Geri Dön
R.M.N.: Irkçılık ve zenofobi üzerine 17 dakikalık bir 'Büyük Patlama'

R.M.N.: Irkçılık ve zenofobi üzerine 17 dakikalık bir 'Büyük Patlama'

2007'de Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye kazanan '4 Months, 3 Weeks and 2 Days'in Rumen yönetmeni Cristian Mungiu, son filmi 'R.M.N.'de neredeyse 17 dakika süren güçlü ve unutulmaz sahneyle zenofobi üzerine sarsıcı bir anlatı oluşturmayı başarıyor...

Mayk Şişman
Mayk Şişman

'4 Months, 3 Weeks and 2 Days' (Türkçe adıyla '4 Ay 3 Hafta 2 Gün') filmiyle 2007 yılında Cannes'da Altın Palmiye kazanan Rumen yönetmen Cristian Mungiu, 2016 tarihli 'Graduation' sonrasında merakla beklenen yeni filmi 'R.M.N.' ile geçtiğimiz aylarda yine Cannes'da ana yarışmada yarışmıştı. Bugüne kadar Cannes'da '4 Months, 3 Weeks and 2 Days' ile Altın Palmiye, 'Beyond The Hills' ile En İyi Senaryo, 'Graduation'la da 'En İyi Yönetmen' ödüllerini kazanarak dünya çapında önemli bir yönetmen olduğunu herkese kanıtlayan Mungiu, eleştirmenlerden iyi not alan 'R.M.N.' ile ilk defa Cannes'dan eli boş dönmüştü. Geçtiğimiz günlerde Filmekimi kapsamında bizlerle buluşan filmin ödüle kavuşamasa da prestijli festivalde ana seçkide yer alması ve genel anlamda pozitif tepkiler alması, Romanya'nın Oscar aday adayı olarak dahi seçilmemesini de unutturmuş durumda. Peki Mungiu'nun yeni filmi 'R.M.N.'de hangi yönler takdir edilesi, hangi yönler ise ödüle kavuşamamasında bir engel?

Haberin Devamı

R.M.N.: Irkçılık ve zenofobi üzerine 17 dakikalık bir Büyük Patlama

Bu zorlu sahneyi yönetmek herkesin harcı değil

Rumen Yeni Dalga Sineması'nın önde gelen yönetmenlerinden Cristian Mungiu'nun 'R.M.N.'sinde Noel zamanı ülkenin Macaristan'a yakın bir köyünü ziyaret ediyoruz. Köye yakın yerdeki fabrikada çalışan göçmenler bu bölgede yaşayanlar arasında ciddi bir huzursuzluk yaratıyor. Olaylar öyle bir noktaya evriliyor ki hoşgörü, ırkçılık, bireysellikle açıklanamayacak bir bencillik, politik doğruculuk, yabancılara karşı duyulan korku yani zenofobi filmin önemli durakları arasında yer alıyor. Filmin en can alıcı noktası ise ikinci yarının sonlarında neredeyse 17 dakika boyunca devam eden 'çarpışma' sahnesi. Bir yönetmen olarak oldukça zorlu bir görevin altından layığıyla kalkmayı başaran Mungiu, muazzam bir yönetim sergileyerek kameranın adeta unutulduğu, gizli çekim yapıldığı bu anları oldukça direkt bir şekilde izleyiciye aktarıyor. Bu sahne o kadar güçlü ki filmdeki en zirve an olmayı başarıyor. Romanya özelinde başlayan tartışma giderek başta Fransa olmak üzere Avrupa Birliği içindeki Romanya'ya verilen değeri sorgulatıyor, hatta Hristiyan olmayan ya da teni beyaz olmayan tüm gruplara yönelik karşı olma hali ile bir dünya vatandaşı olma arasında sıkışıp kalan ve mutabık kalınamayan orta noktayı seyirciye kusursuz oyunculuk performanslarıyla gözler önüne seriyor. Bu zorlu, uzun ve çarpıcı sahne tek başına bile filmi ayakta tutacak, Mungiu'nun neden önemli bir yönetmen olduğunu bizlere vurguluyor. Çünkü filmin bel kemiğini oluşturan bu zorlu sahne Mungiu'nun kusursuz yönetimiyle tıkır tıkır işliyor, alınan risk başarıyla sonuçlanıyor.

Haberin Devamı

R.M.N.: Irkçılık ve zenofobi üzerine 17 dakikalık bir Büyük Patlama

Ama hiçbir kategoride 'en iyi' olamıyor

Fakat Mungiu, alttan alta filmi ilmek ilmek işlese de ve anlatmak istediği göçmenlik meselesini akılda kalıcı bir hikâyeye çevirse de 'R.M.N.'de yönetmenin önceki işlerine göre sönük kaçan önemli detaylar da var. Her Mungiu filminde neredeyse karşımıza çıkan gerilim ve tedirginlik hali bu filmde olabildiğince geri planda. 17 dakikalık kusursuz 'çarpışma' ve 'Büyük Patlama' haricinde hikâyenin az çok nereye evrileceğini ve başlangıç ile finalin birleşeceğini az buçuk tahmin ediyorsunuz. Ancak tüm bunların da ötesinde 'R.M.N.'nin Cannes'dan şaşırtıcı bir şekilde eli boş dönmesinin asıl sebebi hiçbir 'alan'da en güçlü olamaması. Yani 'R.M.N.' tamamen bir yönetmenlik başarısı mı, değil. Senaryo tamamen kusursuz mu, değil. Oyunculuklar arasında belirgin ve hissedilir bir performans var mı, değil. 'En İyi Film' seçilebilecek kadar A'dan Z'ye tıkır tıkır işleyen bir iş mi, maalesef o da değil. Her kategoride gayet iddialı olsa da 'en iyi' olmayı başaramıyor film. '4 Months, 3 Weeks and 2 Days' Çavuşesku hesaplaşmasıyla baştan sona kusursuzdu. 'Graduation' bir başka yönetmenin elinde tekdüze bir filme dönüşebilecekken Mungiu tarafından can bulmuş ve akılda kalmıştı. 'Beyond The Hills'in ağırlığını muazzam bir trafik ve tempo ama en çok da senaryosu hafifletmiş, izleyic, diyaloglarından akışa oldukça akılda kalan bir filmle buluşmuştu. 'R.M.N.'nin diğer Mungiu filmleri arasında biraz sönük kaçsa da özellikle 17 dakikalık sahneyle iz bırakacağı kesin. Ama en iyi Mungiu filmi mi, asla değil. Genelde 4-5 yıllık aralıklarla film çeken Cristian Mungiu'nun her daim ilgi uyandıran fikirleri ise ondan umudu hiçbir zaman kesmememek için önemli bir sebep.

Haberin Devamı

 

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler