6 yıl önce yayınlanan 'Mürekkep'ten sonra yoluna EP ve single'larla devam eden, bu süreçte özellikle 'Muhbir', 'Karanfil' ve Yalın ile birlikte kaydettikleri 'Ver O Zaman Gömleklerimi' gibi şarkılarla radyo ve dijital platformlarda iyi rüzgârlar yakalayan Sıla Gençoğlu özüne sözüne döndü. Çünkü 'Şarkıcı' adını verdiği albüm geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Açık konuşalım. Müzik kariyerinin başından beri albümlerle ilerleyen, 2000'li yılların sonu ve 2010'lu yılların başında üretkenliğiyle dikkat çeken Sıla, çağın gerektirdiği 'single' trendini yakalamayı başardı. Gerek nitelik gerekse nicelik olarak bu rüzgâra ayak uydurdu. Ama bu esnada niceliksel bazda beklentilerin bir tık altında kalan 'İnandım' ve 'Rüyanda Görsen İnanma' cover'ları da çıktı ondan. Sıla, 'Mürekkep' albümüne kadar öyle sağlam bir rüzgâr yakalamıştı ki radyoların gözdesi olmuş, dijital müzik platformları henüz bu kadar yaygınlaşmasa da dijitalde de mutlaka ses getirmişti. Single pratik ama riskli bir durum. Hayranlarının dışına çıkmayan, yakalamayan bir single boşa çekilmiş bir kürek ve aynı zamanda ivme kaybı. Oysa Sıla, her şeyden öte bir derdi olan, anlatacak hikâyesini en iyi bir albüm formülüyle bizlere aktarabilecek bir isim. O da tıpkı herkes gibi single'larla karşımıza çıkmalıydı ancak onun dinleyicisi 'albüm dinleyicisi' en başta. İnsanlar sadece 1 değil en az 10 şarkılık Sıla incileriyle karşılaşmak istiyor her yeni üretimde. Dolayısıyla 'Mürekkep'i takip eden 'Şarkıcı' bu noktada gecikilmiş bir projeydi kağıt üstünde.
'Şarkıcı' başından sonuna 'Oh be' dedirtiyor
Ama 'Şarkıcı'yı dinler dinlemez aslında bu gecikmenin hiç de 'boşuna' yaşanmadığını görüyoruz. Çünkü başından sonuna "Oh be" dedirten bir albümle karşı karşıyayız. Dolu dolu bir albüm var karşımızda. 15 yeni şarkının yer aldığı albüm 'Şarkıcı' şiiriyle açılıyor, 'Yolcudur Abbas'la bitiyor. Adele'in yeni albümü '30' gibi şarkı atlamadan devam etmek istiyorsunuz. Çünkü ortada bir hikâye var. Başından sonuna konsept belli: 'Şarkıcı'. 'Yeni Ay'daki 'Merhabalar' tadında farklılıklar bu albümde 'Altango' ile 'Öpücük ve Kurabiye' gibi şarkılarda kendini hatırlatıyor. Bir taraftan alaturka, diğer taraftan alafranga bir hava var albümde. Başından sonuna ise buram buram Ege damarı eklenmiş. Yani Sıla, konsept olarak kendisine en yakışanı yakalamış. Albümdeki şarkılar bana göre her anlamda en Sıla kokan işi 'Konuşmadığımız Şeyler Var' kadar ilk dinlemede çarpmasa da, diskografisinin ikinci büyük halkası 'Yeni Ay'ı rahatlıkla geçecek cinsten. Çeşitlilik de var onun en çok önemsediği 'ekip ruhu' yansıması da. Cudi Genç, Sibel Gürsoy, Efe Bahadır, Gözde Kansu, Gürsel Çelik, Cem Adrian, Sezen Aksu... Dolu dolu bir ruhdaşlık var bu albümde ve bu ruhdaşlık her şarkıda muhakkak hissediliyor. Umut Yaşar Sarıkaya için ise ayrıca bir parantez açmak gerekiyor. Birçoklarının adını ilk defa Sıla'nın bana göre son dönemdeki en büyük hit'i olan 'Karanfil'le tanıdığı Umut Yaşar Sarıkaya, 'Şarkıcı' albümünün en büyük yıldızlarından biri. Çünkü onun katkıda bulunduğu besteler hem ilk dinlemede dinleyiciyi harekete geçiriyor, hem de Sıla'nın müzik kimliğiyle doğrudan örtüşüyor. Bu başarılı ruhdaşlık 'Sek' ve 'Arz'da buram buram kendini hissettiriyor.
Işığın doğudan yükseldiğine bir de sen inandır bizi 'başgan'...
Sıla ve Umut Yaşar Sarıkaya ortaklığı 'Velhasıl'la çıkışı yapılan yeni Sıla albümü 'Şarkıcı'nın en büyük hit'leri albümün ilk sıralarında bizleri karşılıyor. 'Velhasıl' gerçekten de doğru bir çıkış şarkısı. Albümün en dışa yönük şarkısı diyebiliriz 'Velhasıl' için. Ancak elbette hepimiz biliyoruz ki 'Şarkıcı'nın asıl yıldızı tıpkı 'Mürekkep'teki 'Yan Benimle' gibi daha sonra ortaya çıkacak. Bana göre 'Sek', 'Kalksın Uyuyanlar' ve 'Arz' bir tık önde. Sözü ve müziği Sıla'ya ait olan 'Kalksın Uyuyanlar', 'Yan Benimle'yi unutamayanların favorisi olacak cinsten. Bu şarkı mutlaka keşfedilecek ilerleyen zamanda. Sıla ve Umut Yaşar Sarıkaya ortaklıkları olan 'Sek' ve 'Arz' arasında bir seçim yapmak gerekirse benim kararım 'Sek'ten yöne başgan! 'Arz' her ne kadar dijitalde bir tık önde gitse de 'Sek' son dönemde Sıla'nın kaydettiği en bomba şarkı. Vokalinden aranjesine, temposundan sözlerine tam bir Sıla klasiği ve bence 'Şarkıcı'nın gerçek yıldızı, hem de açık ara farkla... Albümdeki diğer şarkılar arasında 'Başgan' Sıla'nın eğlenceli havasını yansıtırken, 'Öpücük ve Kurabiye' ise Sıla'dan beklediğimiz yeniliği, renkliliği bize sunuyor. 'Şarkıcı' için hiçbir dinleyici "Yine aynı Sıla" yorumu yapamaz çünkü Sıla 'Şarkıcı'da her şeyden öte bir besteci ve yorumcu olduğunu ama bunlardan daha da önemlisi müziği ekip ruhuyla yaptığını bizlere hatırlatıyor. Hem alaturka hem de alafranga tatlar veren 'Şarkıcı', nitelik bazda Sıla'nın en sağlam işlerinden biri. Albümün geniş kitlelerce benimsenmesini kolaylaştıracak en büyük şarkı ise elbette 'Sek'. Daha önce kendisiyle 'Yeni Ay' döneminde yaptığımız röportajda "Yazmasaydım şarkıcı olmazdım" diyen Sıla, bu albümde geçmişteki cümlesinin sağlamasını yapıyor. Sıla gerçekten de yazmasaydı şarkıcı olmazdı, çünkü onun 'Şarkıcı'lığının en büyük gücü anlatacak hikâyesinin bitmemesinde saklı. Ve 'Şarkıcı' sadece bir hatırlatma, 6 yılda eksik kalan 'hikâye albüm' tarafına bir "Nerede kalmıştık?" hatırlatması. Sıla asıl golünü henüz atmadı. Çünkü belli ki 'Şarkıcı' bir öndeyiş. Geliyor gelmekte olan. Çıtayı 'Şarkıcı'ya çıkartan 'Vaveyla' niteliğini 'Yeni Ay'la buluşturup 'Şarkıcı'yı bile gölgede bırakır. İnanç tam. Işığın doğudan yükseldiğine bir de sen inandır bizi 'başgan'...
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr
