepimizin teknik olarak dönüşebileceğimizi fark etmemiz filmin izleyicideki anlamını da elbette büyütüyor. Damir aslında bu sistem içerisinde kalbi olan, kalbi olduğu için kalbi kırılan biri ve bu kişi aslında hepimiz olabiliriz. Bir kalp kırıldığında tamir etmek için aile tek başına yeter mi? Koşulsuz sevgiye sahip aile, kendisine düşman olan bir çocuğu kendisiyle barıştırabilir mi? Sistemin üzdüğü bir kalbi yine sistemin ta kendisi tamir edebilir mi? Verilen çabaların sonuçsuzluğu ve bir kayıp günün birinde bir 'umut'a dönüşebilir mi? Damir'i kazanmak ya da kaybetmenin daha ötesinde asıl sistemdeki arızayı giderebilme konusunda sert ve merkeziyetçi bir tutum mu yoksa sevginin niceliksellikle buluşabilmesi mi asıl yapıcı tutum olabilir? Juraj Lerotić'in 'Güvenli Bir Yer'inde ne kadar kendi içinde sevgi dolu bir ailede büyümüş olunulursa olunsun bu ailenin sınırlarının dışına çıkıldığında aslında 'o kadar da büyük bir aile' olunamayışını çok etkileyici bir şekilde aktarıyor, aile ve toplum arasındaki aksayan noktayı en görünmez şekilde gün yüzüne çıkartıyor. Hırvat yönetmen Juraj Lerotić, insan hikâyelerine odaklanmaktaki başarısını istikrarlaştırdığında Avrupa ve Dünya sinemasının yepyeni bir 'büyük yönetmen'e daha kavuşması hiç de zor bir ihtimal değil. Annesini, kardeşini seven 'Güvenli Bir Yer'i ıskalamasın.

Haberin Devamı

 

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler