Charlie Chaplin: Dünya sinemasında çığır açan bir isim
Charlie Chaplin yani 'Şarlo' dünya sinemasına çok önemli dokunuşlar yaparak yön veren bir isim. Çektiği birçok filmle hafızamızda yerini daima koruyan Charlie Chaplin'in yaşamına gelin Molatik olalım...
İlk sahne tecrübesi...
Charlie Chaplin, 16 Nisan 1889'da Londra'da dünyaya geldi. Anne ve babasının da profesyonel sanatçı olmasının etkisiyle tiyatrolarda ve müzikhollerde erken yaşta çalışmaya başladı. İlk sahne tecrübesini ise 'The Eight Lancashire Lads' adlı grupta çalışırken yaşadı. Kardeşi Sydney Chaplin'in 1906'da dönemin ünlü 'Fred Karno Kumpanyası'na katılmasının ardından Charlie Chaplin de 1908'de onu izleyerek bu topluluğa katılmayı başardı. Charlie Chaplin, gezici 'Fred Karno Kumpanyası' ile 1910- 1912 arasında ABD'ye turneye çıktı. İngiltere'ye dönüşünden sadece beş ay sonra 'Karno' ile birlikte 2 Ekim 1912'de yeniden ABD'ye giden Charlie Chaplin, turneye devam etti.
'Şarlo'nun ortaya çıkışı
1913'teki bir gösteri sırasında Mack Sennett'ın dikkatini çekince onun sahibi olduğu 'Keystone Stüdyoları' ile bir anlaşma yaparak onun ekibine katıldı. Böylece 2 Şubat 1914'te Henry Lehrman yönetmenliğinde sessiz bir film olan 'Making a Living' adlı tek makaralık filmde rol alan Charlie Chaplin, yeteneğini tam anlamıyla gösterebileceği sinemaya adım atmıştı artık. İlk başta İngiliz olmasından ötürü kaynaklanan ‘yabancılığı’ ve iddialı tavırları ile Mack Sennett tarafından şüpheyle karşılansa da kısa süre içinde yeteneğini kanıtladı ve 'Keystone' ile birlikte çalıştığı bir yıl boyunca 35 filmde rol aldı Charlie Chaplin. 1914'teki ilk filmi 'Making A Living'in ardından çekilen 'Kid Auto Races in Venice' filminde bol pantolonlu, melon şapkalı, büyük ayakkabılı, sürekli bastonunu çeviren ve sakar hareketleri ile gülünç mizansenler oluşturan 'Şarlo' tiplemesini yarattı.
Dünya çapında üne kavuştu
Takip eden yıllar içinde aralarında 1917 yapımlı 'The Immigrant' ve 'The Adventurer' gibi filmlerinin de bulunduğu altmıştan fazla kısa filmde oynayarak yeni gelişmekte olan sinemanın da etkisiyle dünya çapında üne kavuştu. 1918 yılında çektiği 'A Dog's Life' filmi ile uzun metrajlı filmlere de başlayan Charlie Chaplin, Mary Pickford, Douglas Fairbanks ve D. W. Griffith ile birlikte 'United Artists' film şirketini kurdu. 'United Artists' ile birlikte 'Altına Hücum', 'Şehir Işıkları', 'Büyük Diktatör', 'Modern Zamanlar', 'Sirk' ve 'Sahne Işıkları' gibi kült filmlere imza attı.
'The Immigrant' filmindeki bir sahnede ABD memurunu tekmelemesi, 'Altına Hücum' filmindeki bazı sahnelerin komünizm propagandası olarak yorumlanması, ABD vatandaşlığını reddetmesi sebebiyle hakkında karalama kampanyası başlatılması, kendisinden bir hayli genç olan kadınlarla yaptığı dört ayrı evlilik, bir dönem kendisine açılan babalık davası derken Charlie Chaplin'in ABD'ye girmesi yasaklandı. Yıllar sonra 1972’de 'Oscar Özel Ödülü'nü almak için ABD'ye geri dönen Charlie Chaplin, bir sonraki sene 'Sahne Işıkları' adlı filmle bir kez daha 'Oscar' ödülünü kazandı.
İşçilerin ve fakir halkın kötü durumlarına dikkat çekti
1975 yılında ise 86 yaşında iken İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından şövalye unvanına layık görüldü Charlie Chaplin. Sessiz filmlerinde '1929 Dünya Ekonomik Krizi'ne yer vererek 'The Tramp' (serseri) karakteri aracılığıyla, yoksullukla mücadeledeki kötü yönetim politikalarına göndermeler yapan Charlie Chaplin, 'Modern Zamanlar' filminde ise işçilerin ve fakir halkın kötü durumlarına dikkat çekti. Nazi Almanyasını çok sert biçimde eleştirdiği ve hafızamızda hâlâ daha canlılığını koruyan film 'Büyük Diktatör', ABD’de tepki ile karşılansa da zamanla tüm dünyanın sahiplendiği bir film haline geldi ve Charlie Chaplin, 25 Aralık 1977’de hayata veda etti.