'Pain And Glory'nin en büyük artısı Antonio Banderas
İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın en son filmi 'Pain and Glory' sonbaharda vizyona girmişti. Film şu ara tekrar gündemde. Sebebi ise Oscar yarışında kazandığı iki önemli adaylık. Ancak 'Pain and Glory'nin en büyük artısı açık ara Antonio Banderas...
Kendi hikâyesini paylaşıyor
İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın son filmi 'Pain and Glory', otobiyografik öğeler taşıması bakımından yönetmenin son dönemdeki işlerinden ayrılıyor. Son olarak 'Julieta' ile karşımıza çıkan Almodovar, son filminde bir yönetmenin yaşadığı fiziksel ve ruhsal acıyı konu alıyor. Bir nevi kendi hikâyesini paylaşıyor bizlerle. Son dönemde izlediğimiz Almodovar filmlerinden çok daha ciddi, çok daha bütünlüklü, çok daha olgun bir film 'Pain And Glory'...
Oscar'da adaylık kazandı
Başrolde Antonio Banderas'ı izlediğimiz filmde tempo akıcı. Sonuna kadar soluksuz izliyorsunuz filmi. Ancak filmin asıl başarısı Pedro Almodovar'ın yönetmenlik başarısından ziyade Antonio Banderas'ın oyunculuğu. Yıllardır aksiyonu bol filmlerde karşımıza çıkan Banderas, en sonunda oyunculuk yeteneğini ortaya koymuş. Film boyunca şahane bir şekilde döktürüyor. Altın Küre'de kazandığı adaylık yetmedi, Oscar'da da 'En İyi Erkek Oyuncu' dalında aday oldu.
Banderas'ın performansı mutlaka görülmeli
Banderas'a yıllar sonra prestijli bir Oscar adaylığı kazandıran filmden aktörü çıkartıp alsanız ya da başka bir oyuncu canlandırsa Banderas'ın rolünü, bana pek de inandırıcı gelmezdi açıkçası. Banderas, yıllar sonra ilk defa bu denli iyi bir performans sergiliyor bu filmde. 'Pain And Glory', 'En İyi Yabancı Dilde Film' dalında güçlü rakibi 'Parazit'in gölgesinde kalsa da özellikle Banderas'ın mutlaka görülmesi gereken, iz bırakan performansıyla akılda kalmayı başarıyor.