'Kidnapped': 'Uyumsuz uyumlu'luğun sonucunda öze varılmazsa elde var sıfır!
2023 Cannes Film Festivali'nde ana yarışma filmlerinden biri olan İtalyan yapımı 'Kidnapped' filmi, bir edebiyat uyarlaması olarak izleyiciye verdiği güveni boşa çıkartmıyor. Farklı okumalara ev sahipliği yapan gerçeklikler beraberinde herkesin kendi uyumunu ve uyumsuzluğunu sorgulamasına yardımcı oluyor...
2023 Cannes Film Festivali'nde öne çıkan birçok film sonbaharın başlamasıyla izleyiciyle buluşmaya başladı. Bu filmlerden biri de Filmekimi'nde İstanbullu izleyiciyle buluşan 'Kidnapped'ti. Ana seçkide yer alan ve törenden ödülle dönmese dahi birçok izleyicide merak uyandıran 'Kidnapped' ya da orijinal adıyla 'Rapito' (Türkçesi: Kaçırıldı/kaçırılan çocuk), İtalyan yönetmen Marco Bellocchio'nun yönettiği ve senaryosuna Susanna Nicchiarelli'yle birlikte katkıda bulunduğu bir film. Daniele Scalise'nin 'Il Caso Mortara' (Türkçesi: Mortara Davası) romanından beyaz perdeye aktarılması elbette 'Kidnapped'e daha yolun en başında bir derinlik kazandırıyor. Edebiyat uyarlamalarının sonuç olarak çoğunlukla eksik kaçması durumunu romanın Türkçeye çevrilmemiş olmasından ötürü henüz net olarak bilmesek de bildiğimiz tek bir şey şu: 'Kidnapped' başından sonuna iyi bir hikâye. 'Rapito' sadece bir çocuğun kaçırılmasını değil aslında çocukluk evresinde geçirilen herhangi bir zig zag durumunun ilerleyen dönemlerdeki etkisini, bu uzun yolu, öze varışı ya da varamayışı da birbirine bağlayan, farklı okumalara izin veren bir film.
Dönüşümün sonucunda gelinen nokta, varılamayan öz
Politik kısımlar haricinde insan psikolojisi bazında ele alındığında dahi şaşırtan ve iyi bir film uyarlaması olarak Bellocchio'nun iyi bir iş ortaya koyduğu 'Kidnapped'te 1851 yılında Bologna'da ailesiyle birlikte yaşayan Edgardo Mortara adlı bir çocuğun hikâyesi anlatılıyor ve olayların tarihteki yeri en ilgi çekici ve minimal dokunuşla maksimum etki yaratılarak ortaya konuyor. Oldukça çarpıcı bir açılış yapan filmde Yahudi bir ailede büyüyen Edgardo'cuğumuz hasta ve hayatta kalmasının o dönemin 'elden başka bir şey gelmez'ci kaderciliği eşliğinde yolu, yordamı bazı şekilci kaideleri tekrarlamak. İşte bu esnada birtakım karışıklıklar oluyor ve Yahudi aile bir anda Edgardo'nun vaftiz edilerek Hristiyanlaşması gerçeği ile baş başa kalıyor. Seyirciyle henüz ilk dakikalarda buluşan bu andan sonrası ise elbette bolca gözlem yapmamıza izin verecek şekilde sakin ama akıcı ilerliyor. Özellikle son sahnedeki 'dönüşümün geldiği nokta' ise ağacın yaşken eğileceği noktadaki 'yaşlık seviyesi'ni de sorgulamamıza sebep oluyor. Hepimiz ağacın yaş olduğunda eğrileceğini biliyoruz belki ama bir ağaç yaşken iki kez eğrildiğinde baskın gelen hangisi mesela? 'Rapito' tam da bu noktada sadece bir politik ya da drama olmaktan çıkıp psikolojiyi de irdeliyor ve bir çocuğun psikolojisini, geçirdiği dönüşümü, geldiği noktayı, varamadığı özü tüm gerçekçiliğiyle masaya yatırıyor.
Edgardo herkes için 'kötü senaryo', iyisi henüz yaşanmadı
'Kidnapped'i güçlü bir film yapan pek çok detay var. Bunlardan ilki elbette 'çocuk Edgardo'nun yani 8 yaşındaki Enea Sala'nın müthiş oyunculuğu. Sala dışında başka bir çocuk oyuncu bu 'Edgardo' rolünü oynasaydı film bu kadar güçlü olabilir miydi, tartışmaya kapalı bir konu aslında bu, çünkü Sala'dan başkası olmazdı. Sala'nın bir yandan Yahudi geçmişine olan bağlılığı, diğer yandan ise 'uyumsuz uyumlu' olmasının kendisinde yarattığı ikili ruh hali öylesine gerçekçi bir şekilde ortada ki 'arafta olmak' daha başarılı bir şekilde beyaz perdeye aktarılamazdı. Filmin sonunda Edgardo'nun zaman içinde geçirdiği dönüşüm ve onu dünyaya getiren annesiyle arasında geçen diyaloglar yani 'climax' anı 'zirve noktası' müthiş güçlü bir sahneydi. Keza bu sahne öncesinde Edgardo'nun içinde kopan fırtınalar da 'alevli' sahnede kendini belli eden cinstendi. Her vazgeçiş başka bir kazançtır belki ama Edgardo'nun hikâyesinde 'zoraki vazgeçiş'te 'ikisi birden' olmak ya da daha doğrusu 'hiçbir şey olamamak' yani 'elde var sıfırlık' oldukça sert ve çarpıcıydı. Üstelik konunun sadece vaftiz olmakla alakası olmadığı da ortada. Herhangi bir 'geçiş anı'nda bitiş ve başlangıç arasında kalakalan herkes için 'kötü senaryo' Edgardo. İyi senaryo ise seçilmeyi bekleyen ve ancak geçişlerin organikliğiyle mümkün olabilecek olan versiyon. 'Rapito' en çok da çaktırmadan aslında herkese, her daim değebilmesiyle yılın en büyük sürprizlerinden biri. Ödül kazanmasa da İtalya'nın Oscar aday adayı olarak seçilmese de şimdiden yıllar sonra da hatırlanacak filmlerden birine dönüştüğü ortada.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr