Ayşen Gruda'yı neden bu kadar çok sevdik?
İstanbul Yeşilköy doğumlu Ayşen Gruda, 23 Ocak'ta, 74 yaşında hayatını kaybetti... Yeşilçam'ın 'Domates Güzeli' lakaplı aktrisi Ayşen Gruda, artık aramızda değil... Bu acı haber sonrası şunu sormak istiyorum: Biz, Ayşen Gruda'yı neden bu kadar çok sevdik?
Yeşilçam'ın o minnoş samimiyeti
Yeşilçam filmlerinin samimiyeti ortada. Günümüzde en önemli şey, belki de samimiyet. Yeşilçam filmlerindeki o saf, temiz sevgiyi hatırladıkça, şu an ne kadar sığ ilişkiler kurduğumuzun farkına varıyoruz. Anı yaşamıyor, anı yaşar gibi fotoğraflarla 'ölümsüzleştiriyor'uz. Ama yaptığımız şey daha çok 'şimdi'yi ıskalamak. Ve ne yazık ki bu ıskalama halinin farkında olsak da yapabileceğimiz pek de bir şey yok.
Ani bir ölüm olsaydı...
Geçmişi geçmişte bırakmayı fazlasıyla kanıksamış vaziyetteyiz ama enteresan bir şekilde geçmişe özlem duyacak kadar da romantiğiz! Evet, Ayşen Gruda'nın hayatını kaybetmesi tam olarak bu gerçekleri bir kez daha hatırlamama sebebiyet verdi. Ayşen Gruda'yı son birkaç aydır çeşitli sosyal medya platformlarında yayınlanan 'soru-cevap' videoları olmasa gerçekten bu kadar iyi hatırlayabilecek miydik? Ya da yaşam savaşı mücadelesi vermeseydi, ani bir ölümle kaybetseydik, gerçekten "Ayşen Gruda :(" diye tweet'ler atabilecek miydik? Pek sanmıyorum.
Meğer aslında ne kadar 'tek'miş...
Son ana kadar hep iyileşeceğine dair bir umut taşıdığımız Ayşen Gruda, Yeşilçam'ın gelmiş geçmiş en komik aktrislerinden biri. Daha geçen gün ona Molatik olmuştum, şu meşhur Gulyabani sahnesi belki de o olmasaydı bu kadar unutulmaz olmazdı diye. Gruda nice tatlı filmde karşımıza çıktı. Şendul Şaban, Süt Kardeşler... Çocukken kısacık kızıl saçları ve kocaman gözleriyle hep aklımda kalan, hep sevgisini, içtenliğini hissettiğim karakterleri oynayan bir aktristi benim için. Büyüyünce, onun o tekilliğini çok daha fazla fark ettim.
Kemal Sunal'ı 5 severken...
Hangi kadın aktrisi hatırlıyoruz o dönemden? Adile Naşit ayrı bir yerde. O, tıpkı Münir Özkul gibi klasman dışı. Ama onun dışında Kemal Sunal'ları, Şener Şen'leri, ne bileyim Tarık Akan'ları, Halit Akçatepe'leri filan hatırlayın. Hangi aktris vardı Ayşen Gruda dışında en çok iz bırakan? O dönemin aktörlerinin arasında dimdik durabilen, yeteneğini konuşturan bir kadındı Ayşen Gruda. Ve bence bizler onu sevsek de nedense fazlasıyla geri planda tuttuk. Kemal Sunal'ı ya da Tarık Akan'ı 5 severken, Ayşen Gruda'yı hep gereksiz yere daha az sevmişiz gibi geliyor bana.
"Ben de varım!" diyebildiği için...
'Şimdi'den bakınca sanırım en çok bu duruma içim biraz burkuluyor. Kıymetini pek de bilemedik gibi geliyor. Hayatını kaybetmeden sadece birkaç ay önce gerçekleştirdiği soru-cevapta da doğallığını, netliğini, sıcaklığını hissetmek mümkün. Ve şimdi, "Artık her şey için çok geç"e geçiş yaptık. Keşke Ayşen Gruda'nın kıymetini daha çok bilseydik. Yeşilçam'ın 4 Yapraklı Yonca'sı kadar değerli, hatta benim gözümde, diğer baba aktörlerin arasında "Ben de varım!" diyebildiği ve izleyiciye kendisini hayran bıraktırabildiği için çok daha kıymetli.
Onu neden çok sevdik?
Ve bence onu bu yüzden çok sevdik. Müthiş aktörler arasında bir aktris olarak parıl parıl parıldadığı, oynadığı bütün rollerin hakkını sonuna kadar verip yine de mütevazı bir duruş sergileyebildiği için çok sevdik Gruda'yı. Her zaman sıcak, doğal ve bir tık geri planda kalsa dahi asla sitemkâr olmayan, olgun bir ruhtu o... İyi ki senin gibi tatlı ve değerli bir kadını, bir oyuncuyu tanıdık Ayşen Gruda. Hiçbir zaman unutulmadın, hiçbir zaman da unutulmayacaksın...
