Zara Larsson'un 'Can't Tame Her'ü ona 'Lush Life' dönemini getirebilir mi?
Henüz 25 yaşında olmasına rağmen daha 18'inde küresel çapta bir yıldıza dönüşen İsveçli Zara Larsson, 'Poster Girl' sonrasında arayı çok açmadan yeni single'ı 'Can't Tame Her'ü yayınladı. Peki Zara Larsson'un 'Can't Tame Her'ü ona tıpkı 'Lush Life' gibi dev bir niceliksel başarı getirebilir mi?
İsveç'in küresel çaptaki en popüler pop yıldızlarının başında gelen Zara Larsson'un henüz 25 yaşında olduğuna gerçekten inanıyor musunuz bilemiyorum ama gerçekler bu şekilde. Evet, 'Lush Life'la henüz 18 yaşında küresel çapta bir yıldıza dönüşen, ülkesi İsveç'te 1, Birleşik Krallık'ta 3 numaraya kadar yükselen Zara Larsson, genç yaşının kendisine verdiği yetkiye dayanarak hem sık sık kendini ve müziğini yeniliyor, hem de yalnızca ABD ve Birleşik Krallık ekseninde dönen 'İngilizce söyleyen pop star' hegemonyasına şöyle İskandinavya'nın bağrından "Ben de varım kardeş!" diyerek sesleniyor, şöyle bir "Hi! (Merhaba)" diyor bizlere. E iyi de yapıyor. Zara Larsson'un tarzı basbayağı bildiğimiz 'pop' olsa da dönem dönem içine muhakkak farklı eklemeler de yapıyor. Çoğu zaman dans ve electropop'tan beslenen Larsson, bazen de R&B dokunuşlar ya da Kuzey Avrupalılara özgü bir 'naif pop'la müziğini renklendirmeyi ve güncelde tutmayı amaçlıyor. Her ne kadar son albümü 'Poster Girl' öncesinde ve sonrasında tam olarak beklentileri veremeyen ve albüm olarak sınıfı geçse de tek tek single'ların niceliksel liste başarılarında 'Lush Life' döneminin gerisinde kalsa da Zara Larsson için aslında işler daha yeni başlıyor. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 'Can't Tame Her' adlı yeni şarkısı da Zara Larsson için işlerin hiç de bitmediğinin en sağlam kanıtlarından biri.
Buram buram 80'lerden sesleniyor
'Can't Tame Her' tıpkı 2000'li yılların sonunada epey yeni isim doğurmuş müzisyenin ana akımla en direkt yoldan buluşturduğu gibi bir electropop şarkısı ve birçok electropop işi gibi ne zaman dinlenirse dinlensin her zaman kendi atmosferine çekecek ve dinleyiciyi o hava içinde tutacak bir iş. 2014 yılında BBC Sound Of... anketinde uzun listede kalan İngiliz şarkıcı, besteci ve prodüktör MNEK'in de dokunuşlarıyla katkıda bulunduğu 'Can't Tame Her' bizlere 'kutupta yaz günü' gibi buram buram 80'lerden sesleniyor. Şarkı hakkında Birleşik Krallık'ta yapılan yorumlar ise oldukça yüz güldürücü cinsten. İngiliz müzik eleştirmenleri tarafından başarılı olarak görülen ve sınıfı geçen 'Can't Tame Her'ün The Weeknd ile Ava Max arasında bir yere konumlandığı ve dinleyiciyi ilk etapta kendine çekse de tıpkı suya atılan ve köpüren bir vitamin gibi zaman içinde kendini gösterdiği söylendi. Bu yorumları hem doğru hem de yanlış bulmak için biraz erken çünkü şarkı çok yeni yayınlandığı için dinleyiciler nezdinde hızlıca kabul görüp görmeyeceği kısa zaman içinde belli olacak. Ama ben yine de ilk birkaç gün rakamlarıyla 'Can't Tame Her'ün şimdiden 'Ruin My Life'ı yakalayabileceğine inanmak istiyorum. Larsson, müzik kariyerinin açık ara en vasat ve vasat olduğu kadar da niceliksel açıdan gayet başarılı olan işlerinden biri olan 'Ruin My Life'ın ilerisine geçmeli nicelikte de artık. 'Don't Worry Bout Me', 'Love Me Land' ve özellikle de 'WOW'la son dönemde gayet sıkı işler ortaya koyan Larsson bir türlü kendisinden beklenen patlamayı yapamamıştı. Ancak 'Can't Tame Her' ile bu zinciri kırmaya artık çok yakın.
Biraz daha 'konsept' çizgisiyle ilerlemeli
Zara Larsson'un 'Can't Tame Her' ve sonrasında izlemesi gereken yol da aslında aşırı derecede belli olsa da, rota çoktan oluşturulmuş olsa da şarkıcının farklı denemelerden beslenip çeşitliliğini artırma çabası ve dans müzik içinde farklı tatlar yakalama gayretinde olması onu üretken kılsa da işin istikrar boyutunda kafalarda karışıklık yaratıyor. 'WOW' gibi bir 'elektro sanat harikası'nın üzerine 'Look What You've Done' gibi yine eğlenceli ama daha standart işler de yakalayan Larsson'un şu ana kadarki en büyük problemi de konseptlere sığamaması olmuştu. Elini kolunu bağlasanız da Zara Larsson'un güzel keyfi ve kahyası tam olarak ne söylemek istiyorsa onu söylüyor. Halbuki az biraz da 'konsept' seviyoruz ya, sürekli dünyaları baştan fethetme gayreti bir noktadan sonra Özlem Tekin gibi genel kitle adına kafa karışıklığı yaratıyor haliyle. Halbuki yavaştan tüme varmaya başlaması lazım Larsson'un. Benzer dönemlerde çıkış yakaladığı Kuzey Avrupalı isimlere göre bir adım önde olan, Danimarkalı MØ ya da Finlandiyalı Alma'ya çok daha sağlam bir müzik kariyeri inşa eden Larsson'un az biraz artık trend ama cool işlerle yani 'Can't Tame Her' gibi doğru şarkılarla yoluna devam etmesi gerekiyor. Eğer Zara Larsson biraz daha konsept çizgisiyle sınırlı kalıp istikrarlı bir şekilde hedefe doğru su damlatırsa, evet, sonunda dağları da delebilir, 'Lush Life'ın dahi üzerine çıkabilir. 'Can't Tame Her' bu noktada gayet umut verici.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr