Müslüm filmini izledikten sonra...
Müslüm filmini izlemeye giderken yanınızda mutlaka mendil bulundurun. Bir de makyaj yapmamanızı öneririm; zira hönküre hönküre ağlayacaksınız. Rimelin yüzünüzde uzun ince bir yol oluşturmasını istemezsiniz herhalde?
Müslüm filminden çıktıktan sonra boğazınızda bir yumru kalacak. Bu yüzden yanınızda mutlaka size eşlik edecek, halden anlayan biri olmalı. Belki konuşmak bile istemeyeceksiniz. Normaldir.
Flim hakkında hissettiklerime gelecek olursak...
Dünyada neler oluyor, ne acılar, ne üzüntüler yaşanıyor, yaşanmış ve yaşanmaya devam edecek diye düşünüyor insan. Bazı acılar insanları nasıl da etkiliyor, sarsıyor; bunun üstesinden nasıl geliyorlar acaba diye düşünüyorsunuz.
Sıradan hayatınızdan sıkıldığınız zamanlar için utanıyorsunuz. Sadece iki kelime geçiyor aklınızdan: “Çok şükür!”
Film boyunca Müslüm Gürses’in kendi sesini bekliyor kulaklar fakat Timuçin Esen öyle okuyor ki şarkıları, öyle oynuyor ki rolünü, Müslüm Baba’nın yaşanmışlıklarına misafir olmuş gibi hissettim ben.
Oyuncuların hangi birini saysam bilemiyorum. Her biri oynamamış, zamanda geri dönmüş sanki. Zerrin Tekindor gözleriyle bile anlatabilirdi Muhterem Nur ile Müslüm Gürses’in aşkını. Adam sevmiş! Doğrusuyla yanlışıyla; her açıdan göstererek anlatıyor film. "Madalyonun diğer yüzü bu!" der gibi.
Ayça Bingöl tüm cefakar annelerin dili oldu sanki. Erkan Can; Limoncu Ali’nin Küçük Müslüm’ün yüreğine müziğin büyüsünü nota nota nasıl işlediğini anlattı.
Taner Ölmez kardeş sevgisini, Erkan Avcı karşılıksız dostluğu, Şahin Kendirci hayatın trajik yüzünü anlattı. Turgut Tunçalp ise bana Yeşilçam’ın kötü adamı Erol Taş’ı hatırlattı.
Kadro tek kelimeyle efsane.
Adını bildiklerim, bilmediklerim; kamera arkası ve önü; bütün ekip yaptığı işi öyle benimsemiş ki, her an her duyguyu hissettirdi film.
Tabii bu hayatı yaşayan kahramanlara saygı ve hürmet duymak, ölenlere rahmet dilemek boynumuzun borcu.
Böyle bir dervişin hayatının filme çekilmesi ve en çok da bu kadar kaliteli olması gurur verici.
Umarım biyografi türü Türk yapımı flimlerin devamı gelir.
Son olarak; filmin etkisi arabaya bindiğimizde dahi devam etti. Müslüm Gürses’den 'Affet' şarkısını yüksek sesle söyleyerek eve geri döndük.