İyi, kötü, güzel, çirkin... Kemal Sunal
Her karakteriyle bizi bize anlatan Kemal Sunal, toplumu gerçekten kötü mü etkiledi? Onu izlerken hangi gözle baktık?
Komedi nedir? TDK sözlüğüne göre; "Gülmeye neden olan olay veya olaylar". Fransızca kökenli comédie kelimesinden dilimize geçti. Peki, neye nasıl güldüğümüzü hiç düşündük mü? Kimimiz düşen insana gülüyor, kimimiz kedilerin ilginç hareketlerine. Ama sonuç olarak, somurtkanımız bile, gülüyoruz.
Peki Kemal Sunal? İsmini okurken bile eminim yüzünüzde hafif bir tebessüm oluşmuştur. Onun saflığı, doğallığı, aramızdan biri olması, sevilmesinin en büyük nedeniydi. Birkaç ‘aykırı’ ses dışında yıllardır kendisini hep rahmetle andık. Ancak son günlerde gündeme tekrar geldi. Yazar Cemile Bayraktar, ünlü oyuncu için söylediği sözlerle tepki çekti. Peki Bayraktar attığı tweetle haklı mıydı?
Biraz daha saygı lütfen!
Öncelikle Kemal Sunal’ı izlerken düz bir bakış açısıyla bakılmaması taraftarıyım. Yani İnek Şaban’ı yaptığı komiklikler üzerinden değerlendirmemek gerekiyor. Elbette ki gülünmesi için yaratılan bir karakter ama verdiği mesajlar çok daha farklı. Sadece Şaban üzerinden nitelendirmek de yanlış. Diğer filmlerindeki karakterlerine de dikkatle bakmak lazım
Örneğin Kibar Feyzo filmindeki ağlanacak halimize güldüğümüz gibi... Toplumdaki aksaklıkları, insanların birbirine bakış açısını, aslında çok sert bir dille eleştirir bu film. Feyzo’nun başına gelenler bir bakıma kanayan yaradır.
Ya da Korkusuz Korkak’ın Mülayim’i... Tam bir orta sınıfın arada kalmışlığına vurgu yapar yönetmen Natuk Baytan. Dönemin siyasi ve sosyolojik olayları gün yüzüne çıkarılır. Hayat pahalılığı, IMF, sokak olayları ve daha birçok mesele...
Kapıcılar Kralı ile Altın Portakal bile almıştır Kemal Sunal. Köyden kente göçen, ne köylü kalabilen ne de şehirli olabilen, ‘şark kurnazı’ diye nitelendirebileceğimiz bir karakteri canlandırmıştı.
Her rolüyle bizi bize anlatmıştı. İyi, kötü, güzel, çirkin; her şeyiyle bizdik o... Şimdi çıkıp da yersiz eleştirilerde bulunmak çok mantıklı gelmiyor bana. Günümüzün Nasrettin Hocası diyebileceğimiz büyük ustaya biraz daha saygı göstermek gerektiği kanaati taşıyorum.