Hagi: Futbol topuyla şiir yazan adam
Herkesin bir süper kahramanı vardı. Kimi Superman olurdu, kimi Batman… Bizim tek bir süper kahramanımız vardı; Hagi. Olmaz denileni bir anda yapan insandı Hagi. Topun başına geçtiğinde neler olabileceğini hiçbirimizin bilmediği anlara tanıklık ettirirdi Hagi.
Ayak topu ülkemizde 100 küsur oynanıyor, seviliyor. Toprak zeminden çimlere geçtik, statları büyüttük, birçok ismi sahalarda izledik. Kimi unutuldu gitti, kimi de hala gönlümüzde aradan yıllar geçse de. İşte Hagi de o isimlerden biriydi.
Bazılarına göre “Karpatlar’ın Maradona’sıydı”, ancak bize göre Maradona “Arjantin’in Hagi’siydi”. 1996 yazında Türkiye’ye geldiğinde “Ergun Gürsoy’un asker arkadaşı” diye dalga geçenler olmuştu. Sonuçta 31 yaşındaydı ve futbol yaşantısının son demlerini yaşıyordu. Galatasaray’a faydalı bile olamazdı, en fazla birkaç gol atar, bir iki sene oynar, sonra da futbolu bırakırdı “bağzılarına” göre.
10 Ağustos 1996’da sarı kırmızılı forma ile ilk maçına çıkan Hagi yapılan eleştirilere sahada cevap vermeyi yeğledi. 36 numara ayaklarıyla inanılmaz işlere imza atan Hagi attığı iki golle yatmaya değil kelecileri yatırmayı tercih etti.
Emre'nin kramponlarını temizledi
Fatih Terim o yıllarda verdiği bir röportajda ona yaşlı diyenlere “Hagi çok profesyonel bir oyuncu, topsuz antrenmanı sevmez ama toplu antrenmanda en çok koşan Hagi’dir” demişti. Evet, çok iyi bir profesyoneldi, işine saygısı vardı. Para alamadığı da oldu Galatasaray’da, tartıştığı anlarda, kavgalı olduğu hakemlerde. Ama asla takımı sabote etmemiş, arkadaşlarını “yalnız” bırakmamıştır. Yeri gelmiş genç Emre’nin kramponlarını bile temizlemiştir çünkü Hagi bir gün gidecektir ve arkasında sadece futbolculuğunu değil, örnek alınacak bir karakteri de bırakmak istemiştir.
5 yıl boyunca almadığı kupa, yaşatmadığı sevinç kalmamıştı Hagi’nin. Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı. Ercan Taner’in “Hagiii” deyişi, Sabri Ugan’ın “Nasıl anlatalım bu golü şimdi size!... Ama ‘Haaagi’ dedik mi her şeyin özeti!” sözleri hala kulaklarımızda.
Sonuçta; Sağ ayağına kitap yazılır, son satırına "Solaktı" diye eklenir…