Orhan Veli Kanık: Bir garip Orhan Veli'yim...Tarifsiz kederler içindeyim...
Bugün Türk edebiyatında çok önemli bir yere sahip olan Orhan Veli'nin ölüm yıl dönümü. Çok erken yaşta hayatını kaybeden fakat buna rağmen birçok alanda üretim yapan şair Orhan Veli'nin hayatına gelin Molatik olalım...
Edebiyata olan ilgisi ilkokul sıralarında başladı
13 Nisan 1914'te Beykoz'a dünyaya gelen Orhan Veli’nin çocukluğu Beykoz, Beşiktaş ve Cihangir'de geçti. Orhan Veli’nin edebiyata olan merakı ise ilkokul sıralarında başladı. Hatta bu dönemde ‘Çocuk Dünyası’ isimli dergide bir hikâyesi basıldı. Ortaokulun yedinci sınıfındayken Oktay Rıfat Horozcu ile tanışan Orhan Veli, birkaç yıl sonra ise bir Melih Cevdet Anday ile arkadaş oldu. Bu arkadaşlıklar aslında ‘Garip akımı’nın temelini oluşturacaktı.
Orhan Veli, lise döneminde arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet'le birlikte ‘Sesimiz’ isimli bir dergi çıkardı. Bu dergi Aruz vezni kurallarını ve ahengini kavradığı ve ilk şiirlerini yazdığı bir dönem oldu Orhan Veli için.
Lise yıllarında Raşit Rıza'nın oynadığı ‘Aktör Kin’ oyununda rol alan Orhan Veli, ‘Ankara Halkevi'nde Ercüment Behzat Lav'ın sahnelediği Ahmet Vefik Paşa'nın ‘Molière'den uyarladığı ‘Zor Nikah'ta Üstâd-ı Sanî’yi, Maurice Maeterlinck'in ‘Monna Vanna'sında ise baba rolünü üstlendi. Daha sonra ise tiyatro alanındaki çalışmalarına çevirmen olarak devam ederek pek çok oyunu Türkçeye çevirdi.
'Birinci Yeni' edebiyatımızda yerini almaya başladı...
1941 yılının Mayıs ayında ‘Garip Seçkisi’ yayınlandı. Bu kitapta şairin yirmi dört şiirinin yanı sıra Melih Cevdet'in on altı, Oktay Rıfat'ın ise yirmi bir şiiri yer aldı. Kitabın içindeki şiirler kadar ses getiren önsözünü ise Orhan Veli yazdı. Bu kitap sonradan ‘Birinci Yeni’ olarak da anılacak ‘Garip akımı’nın başlangıcı oldu.
‘Garip akımı’, kendilerinden önce gelen hececilerin ve Ahmet Haşim'in şiirleriyle, Nâzım Hikmet'in toplumcu-gerçekçi şiirlerini reddetti. Buna karşı olarak da yazdıkları şiirler, edebiyat dünyasında büyük tartışmalara sebep oldu.
Özellikle Orhan Veli'nin yazdığı “Yazık Oldu Süleyman Efendi'ye” dizesi büyük tartışmalar sonucunda popüler hale geldi. Nurullah Ataç'ın deyişi ile "vapurlara, tramvaylara, kahvehanelere kadar" girdi ve bir deyim niteliği kazandı.
Günümüzde hala daha popüler olan dizeler…
O dönemde popüler hale gelen ve günümüzde hala daha popüler olan hatta sosyal medyada paylaşılan, vapurlara, sokaklara yazılan “Rakı şişesinde balık olsam” dizesi, aslında Ahmet Haşim'in "Göllerde bu dem bir kamış olsam" dizesini hicvetmek için yazılmıştı. Bir haftalığına gittiği Ankara'da belediyenin kazdığı bir çukura düşen ve iki gün sonra arkadaşının evinde fenalaşarak beyin kanaması geçiren Orhan Veli, 36 yaşında hayatını kaybetti.