İstanbul'un yeni sanat mekanı ARTER ve Eylül bereketi
Bir anket yapılsa Eylül, yılın en sevilen aylarından biri seçilir. Boğucu sıcakların geride kaldığı, kent yaşamının yeniden canlandığı Eylül, bu canlanmayı taçlandıran etkinliklerle de dikkat çekiyor. Hele ki söz konusu İstanbul'un sanat yaşamıysa. Kentin sanat yaşamına yeni bir soluk katmaya hevesli ARTER, yeni yerinde, iddialı mimarisiyle kapılarını sadece İstanbullulara değil tüm insanlığa açtı.
İstanbul, Eylül ayına hızlı girdi. Okulların açılmasına az bir süre kala şehir dışında olanlar geri dönmeye, faaliyetine ara veren mekanlar yeniden açılmaya kısacası tabiri caizse kent yeniden uyanmaya başladı.
Bu yıl 16.sı düzenlenecek olan ve "Yedinci Kıta" başlığıyla sanatseverleri selamlayan İstanbul Bienali şehrin havasını önümüzdeki haftadan itibaren değiştirmeye başlayacak. tadı damağımızda kalan Büyükada turu dört yıllık aradan sonra yeniden Bienal rotasına dahil oluyor. Bu da hafta sonu için iyi bir sanatsal gezi anlamına geliyor. Peki hepsi bu kadar mı? Elbette değil yakında kapılarını sanatseverlere açacak olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi de sergi açılışından önce 16. İstanbul Bienali'ne ev sahipliği yapacak. Bienal 14 Eylül - 10 Kasım tarihleri arasında gezilebilecek.
Açılacak olan MSGSÜ Resim ve Heykel Müzesi'nin yanı sıra sanatseverlere merhaba diyen bir mekân daha var ki hem İstanbul hem de bölge için büyük bir öneme sahip. 2010 yılında İstiklal Caddesi'ndeki Meymenet Han'da kapılarını sanatseverlere açan ARTER bir süredir merakla beklenen yeni yerinde ilk olarak basın ve davetliler tarafından gezildi.
İstanbul'un nispeten geri kalmış, ihmale uğramış bir bölgesinde Dolapdere'de eski bir oto galerisinin üzerine inşa edilen ARTER'i özel kılan noktalardan biri kuşkusuz mimarisi. Bunu da dünyaca ünlü mimarlık ofisi Grimshaw Architects'e borçlu. Sir unvanına sahip dünyaca ünlü İngiliz mimar Nicholas Grimshaw'ın elinin değidiği proje içinde sergilenecek olan daimi ve geçici sergiler bir yana mimari olarak da İstanbul'un önemli simgelerinden biri olarak bundan sonra sık sık adından bahsettirecek.
Açılış toplantısında bir konuşma gerçekleştiren ARTER kurucu direktörü Melih Fereli'nin altını çize çize ifade ettiği üzere şeffaf, dışarısıyla bütünleşmiş ve davetkâr bir kimliğe sahip olan Grimshaw Architects imzalı yeni müze binası, bölgeyi dönüştürmek yerine bölgeyle bütünleşme hedefinde. Bu kapsamda ARTER, Dolapdere'de yaşayan ve çalışan herkese ücretsiz olacak. Yeri gelmişken belirtelim İstanbul'un ikinci kapsamlı modern sanatlar müzesi olan ARTER, 2 Ocak 2020'ye kadar herkese ücretsiz. Bu tarihten sonra da her perşembe ziyaretçilerini ücretsiz olarak ağırlamaya devam edecek. Tabii böylesi büyük ölçekli bir müzede bunun gibi bir kararı hayata geçirmek ekonomik destek olmadan pek de mümkün değil. Bu noktada Tüpraş devreye girerek ARTER'in sponsorluğunu üstlenmiş.
ARTER koleksiyonundan oluşan "Saat Kaç?", "Kelimeler Pek Gereksiz", Altan Gürman Retrospektifi, Ayşe Erkmen'in Beyazımtırak serigisi, Rosa Barba'nın Gizli Konferans adını taşıyan yerleştirmesi, İnci Furni'nin Bir An İçin Durdu adlı kişisel sergisi ve Boursier-Mougenot'nun offroad v2 adlı çalışmasıyla ile müze eş zamanlı olarak yedi ayrı sergiyle kapılarını açıyor.
Müzenin, ferah mimarisinin yanı sıra en etkileyici yönlerinden bir diğeri de kitapçısı. Türkçe kaynakların yanı sıra yabancı yayınlara da ulaşabileceğiniz müze kitapçısı, İstanbul'daki büyük bir eksikliği kapatmaya çalışıyor. Shuttle araçlarla Taksim'e sürekli olarak gidiş ve gelişlerin sağlanacağı ARTER, sinema programlarıyla sanatseverleri müzeye davet ediyor. Tabii öğrenme programları da hem çocuklar hem de yetişkinler için müzeyi ziyaret etmek için iyi birer neden.
Bizi bu ay bekleyen etkinlikler elbette sadece ARTER sergileri ve 16. İstanbul Bienali değil. Bu yıl 14. edisyonuyla karşımıza çıkacak olan Contemporary İstanbul da 12 Eylül'de başlıyor. Geçtiğimiz yıl büyük ilgi uyandıran ve yüz binlerce sanatseveri ağırlayan Contemporary İstanbul, bu yıl çıtayı daha da yukarıya çıkarmış durumda. Geçtiğimiz pazartesi günü Akaretler'de kapılarını ziyaretçilerine açan Artsweek'i de unutmamak gerekiyor. SALT Galata, SALT Beyoğlu ve İstanbul Modern de yeni sezona kapılarını açtı. Elbette bunların her biri ayrı bir yazı konusu olacak.
Emre Arolat imzası taşıyan MSGSÜ Resim ve Heykel Müzesi binası da İstanbul Bienali sonrası kapılarını ziyaretçilerine açacakken hemen yanında Galataport projesinin bir parçası olan ve dünyanın en önemli mimarlarından biri olarak kabul edilen Renzo Piano'nun imzasını taşıyan yeni İstanbul Modern binası için de heyecanlı bekleyiş devam ediyor.
Velhasıl kelam, dünyaca ünlü mimarların imzalarını taşıyan simgesel yapılar, Mimar Sinan'ın ölümsüz eserleriyle bir bütün içinde kenti 21. yüzyıla taşıyıp sanat hayatına renk katacak.