Franz Kafka: Gizemin ve sıra dışılığın yazarı
Ölümünden sonra yakın arkadaşı tarafından yayımlanan yazılarıyla ünlenen, hayatı aile baskısı altında geçmiş, bitmek bilmez bir suçluluk duygusu, öz benlik algılamasında kırılmaların olduğu ve kendini ötekileştirerek bir hayat geçiren Franz Kafka'nın hayatına Molatik oluyoruz.
Max Brod ile tanıştı
Franz Kafka Temmuz 1883 yılında Prag’da moda ürünler satan bir dükkân işleten Hermann ve Julia Kafka’nın altıncı çocuğu olarak dünyaya geldi. 20. Yüzyılın Modern Alman Edebiyatı'nın öncülerinden biri olan Franz Kafka yaşadığı süre boyunca çok bilinmedi. Lise eğitimi bittikten sonra Hukuk okumaya karar veren Franz Kafka 5 yıllık hukuk eğitimi sonrasında Albert Weber’in yanın staj yaptı, ceza hukuku alanında ilerleme gösterdi. Kafka 1907 yılında İtalyan bir sigorta şirketinde işe başladı bu yıllarda Max Brod ile tanışarak dost oldu. Brod sayesinde edebiyatı sevdi dönemin ünlü edebiyatçıları ile tanışma fırsatı buldu. Yakın arkadaşı Max Brod’a öldükten sonra tüm eserlerini vererek yakmasını istemişti o ise aksini yaptı ve eserleri yayınlamaya başladı. Ölümünden sonra tüm dünyanın sevdiği ve tanıdığı bir yazar oldu Franz Kafka.
Yalnızlığı çok iyi işledi
Hayatındaki en önemli kişi olan ve onun dönüm noktası olan kişi Max Brod oldu. Şansız ve tek başına aslında var da yok olan ve yüzü hiç gülmeyen Franz Kafka’nın hayatında birkaç tane kadın olmuştu. İlk sevgilisi iki kere nişanlanıp evlenemediği Felice Bauer. 1920 yıllarında ise Milena Jesenka ile mektuplaşmaya başladı. Bu sırada evli olan Milena ile mektuplaşmaya devam ettiler. Bu ilişki tüm imkânsızlıklara rağmen uzun yıllar boyunca sürdü. Son olarak ise bebek bakıcısı olan Dora Diamant hayatına girdi. Hatta ölmeden önce Dora’nın adını anmıştı.
Türkçeye 'Değişim' ya da 'Dönüşüm' olarak çevrilen romanında 20. yüzyıl sanayi sonrası batı toplumunu ve içinde bulunduğu yalnızlığını çok iyi şekilde işledi.
Yahudi olan Franz Kafka iki erkek kardeşini çok küçük yaşlarda kaybetti. Üç kız kardeşini ise Nazi soykırımında kaybetmişti. Tüm dünyada sevilen Franz Kafka mutsuz ve kötü bir çocukluk geçirdi. Özellikle babası ile anlaşamayan ve sorunlar yaşayan yazarın babasına karşı tek hissettiği nefret duygusunu eserlerin de dahi vurgulamıştı. Almanca konuştuğu zamanlar Çekler, Yahudi olduğu için Almanlar hiç sevmemişti.
Birçok belge yakılarak yok edildi
1923 yılında ailesinin baskısından kurtulmak ve yazabilmek için Berlin’e yerleşti Kafka. Nazilerin Çekoslovakya’yı işgali sırasında Franz Kafka’ya ait birçok belge yakılarak yok edildi. Ölmeden önce yakın dostu Brod’a verdiği birçok eserinin önemsiz ve değersiz olduğunu düşünüyordu. En önemli eserlerinden olan 'Dönüşüm' kitabında babasının hayatında yer ettiği etkiye rastlamak mümkündür. Kitapta yer alan bir anda böcek olarak uyanan kişi Kafka’dan başkası değildir. Diğer bir eseri olan 'Dava' da 'Dönüşüm' kitabında bahsettiği karakterler birbirine çok benzer. Bir sabah uyandığında böcek olan karakter bir sabah uyandığında suçunu bilmediği bir davadan yargılanan karaktere yerini bırakır.
1917 yılının bir Ağustos ayında Kafka’nın ağzından bir miktar kan geldi. Derhal hastaneye kaldırılan yazara akciğer kanseri teşhisi konulmuştu. Bir yıl sonra ise ağır bir gribe yakalandı. Kanser gırtlağa kadar yayılmış konuşma yetisini kaybetmişti. Hastalık çok ileri boyutlara vardığı için cerrahi operasyon yapılamıyordu. Bünyesi çok fazla bu hastalıklara dayanamayan Franz Kafka, 3 Haziran 1924 yılında yaşama veda etti. Öldükten sonra da anne ve babasının bulunduğu mezarın yanına defnedildi. Arkasından da "Öldükten sonra bile babasından kurtulamadı" denilmişti.
Fazilet.Senol@milliyet.com.tr
twitter.com/SenolFazilet
instagram.com/SenolFazilet
