Geri Dön
Büyük Oscar skandalı: Will Smith'ten Chris Rock'a Sevda Demirel tokadı!

Büyük Oscar skandalı: Will Smith'ten Chris Rock'a Sevda Demirel tokadı!

94. Akademi Ödülleri sahibini buldu. Görkemli bir törene ev sahipliği yapan bu özel geceye 'En İyi Film' Oscar'ı kazanan 'Coda', teknik dallarda neredeyse hiçbir ödülü rakiplerine kaptırmayan 'Dune' ve elbette Will Smith'in sunucu Chris Rock'a attığı tokat damga vurdu...

Mayk Şişman
Mayk Şişman

94. Akademi Ödülleri sonunda sahibini buldu. Her yıl sinemaseverlerin merakla beklediği gece, bir önceki yıl pandemi nedeniyle coşkusuz ve 'sosyal mesafeli' geçen törenin aksine eski temposuna yaklaştı. Yine birbirinden ünlü isimleri aynı salonda gördük. Bu yıl yarışan filmlerin geçen yıla göre biraz daha az iddialı olması ve bu yılı çok daha az 'iyi film'le karşılamış olmamız üzücü olsa da sonuçta 100'üncü senesine yaklaşan bir Hollywood klasiğinin devam ettiğini görmek sinema tutkunları için yeterli bir tablo elbette. Peki bu yılki ödüller arasında büyük bir sürpriz yaşandı mı? Bu soruya kocaman bir "Hayır" cevabı vermeliyiz. Çünkü ödüller neredeyse hiçbir dalda sürpriz bir isime gitmedi. Özellikle teknik dallarda bütün ödülleri süpüren 'Dune' filmi geceyi 6 ödülle kapatarak önemli bir başarıya imza attı. Bu yıl bazı ödüllerin 'önemsiz' görülüp törende canlı olarak takdim edilmemesi ise en büyük soru işaretlerinden biriydi. Amerikan ABC kanalının her geçen yıl daha da düşüşe geçen reytingleri kurtarmak için böyle bir karara imza atması oldukça problemli açıkçası. Ödüller arasında 'önem' kıyaslaması yapmak sinema emekçilerini küstürmekten başka bir şey değil...

Haberin Devamı

Büyük Oscar skandalı: Will Smithten Chris Rocka Sevda Demirel tokadı

Jessica Chastain sonunda Oscar'a kavuştu

'En İyi Animasyon' dalındaki ödül beklenildiği gibi 'Encanto'ya gitti. 'Encanto' -her ne kadar 'En İyi Şarkı' kategorisinde ödüle kavuşamasa da özellikle şarkılarıyla pek çok kişinin favorisi olmuş ve film olarak da çok sevilmişti. 'En İyi Uluslararası Film' beklenildiği gibi Japonya'nın adayına, 'Drive My Car'a gitti. 'Drive My Car' filmi 'En İyi Film' ve 'En İyi Yönetmen' gibi dallarda adaylık kazandığı için bu dalda ödülü kaptırması imkânsıza yakın bir şeydi, dolayısıyla "Beklenen oldu" diyebiliriz. 'En İyi Orijinal Senaryo'da ödül şaşırtıcı bir şekilde 'Belfast'ın oldu. Belki de gecenin tek sürprizi diyebiliriz bu ödül için. Çok konuşulan 'Don't Look Up' ile Paul Thomas Anderson'ın 'Licorice Pizza'sını geride bırakan 'Belfast' önceleri büyük favori olarak gösterilen töreni yalnızca bu ödül ile kapatmış oldu. Senaryosundaki boşlukları oldukça dikkat çekici olan, karakterleri ve diyalogları asla üç boyutlu olmayan ancak yine de sempatik bir yanı da olan 'Belfast'ın Oscar'dan sadece bu ödülle uğurlanmış olması ise oldukça fantastik bir seçim. 'En İyi Uyarlama Senaryo' ise beklenildiği gibi 'Coda'ya gitti. 'Coda' son haftalarda bir anda favori olarak gösterilmeden önce ödülün 'The Power Of The Dog'a gitmesi daha yakındı açıkçası ama 'Coda' öyle bir ivme yakaladı ki ödülü de kazanmış oldu. 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' beklenildiği gibi 'Coda' filmiyle Troy Kotsur'a gitti. Kotsur'un sağır ve dilsiz bir aktör olması ve 'Coda'da gerçekten çok iyi bir performans ortaya koyması nedeniyle "Ödül gitmesi gereken adrese gitti" diyebiliriz. 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu'da ödül 'West Side Story'deki rolüyle Ariana DeBose'nin oldu. Açıkçası Ariana DeBose güçlü rakipleri olsaydı bu ödüle kavuşabilir miydi, ben pek sanmıyorum. Rakipsizliği sayesinde bu ödül ona gitti açıkçası. 'En İyi Aktör' dalında ödül beklenildiği gibi 'King Richard' gibi problemli bir dili olan filmle Will Smith'in oldu ve Will Smith tıpkı Sandra Bullock gibi "E bari bu rolle Oscar kazanmazsan daha da alamazsın" şeklinde ödüllendirilmiş oldu. Gecenin en çekişmeli kategorisi diyebileceğimiz 'En İyi Kadın Oyuncu'da ise son haftalarda bir anda favori olarak gösterilmeye başlanan Jessica Chastain Oscar'ı kazanan isim oldu. Özellikle Nicole Kidman ve Olivia Colman gibi güçlü rakiplerini geride bırakan Jessica Chastain'in sonunda 'En İyi Kadın Oyuncu' dalında Oscar kazanması benim için törenin en şahane sonucu oldu açıkçası. Chastain konuşmasında ayrımcılığa da değinerek oldukça anlamlı sözlere imza atmış oldu.

