Orhan Pamuk 'Veba Geceleri' ile beklentileri karşılayabilecek mi?
Geçtiğimiz haftalarda liselerdeki edebiyat dersleri üzerine yaptığı açıklamalarla gündeme gelen Orhan Pamuk, bir süredir merakla beklenen yeni romanını okurla buluşturmaya hazırlanıyor. Yapı Kredi Yayınları'ndan yapılan açıklamaya göre Orhan Pamuk'un yeni romanı 'Veba Geceleri', 2021'in Mart ayında raflardaki yerini alacak...
Orhan Pamuk, 1979 yılında kazandığı Milliyet Roman Yarışması'ndan günümüze başta 2006'daki Nobel Edebiyat Ödülü olmak üzere çok sayıda başarıya imza atmış, yapıtları onlarca dile çevrilmiş bir yazar. 2016 yılında yayımlanan son romanı 'Kırmızı Saçlı Kadın'dan bu yana geçen zaman içinde merakla beklenen yeni romanı 'Veba Geceleri'nin Mart ayında okurla buluşacağı açıklandı. 5 yıllık bir aranın ardından yeni romanını yayımlayacak olan Orhan Pamuk'tan okurun beklentisi büyük.
Konusu dikkat çekiyor
1901 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir vilayetinde yaşanan veba salgını sırasında yaşananları anlatan roman, değindiği konu itibarıyla epey dikkat çekiyor. Bir yılı aşkın bir süredir tüm dünyanın mücadele verdiği salgının bir benzerine 'Veba Geceleri' kitabında değinen Orhan Pamuk, 'Kar'dan sonra yeniden politik içeriği yüksek bir romanla karşımızda.
Hem siyasi hem romantik
Kitabın tam manasıyla bir politik roman olup olmadığını söylemek için şimdilik yeterli bilgiye sahip değiliz. Ancak 'Kar' romanı yayımlandıktan sonra bir daha politik bir eser kaleme almayacağını ifade eden Orhan Pamuk'un, 'Kafamda Bir Tuhaflık' eserinde sıradan insanların hayatları üzerinden böylesi bir yapıya rastlamak mümkündü. Hem siyasi hem de aşk romanı olarak tanımlanan 'Veba Geceleri' 2021 yılının en çok konuşulan, üzerinde en çok tartışılan eserlerinden biri olmaya aday. Bunda hem Orhan Pamuk'un zaman zaman verdiği demeçlerde sarf ettiği beyanlar hem de Nobel Ödüllü bir yazar referansının payı çok büyük.
'Cevdet Bey ve Oğulları', 'Sessiz Ev', 'Beyaz Kale', 'Benim Adım Kırmızı' ve 'Kar' gibi çok sevilen romanlara imza atan, 'Masumiyet Müzesi' ile yapıtını yenilikçi bir fikirle müzeye dönüştüren Orhan Pamuk'un beklentileri ne denli karşılayacağı şu an için merak konusu.
Orhan Pamuk'un pek çok romanını okumuş biri olarak “Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? Evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu" gibi bir giriş beklediğimi de itiraf etmeliyim...
