Klondike: Umudu doğurmak için çekilen sancılar
Sundance'ten ve İstanbul'dan ödülle dönen, Berlinale'de 'Panorama' seçkisinde yer alan ve son olarak Ukrayna'nın Oscar aday adayı olarak belirlenen 'Klondike', yalnızca 'doğru zamanda doğru yerde' olan bir film değil aynı zamanda başarılı görüntü yönetmenliği ve çarpıcı senaryosuyla izleyiciye birçok noktada düşünme alanı açan, yılın en dikkat çekici filmlerinden biri.
Yönetmenliğini Maryna Er Gorbach'ın üstlendiği TRT ortak yapımı 'Klondike' son dönemin en ses getiren filmlerinden biri olmayı başardı. Sundance'teki 'Dünya Sineması Dramatik Yarışma' bölümünde 'En İyi Yönetmen' ödülünü kazanan, Berlinale'nin Panorama seçkisinde yer alan film, İstanbul Film Festivali'nde 'Ulusal Yarışma'da 'En İyi Film'le dönünce herkesin dikkatini çekmişti. İstanbul'dan 'Ulusal Film' başarısıyla ayrılan 'Klondike', sonbaharda gerek Türkiye'nin gerekse Ukrayna'nın Oscar aday adayı listesinde yer almış, son tahlilde Ukrayna'nın Oscar aday adayı olarak seçilmişti. Ukrayna ve Rusya arasında özellikle 2022'nin başından beri giderek tırmanan krizde bizleri 2014 yılına götüren 'Klondike', geçtiğimiz haftalarda Türkiye'de vizyona girdi. Ukrayna'daki savaşın sanılanın aksine aslında hiç de yeni olmadığını hatırlatan, Ukrayna-Rusya sınırında yaşayan hamile bir kadının ayrılıkçı gruplar tarafından kuşatılmış olmasına rağmen evini terk etmeyişini konu alan 'Klondike' her şeyden öte bir yönetmen olarak Maryna Er Gorbach'ın adını asla unutmamamız gerektiğini bizlere kanıtlıyor.
O 'çarpışma' aslında çok şey anlatıyor
'Klondike', yalnızca 'doğru zamanda doğru yerde' olmanın çok ötesine çıkmayı başarıyor. Ukrayna'daki krizin ve insanlık dramının aslında hiç de yeni olmadığını aktarabilen bir film üretmek sanılanın aksine şu dönemde hiç de kolay değil aslında. Eurovision'da 'Stefania' şarkısıyla yarışan Ukrayna'nın Kalush Orchestra ile sonuna kadar hak ettiği birinciliği dahi 'sempati oyları'yla açıklayanlara inat, 'Klondike' evet doğru zamanda doğru bir öykü anlatıyor ancak bunu öyle doğru, akıllı ve her şeyden öte kalplere değen bir şekilde yapıyor ki kendisine yönelen tüm 'art niyetli' tavırları alnının akıyla boşa çıkartıyor. 'Klondike'ın başarısındaki en büyük paylardan biri hiç kuşkusuz sinematografisi. Sviatoslav Bulakovskyi imzalı güçlü görüntü yönetimiyle izleyiciyi ekrana kilitleyen, Nuri Bilge Ceylan filmlerindeki ince düşünülmüş sakinliğe pek çok şey sığdıran 'Klondike', Maryna Er Gorbach imzalı senaryosu ve kurgusuyla da yine iz bırakmayı başarıyor. İzleyiciye aktarmak istediği mesajı acele etmeden adım adım inşa eden, bir an olsun temposunu düşürmeyen 'Klondike' çarpıcı finaliyle uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir film. Mesajını doğru ve güçlü bir 'çarpışma'yla aktaran film, ne gevezelik yapıyor ne de konuyu saptırıyor. 'Haklılığının kendisine verdiği yetkiye dayanarak' yapıcı bir çözüm önerisinde bulunuyor ve minör anlatısını samimiyet üzerine inşa ettiğini izleyiciye kabul ettiriyor.
Umudu doğurmak!
'Klondike' güçlü metaforları sayesinde birçok noktada izleyiciye düşünme alanı açıyor. Filme birçok farklı okuma yapabilmek mümkün. Ancak bir izleyici olarak benim en çok hoşuma giden detay, erkeklerin sıcak temasındaki yıkıcılığı karşısında kadınların aklıselim, soğukkanlı ve yapıcı davranışları arasındaki farkın izleyiciyi 'çıldırtan' sahnede çok net bir şekilde aktarılması, farka herhangi bir ekstra vurgu yapmadan en doğalından seyirciye sunulması. Savaşın yıkıcılığının yanına 'umudu' doğurmaya hazırlanan bir kadının doğum sancılarına bizi tanıklık eden 'Klondike', Ukrayna-Rusya meselesinin Ukraynalıları dönüştüreceği, yaşadıkları tüm 'sancıların' yeniliğe, umuda, güzelliklere vesile olacağını, bu umudun ise ancak ve ancak yapıcılıkla mümkün olabileceğini hatırlatıyor. 'Klondike' güçlü bir anlatıma sahip olan, yalnızca 'doğru zamanda doğru yerde' olmayan, izleyiciye sinemanın gücünü hatırlatatan yılın en dikkat çekici ve iz bırakan filmlerinden biri. Oscar'daki 'Uluslararası Film' yarışında da eli bir hayli güç olan 'Klondike', Maryna Er Gorbach'ın sonraki işlerini de oldukça merak ettiriyor.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr