Stromae'nin 'Multitude' albümünün yıldızı 'Pas vraiment'

Belçikalı şarkıcı Stromae, Avrupa'nın en büyük pop yıldızlarından biri. Biz onu neredeyse her ülkede zirveye yerleşen 'Alors on danse' şarkısıyla tanıdık. Şöhretini sadece Frankofon ülkeleriyle sınırlı tutmayan, onu büyük bir pop ikonuna dönüştüren bu şarkı 2009 çıkışlı olsa da şu anda bile modernliğini ve güncelliğini koruyor. Türkiye'de de çokça sevilmiş ve dinlenmişti bu şarkı. Stromae, içinde 'Alors on danse' hit'ini de barındıran 'Cheese' albümüyle dikkat çekse de asıl onu ikonluğa yükselten işi ikinci albümü 'Racine carrée'ydi. Bu albüm birçok hit şarkı çıkarmayı başarmıştı. 'Papaoutai' en az 'Alors on danse' kadar küresel çapta büyük bir hit'e dönüşürken 'Formidable', 'Tous les mêmes' ve 'Carmen' gibi şarkılar Stromae'nin starlığını kanıtlayan, yıllar geçse de hatırlanan şarkılar olmayı başardı.

9 yıl aradan sonra 'Multitude' ile döndü

2013 tarihinde yayınlanan ikinci albümden sonra şaşırtıcı bir şekilde ortalıktan kayboldu Stromae. Sonrasında öğrendik ki sağlık problemleri yaşıyormuş. Onun yokluğunda müzik sektörü tamamen dijitale kaydı, şarkılar tamamen 'stream' kafasıyla üretilmeye başlandı, niceliksellik oldukça ön plana çıktı. 9 yıl aradan sonra gelen 'Multitude' albümü tam da bu yüzden büyük bir öneme sahipti. Acaba sağlığına kavuşan Stromae house, dans ve elektropop karışımı şarkılarına devam mı edecekti yoksa yönünü trap esintili bir rap'e mi bırakacaktı? Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 'Multitude' bu önemli soru işaretini gideriyor, gönüllere su serpiyor. Çünkü Stromae bildiği yoldan yürümeye devam ediyor. 9 yıldır merakla beklenen 'Multitude'un çıkışını müjdeleyen albüm öncesi single'lar 'Santé' ve 'L'enfer' önemli niceliksel başarılar elde etmişti. Bu şarkılardan aksak ritmli 'Santé' Belçika'nın Valonya bölgesinde 1, Flamanya bölgesinde 2, Fransa'da 3, İsviçre'de 12, Hollanda'da ise 27 numaraya yükselmişti.

Acıklı arabesk melodisiyle 'Pas vraiment' öne çıkıyor

'Formidable'ın daha modern versiyonu gibi karşımıza çıkan 'L'enfer' ise beklentilerin üstüne çıkarak Fransa ve Belçika'nın hem Valonya hem de Flamanya bölgesinde 1 numarayı görmüş, İsviçre'de 3, Hollanda'da ise 10 numaraya yükselmişti. Bu iki single'ın başarısından hemen sonra yayınlanan 'Multitude' şaşırtmadı, çünkü Stromae arada 9 yıllık ciddi bir molaya rağmen müzik stilini değiştirmeden yoluna devam ediyor. Aksak ritmli şarkıların biraz daha dikkat çektiği albüm 'La solassitude' ve 'Fils de joie' gibi iyi şarkılara sahip olsa da tek bir şarkı henüz ilk dinlemede sivrilmeyi başarıyor. 'Pas vraiment'tan bahsediyorum. Acıklı ney melodisi ile arabesk bir şarkı gibi başlayan ve bu şekilde ilerleyen, az biraz damardan yürüyen 'Pas vraiment' o kadar güçlü ki bu şarkı için Stromae'nin bugüne kadar kaydettiği en 'nevi şahsına münhasır' şarkılardan biri diyebiliriz rahatlıkla. Nakaratından melodisine oldukça akılda kalıcı. En az 10 defa bu şarkıyı dinlemek istiyorsunuz. Albümün geri kalanı 'Racine carrée'ye göre bir tık gölgede kalan bestelere sahip olsa da enstrüman çeşitliliği ve zenginliği ile üzerine düşünülmüş altyapılar oldukça dikkat çekici. Eğer Stromae'yi daha önce hiç keşfetmediyseniz 'Pas vraiment' oldukça şahane bir başlangıç olabilir. Stromae'ye Avrupa pop sahnesinin ihtiyacı var. Umarım 4'üncü albümü için de bir 9 yıl daha beklemeyiz...

 

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr