2019 Oscar yarışı: Kim alır, kim almalı?
"Nasıl bu hale geldik?" 91'inci Oscar Ödül Töreni adaylıklarını görünce aklıma gelen ilk soru bu oldu. Senenin en çok beklenen törenlerinden biri, ne oldu da bu kadar öksüzleşti? Yoksa bunlar, Oscar'ın son çırpınışları mı? Akademi'nin iki dalda birden Lady Gaga'yı aday göstermesi sizce de tuhaf değil mi mesela?
Ben 7 yaşındayken Tom Hanks, 'Er Ryan’ı Kurtarmak’taki oyunculuğuyla Oscar'a aday olmuştu. Abimle salonda “Tom Hanks!, Tom Hanks!” diye bağırdığımız anı dün gibi hatırlıyorum. Hollywood’un ikinci baharını yaşadığı, neredeyse her sene klasik sayılacak filmlerin bir bir ödül törenlerinde olduğu, başını David Fincher ve Paul Thomas Anderson’un çektiği yeni süperstar yönetmenlerin çıktığı; Scorsese, Spielberg, Mann, Coen Kardeşler gibi kült isimlerin ustalık eserlerini bir bir ortaya koyduğu dönemden, ne oldu da pop şarkıcılarının, sıradan süper kahraman filmlerinin, artık içi iyice boşalmış ırk temalı kardeşlik-iyilik-eşitlik hikayelerine geldik?
Her şey onunla başladı: Crash - 2006
2016 yılında 'en iyi film' Oscar'ı alan Crash, gereksiz dramatik anlatımıyla öylesine bir filmdi.
1999’da 'Er Ryan’ı Kurtarmak’a en iyi film ödülünü vermeyerek Oscar tarihine en büyük kara lekelerden birini süren Akademi, 2006’ya kadar iyi-kötü işi idare etti. 'Milyon Dolarlık Bebek', 'Amerikan Güzeli', 'Yüzüklerin Efendisi' gibi önemli filmler ödül aldı. Ne olduysa 5 Mart 2006 akşamı gerçekleşti. 39 milyon Amerikalının izlediği ödül töreni, o seneye ve sonrasına damga vuracak 'Brokeback Mountain' yerine, ırk çatışmasını temel alan ve gereksiz bir şekilde dramatik anlatımıyla öylesine bir film olan 'Crash', en iyi film ödülünü aldı. Ve işler bir anda başka bir anlama büründü.
Ödül töreni her sene daha az izlenmeye başladı, Hollywood yeni süperstarlarını yaratamaz oldu. Yapımcılar ve Akademi, töreni ayakta tutmak için daha fazla adaylığa yer verdi.
Spotlight
'King Speech', 'Artist', 'Birdman', 'Slumdog Millionaire', 'Argo', 'Shape of Water', 'Spotlight' gibi bir kere izlenip geçilecek, az önce yazmasam büyük ihtimalle bir 10 saniye hatırlamak için düşünmeniz gereken, sinemanın gelişimine neredeyse zerre katkısı olmayan, yapımcı kampanyalarıyla ödüllere boğulan bu çerezlik filmler EN İYİ FİLM ödülüne layık görüldü, bir yandan Oscar’ın reytingi düştü.
Bu sene de bataklıktan çıkmayı bırakın, daha da batmış bir Oscar’la karşı karşıyayız. 'Sorry to Bother You', 'Leave No Trace', 'Ballad Of Buster Scruggs', 'Mandy', 'If Beale Street Could Talk', 'First Reformed' gibi düşük bütçeli olmasına rağmen muhteşem filmlerin yine gözardı edildiğini fark etmek bir yana, en iyi film kategorisinin bu seneki hali içler acısı. Bunlar, Oscar'ın son çırpınışları... Akademi'nin iki dalda birden Lady Gaga'yı aday göstermesi sizce de tuhaf değil mi mesela?
'En iyi film' derken?
A Star Is Born
- BİNLERCE kez izlediğimiz beyaz-siyah, zengin-fakir, yaşlı-genç dostluk hikayesi furyasının son gereksiz üyesi 'Green Book',
- Dümdüz bir biopic olan şatafatlı 'Bohemian Rhapsody',
- 'The Big Short' ile isyankar ve hevesli gençleri tekrar tavlamak için neredeyse devam filmi hüviyetinde çekilmiş 'Vice',
- Spike Lee’nin 'artık yeter' dedirten, siyahi hakları üzerine çektiği bir film daha olmaktan başka bir işe yaramayan 'BlackKlansman',
- Üçüncü kez sinemaya uyarlanan ve Lady Gaga oynadığı için 'çok önemli' bir film olan 'A Star Is Born',
- Çok duyarlıyız temasının son örneği normal bir süper kahraman filmi 'Black Panther',
- Ve bu sene ödüllere doyamayan; biri Netflix, diğeri Birleşik Devletler-İngiltere yapımı iki harika film: 'Roma' ve 'The Favourite'.