Haberin Devamı

Büyük Oscar skandalı: Will Smithten Chris Rocka Sevda Demirel tokadı

Haberin Devamı

Jane Campion yılların intikamını aldı

'En İyi Yönetmen' dalındaki Oscar, bu ödülü 66'ncı Akademi Ödülleri'nde 'Schindler'in Listesi'nin yönetmeni Steven Spielberg'e kaptıran ve yıllar sonra adeta Spielberg'den geçmişin intikamını alan Jane Campion'ın oldu. 'The Power Of The Dog' bir başka yönetmenin elinde sıradan ve sıkıcı bir işe dönüşebilecekken Jane Campion bu filmi gerçekten de 'çok iyi' seviyesine çıkarmıştı. Dolayısıyla şaşırtıcı olmadı. 'En İyi Film' kategorisinde de yine son günlerin favorisi 'Coda' ödülü kucaklayan film oldu. Birkaç hafta öncesine kadar ödülün 'The Power Of The Dog'a gitmesi daha beklenen bir sonuçtu. Ama 'Coda' öyle büyük bir sürpriz yaptı ki son haftalarda büyük favori olarak gösterilmeye başlandı. 'Coda'nın 'En İyi Film' dalında Oscar kazanması elbette oldukça tartışmalı bir karar. 'Coda' sıcak bir film. Akıcı, sempatik, duygusal ve naif bir yanı var filmin. 'Pazar günü öğleden sonra televizyonda gösterilen film' tadında olması ise onun 'En İyi Film' ödülünü alması açısından biraz problemli. Fazlasıyla klasik bir anlatısı olan 'Coda'nın özellikle pandemi sonrasında sosyal hayat, duygular, ilişkiler, aile gibi yükselişe geçen temaları barındırması ve 'daha az nefret edilmesi' nedeniyle bu ödülü aldığı bariz ortada. Ama ben açıkçası çok daha derin bir film olan 'The Power Of The Dog'un bu kategoride bir sürprize imza atmasını ve uzun bir süre boyunca favori olarak gösterildiği dalda ödüle kavuşmasını beklerdim.

Haberin Devamı

Büyük Oscar skandalı: Will Smithten Chris Rocka Sevda Demirel tokadı

Haberin Devamı

Will Smith haklıyken haksız duruma düştü

Ödüllerin sürprizsiz dağıtıldığı geceye damga vuran asıl olay ise elbette Will Smith'in sunucu Chris Rock'a attığı tokat oldu. Sunucu Chris Rock, Will Smith'in eşi Jada Pinkett Smith'in hastalığıyla ilgili espriler yapınca Will Smith adeta çıldırdı. Önceleri esprilere gülen sonra ise bozulup sahneye fırlayan Will Smith bir anda Rock'a tokat attı. Hızını alamayan Smith, oturduğu yerden ise küfür ederek "Karımın adını ağzına alma" diye bağırdı. Bu görüntüler elbette hepimizi şoke etti. Chris Rock'ın espri yaparken fazla ofansif bir tarafa kaydığı ve haksız olduğu ortada. Ama Will Smith'in sahneye dalıp tokat atması büyük bir skandal. Bu hareket zaten başlı başına bir skandal ama hadi diyelim yaşandı, "Şovun parçası" olarak algılanabilirdi. Ama iddialara göre şovun bir parçası değil bu anlar. Vanity Fair yöneticisi Ramin Setoodeh'in Twitter mesajıyla bu olayın gerçek olduğu ortaya çıktı. Smith eğer koltuğuna oturduğunda küfür ve tehdit yağdırmaya devam etmeseydi o zaman herkes "Şov yaptılar" deyip geçebilirdi ki tokat atmanın, fiziksel şiddetin nasıl bir şov olduğu da ayrıca tartışmalı bir konu elbette. Ama Smith hızını alamayıp küfürler edince o zaman işte işin rengi oldukça değişti. Ben onun yerinde olsaydım zaten 'En İyi Erkek Oyuncu' dalında kazanacağım ödül garantiyken ödül konuşmamda Chris Rock'a öyle sağlam bir ayar verirdim ki dakikalarca alkışlanırdım. Will Smith bu hareketiyle büyük bir skandala imza atmış oldu maalesef. Hatta törenin prestijine de gölge düşürmüş oldu. Bu saatten sonra dileyen herkes tıpkı Tuğba Ekinci'nin bir müzik ödülü töreninde ödülü Yıldız Kaplan'a kaptırdıktan sonra sahneye basması gibi ortaya çıkabilir, Sevda Demirel'in Hande Ataizi'ne yönelik "Ne dedin sen?" tokatını hiç çekinmeden atabilir. Oscar'da yaşanmış, nerede yaşanmasın! Hiç güzel hareketler değil bunlar. Will Smith haklıyken haksız duruma düştü maalesef. Keşke böyle bir şey hiç yaşanmasaydı. Will Smith'e bir yaptırım mutlaka uygulanmalıydı. Elini kolunu sallayan sahneye fırlayıp magandalık yapamaz, yapmamalı; şiddet meşrulaştırılmamalı. Bu yolun önü açılmamalı, yapılanlar karşılıksız kalmamalı... Son yıllarda reytingi giderek düşen Akademi Ödülleri'nin reytingi bu skandalla birlikte tekrar toparlanabilir mi? Ben pek umutlu değilim açıkçası. Bence prestij kaybı demek daha doğru...

 

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler