Geri Dön
Broker: Koreeda'dan 'Atanamayan 'Shoplifters' gibi' bir öykü

Broker: Koreeda'dan 'Atanamayan 'Shoplifters' gibi' bir öykü

Geniş kitleler tarafından Altın Palmiye ödüllü 'Shoplifters' filmiyle tanınan Japon yönetmen Hirokazu Koreeda bu kez kamerasını Güney Kore'ye çeviriyor. Birçok detayıyla 'Shoplifters'ı epey andıran 'Broker', Cannes'dan 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülüyle dönmesine rağmen "Atanamayan 'Shoplifters' gibi" olmaktan kurtulamıyor...

Mayk Şişman
Mayk Şişman

Japon yönetmen Hirokazu Koreeda son dönemde dikkat çeken işleriyle adından sık sık söz ettirmeyi başarıyor. Uzun bir süre Uzakdoğu sinemasıyla ilgili olanların takip ettiği bir isim olan Koreeda, 2018 tarihli 'Shoplifters' filmiyle uluslararası duvarları yıkıp geçmeyi başarmıştı. 'Shoplifters' ya da Türkiye'deki adıyla 'Arakçılar' Cannes Film Festivali'nden 'Altın Palmiye' ödülüyle dönmüş, Japonya'nın Oscar aday adayı olarak seçilmiş ve eski adıyla 'En İyi Yabancı Dilde Film' Oscar'ı kategorisinde ilk 5'e kalmıştı. Ancak o yıl bu ödülü güçlü rakibi Cuaron'un 'Roma'sına kaptırmıştı. 'Shoplifters'ın başarısından sonra gerek Koreeda, gerekse Uzakdoğu sineması bir kez daha Batı dünyasının ilgisini çekmişti. Çok değil sadece bir yıl sonra Güney Kore yapımı 'Parazit' filmi hem Cannes'da Altın Palmiye, hem de Akademi Ödülleri'nde 'En İyi Film' başta olmak üzere prestijli birçok ödülü kazanarak büyük bir sükse yapmıştı. Bu noktada Koreeda'nın 'Shoplifters'ı aslında bir nevi 'Parazit'in başarısına zemin hazırlamıştı. Tokyo'da hırsızlık yaparak geçinen bir ailenin dondurucu soğukta dışarda kalan bir kız çocuğunu evlerine almasıyla gelişen olaylarda aile kavramını mercek altına alan Koreeda toplumdaki bazı tabulara önemli soru işaretleri bırakarak izleyiciye düşünme alanı sağlamıştı.

Haberin Devamı

Broker: Koreedadan Atanamayan Shoplifters gibi bir öykü

Yönetmen, varlığını fazlasıyla hissettiriyor

Koreeda'nın yeni filmi 'Broker' yani 'Bebek Servisi' ise geçtiğimiz günlerde Filmekimi kapsamında izleyiciyle buluştu. Tıpkı 'Shoplifters' gibi evlat edinme, terk edilen bebek ya da çocuk gibi noktalara değinen 'Broker'da bu kez hikâye Güney Kore'de geçiyor. Evlat edinilmek üzere terk edilmiş bebeklerin bırakıldığı 'bebek kutusu'ndan karaborsada satmak için bebek çalan iki adam, bebeğin annesinin kendilerine ulaşmasıyla birlikte enteresan bir 'aile bulma' yolculuğuna çıkıyor. Ancak bu yolculuk esnasında aslında onlar yalnız değil. Gittikleri her yerde gizlice takip ediliyorlar. 'Shoplifters'da aslında çok da empati kurmak istemeyeceğimiz bir ailenin oturduğu masaya bizi davet eden Koreeda bu kez 'aile sıcaklığı'nı göstermeden, derdini belki daha da direkt, görece daha cesur, sevilme kaygısı gütmeden ve daha ciddi şekilde aktararak, daha 'ayak üstü' bir sohbet eşliğinde takıntılı olduğu aile, evlat edinme, sevgi, ahlak hatta suç gibi meselelerde izleyiciye çeşitli düşünme alanları yaratıyor. Ancak 'Shoplifters'ın aksine 'Broker'da klasik bir aile aşinalığından mahrum kaldığımız için akan öykü standart izleyiciye o kadar da sempatik gelmiyor. Daha çok "Ben bu insanlarla neden empati kurmaya zorlanıyorum?" sorusu baskın hale geliyor 'Broker'da. Bir suçluyla empati kurmaya çalışmak, meselelere geniş açılardan bakabilmek genel kanının aksine sağlıksız bir fikir değil. Bilakis doğru. Bir suçlu o suçu neden işlemiş? O suçu işlemesine sebep olan şey nedir? Karakterin psikolojisini anlamadan çözüme ulaşabilmek mümkün değil. Ama bu noktada Koreeda bir yönetmen olarak, bir eser sahibi olarak varlığını fazlasıyla hissettiriyor. Halbuki 'Shoplifters'taki denge o kadar doğru ve 'Altın Palmiye'likti ki gaza bastığınızda frene, frene bastığınızda gaza basma ihtiyacı hissediyor, yaratılan ikilemle birlikte ister istemez terazinin artı ve eksilerini daha dengeli bir şekilde karşılaştırabiliyordunuz. 'Broker'da ise bu terazi çok da verimli işlemiyor maalesef. Filmin temel sıkıntısı da tam da bu noktada başlıyor.

Haberin Devamı

Broker: Koreedadan Atanamayan Shoplifters gibi bir öykü

Haberin Devamı

'Shoplifters'ta çok daha iyisini başarmıştı

'Parazit' filmiyle dünya çapında tanınan bir aktöre dönüşen Song Kang-ho bu filmdeki oldukça başarılı ve sempatik performansıyla Cannes'dan 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülüyle dönmüştü. Filmin en büyük kozu olan oyunculuk performansları bizi sona sıkılmadan götüren etkenlerden biri. Dolayısıyla Song Kang-ho'nun ödülü 'Broker'ın taçlandırılabilecek en doğru noktası. Çünkü geri kalanda senaryodaki şaşırtıcı anlara rağmen süre olarak yeterince ekonomik ve idareli bir kullanım olmaması, özellikle finale doğru yer yer tekrara ve monotonluğa düşmesi 'Broker'ın ciddi dezavantajları arasında. 'Shoplifters'a senaryo, tempo, tema ve mesele bazında aşırı benzeyen ve adeta "Atanamayan 'Shoplifters' gibi" olan 'Broker', Güney Kore'nin Oscar aday adaylığını da güçlü rakibi 'Decision To Leave'e kaptırmıştı. Şaşırtıcı bir durum değil elbette bu. Bir yönetmenlik başarısı olan 'Decision To Leave' ve 'Broker'ı kıyasladığımızda, bir de bunlara Koreeda'nın 'Shoplifters'ta çok daha iyisini başardığını hatırladığımızda 'Broker' maalesef sönük kaçan, potansiyelini tam kullanamayan, beklentileri tam olarak karşılayamayan bir filme dönüşüyor.

Haberin Devamı

 

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler