Münir Özkul: Türkiye'nin 'Mahmut Hoca'sı...
Yeşilcam filmlerinde canlandırdığı ‘Mahmut Hoca’, ‘Yaşar Usta’, ‘Derviş', 'Rıza', 'Kazım' ve 'Emin' gibi tiplemelerle hepimizin hafızasına kazınan, aileden biri gibi olan, birçoğumuzun çocukluğuna ya da gençliğine hitap eden bir isim Münir Özkul. Türk tiyatrosunun usta sanatçısı Münir Özkul’un hayatına ve yaptıklarına Molatik oluyoruz…
Binbaşı İbrahim Özkul ile Hayriye Özkul çiftinin oğlu olan Münir Özkul, İstanbul'da 15 Ağustos 1925'te dünyaya geldi. 1937'de Bakırköy Ortaokulu'nda ilk defa sahneye çıkan sanatçı, İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun oldu. Usta sanatçı, 1940'ta kurulan Bakırköy Halkevi sahnesinde, ‘Erkek Güzeli’ adlı oyundaki başarısıyla adını duyurdu. Muhsin Ertuğrul, ‘İnsan ve Tiyatro Üzerine Gördüklerim’ adlı kitabında yer verdiği bir anısında, usta oyuncunun 12 yaşındayken sahneye çıktığı Ankara'daki bir tiyatro oyununu Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün de izlediğini belirterek, etkili bir oyunculuk sergileyen Özkul'u Atatürk'le tanıştırdığını, Mustafa Kemal Atatürk'ün Özkul'a "Çocuk, çok büyük bir tiyatrocu olacaksın" dediği aktarılan bir sanatçı Münir Özkul...
Çok büyük bir tiyatrocuydu
Atatürk’ün dediği gibi de Münir Özkul çok büyük bir tiyatrocu oldu. O kadar büyük bir tiyatrocu oldu ki bizler Münir Özkul’un her bir tiplemesiyle canlandırdığı her bir karakterle onu aileden biri gibi hissettik. Kimimizin abisi, kimimizin babası, kimimizin dedesi gibiydi. Her ne kadar tanınmış, şöhret dolu olan bir tarafı olsa da hepimiz gibi Münir Özkul’un da karanlık bir tarafı, sıkıntıları vardı. Onca filmde ve tiyatro oyununda rol almasına rağmen neden geçim sıkıntısı yaşamış, evini 'jübile' başlığı altında düzenlenen yardım gecesinde elde edilen gelirle 70 yaşında almış, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne 13 kez girip çıkmış, huzursuzluğunun kaynağının inançsızlık olduğunun farkına varıp iman etmiş bir isim Münir Özkul. Her birimiz gibi her türlü ifadeyi, sevgiyi, yer yer öfkeyi, sevinci, üzüntüyü ve merhameti yüzüne baktığımızda gördüğümüz bir sanatçıydı Münir Özkul. Hayatı da canlandırdığı karakterler gibi renk renk, hem canlı hem de soluk geçmiş.
Kalplerde ayrı bir yerde
Böylelikle neredeyse beş kuşağın da sevgisini ve saygısını kazandı Münir Özkul. Ömrünün son yıllarında demans ve kronik obstrüktif akciğer hastalığıyla mücadele etti. Bir 5 Ocak günü de bu hastalık onu, tam 93 yaşındayken bizim aramızdan aldı götürdü. Ailesinin “Paşa olacak” diye beklediği fakat Türk tiyatrosunun paşası sayılabilecek bir isim olan Münir Özkul, hayattayken başarılarını ailesi göremedi diye bunalımlara girse de onun başarılarına tüm Türkiye tanıklık etti. İyi ki tanıklık ettik. Hepimizin kalbinde ayrı bir yer etti Münir Özkul. Uzun lafın kısası bu dünyadan iyi ki Münir Özkul geçti…