Bu vasat bile olmayan senede öne çıkan adaylıklara göz gezdirip, 'kim alır, kim almalı' diye düşünüyorum...
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Regina King
'Moonlight' ile ne kadar iyi bir oyuncu yönetmeni olduğunu gösteren Barry Jenkins’in son filmi 'If Beale Street Could Talk’ta yıldızlaşan Regina King, ödülü almaya yakın gözüküyor.
Kim alır: Regina King
Kim almalı: Regina King
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Richard E. Grant
Oscarlı gençler ve hiç Oscar alamamış yaşlılar arasında yaşanacak çekişmenin galibi, sempatik performansı sayesinde ilk Oscar adaylığını 62 yaşında kazanan Richard E. Grant olur diye düşünüyorum.
Kim alır: Richard E. Grant
Kim almalı: Richard E. Grant
En İyi Kadın Oyuncu (Lady Gaga Ödülü)
Glenn Close
Glenn Close, Amerikan sinemasına damga vuran oyunculardan biri. 6 kez Oscar’a aday olup hiç kazanamayan usta oyuncu için iade-i itibar zamanı gelmiş gibi duruyor. Akademi arada böyle şeyler yapmaya bayılır. Fakat… Yunanistan’ın milli gururu Larthimos’un aşırı beğenilen kostüm draması 'The Favourite’ın yıldızı Olivia Colman’dan bahsetmesek de olmaz. Hayatı boyunca bu rol için beklemiş gibi duran usta İngiliz oyuncu, muhteşem performansıyla benim gözümde ödülü hak ediyor.
Kim alır: Glenn Close
Kim almalı: Olivia Colman
En İyi Erkek Oyuncu
Willem Dafoe
Willem Dafoe’nun adaylığı tatlı bir sürpriz ama maalesef Oscar’ı alması pek olası değil. Geçtiğimiz sene 'Florida Project' ile harikalar yaratan aktör, Van Gogh’u canlandırdığı 'At Eternity’s Gate' filminde de şahaneydi. Sinemanın en hakkı yenen yıldızı, bu kez de Freddie Mercury yüzünden göz ardı edilecek. 'First Reformed' filmindeki oyunculuğuyla aday olamayan Ethan Hawke ise tipik bir Oscar saçmalığı...
Kim almalı: Willem Dafoe
Kim alır: Rami Malek
En İyi Yönetmen
Alfonso Cuaron
Alfonso Cuaron'un, geçen sene çocukluk arkadaşı Guillermo Del Toro’nun kazandığı heykelciğe uzanması neredeyse kesin. Yönettiği, yazdığı, kurguladığı, görüntü yönetmenliğini üstlendiği 'Roma' filme ödüle doymayacak.
Kim alır: Alfonso Cuaron
Kim almalı: Alfonso Cuaron
En İyi Senaryo
First Reformed
'Taxi Driver’ın yazarı Paul Schrader’ın yıllardır süren anlam arayışı sonunda meyvesini verdi. Son dönemlerde sallantıda olan kariyerini ters yüz edecek düzeyde muhteşem bir filmle geri döndü. Sonucunu en çok beklediğim Oscar kategorisi bu... 'First Reformed’ almazsa, benim için hayalkırıklığı olacak.
Kim alır: Roma
Kim almalı: First Reformed
En İyi Film
Roma
'Roma' filminde Cuaron, çocukluğunda yaşadığı semti tekrardan inşa ettirecek kadar kararlı, obsesif bir biçimde geçmişine ayna tutan, bütün haşmetine rağmen olabildiğince küçük bir şehirde yaşayan bir ailenin hikayesini anlatıyor. Yönetmen, dadısına adadığı filmin her anını kendi yazdı, çekti, yönetti ve kurguladı. Ülkesinin sınırına duvar örülürken, o sinema aşkıyla yanıp tutuşan çocukluk arkadaşlarıyla duvarları yıkmaya devam ediyor... 2004’te internetten dizi izletmek üzerine kurulan bir şirket, 15 yıl sonra büyük ihtimalle ilk en iyi film Oscar’ını almak üzere emin adımlarla ilerliyor.
Kim alır: Roma
Kim almalı: Roma
Ahmet Anıl Demirhan
anil.demirhan@milliyet.com.tr
www.twitter.com/aanildemirhan