Placebo'nun 'Never Let Me Go' albümünün yıldızı 'The Prodigal'
2022 birçok önemli grubun geri dönüş yılı olmaya devam ediyor. İngiliz alternatif rock gruplarından Placebo da o gruplardan biri. Placebo 'Never Let Me Go' ile 9 yıl aradan sonra karşımızda. Albümün gizli bombası ise 'The Prodigal'...
Müjdeler olsun! İngiliz rock grubu Placebo, 2013 tarihli 'Loud Like Love'dan 9 yıl sonra aramıza döndü. Alternatif rock sahnesinin en başarılı gruplarından Placebo yoluna artık iki kişi olarak devam ediyor. Grubun kurucu üyelerinden Brian Molko ve Stefan Olsdal sonunda baş başa kaldılar ve ortaya tam 9 yıl sonra 'Never Let Me Go' albümü çıktı. 13 şarkıdan oluşan albüm geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Aslında 'Never Let Me Go'nun müjdesi 2021 sonbaharında verilmişti. 'Beautiful James'le başlangıcı yapılan albümden daha sonra sırasıyla 'Surrounded By Spies', 'Try Better Next Time' ve 'Happy Birthday In The Sky' yayınlanmıştı. İki aylık aralıklarla gelen bu 4 yeni single yepyeni bir Placebo albümünü de beraberinde getirdi. Peki Placebo'nun 9 yıllık aradan sonra yayınlanan 'Never Let Me Go' nasıl bir albüm?
"Placebo'dan duymak istediğimiz sound'lar bunlar"
Eğer Placebo'nun 2000'li yılların ortalarındaki dönemini özlediyseniz 'Never Let Me Go' tam size göre. Çünkü albüm özellikle bana göre grubun en iyi işi olan 2006 tarihli 'Meds' albümünün devamı gibi. Elbette bir 'Meds' kadar melodik ve 'inişli çıkışlı' değil. Ama özellikle ilk single 'Beautiful James' sanki 'Meds'in single'ları 'Song To Say Goodbye' ve 'Infra-Red' karışımı gibi bir şarkı. Hem melodik, hem hafif sert ve enerjik hem de kolay algılanabilir bir şarkı. Melodisi ve nakaratı da daha ilk dinlemede dikkat çekmeyi başarıyor keza. Şarkı, Placebo'ya alternatif müzik çalan BBC Radio 6'da 'B liste' başarısı getirmeyi de başarmıştı. 'Beautiful James'i takip eden 'Surrounded By Spies' ve 'Try Better Next Time' aslında hiç de fena şarkılar değiller ama bence 'çok iyi' de değiller. Albümün 4'üncü single'ı 'Happy Birthday In The Sky' ise özellikle son bir buçuk dakikası itibarıyla sizi 2000'ler Placebo'suna götürebilir. 'Happy Birthday In The Sky' sonundaki 'kopuş anı'yla birlikte "Placebo'dan duymak istediğimiz sound'lar bunlar" dedirtmeyi başarıyor.
Eğer 'Meds' dönemlerini özlediyseniz...
'Never Let Me Go'nun single'lar haricindeki şarkılar arasında ise öne çıkan şarkı açık ara farkla 'The Prodigal'. Yaylı intro melodisinden nakaratına, sözlerinden temposuna muazzam bir Placebo klasiği olmayı başarıyor 'The Prodigal'. Şarkı o kadar 'sek halde bir Placebo' ki ilk dinlemede aşık olmamak imkânsız. 'The Prodigal'ın ben şimdiden Placebo hayranlarının gönlünü fethedeceğine eminim. Keşke bu şarkı single olarak da piyasaya sürülseydi ve birçok kişi bu şarkıdan daha fazla haberdar olsaydı. Ama Placebo'dan bahsediyoruz tabii. En sıradan şarkılarını single olarak yayınlayıp albüm şarkılarını kıyıda köşede bırakmakta bir dünya markası Placebo. Yine bu 'stil'e devam ediyorlar. 'The Prodigal' dışında albümü single'lar haricinde canlandıracak başka bir şarkı var mı, orası biraz soru işareti bende ne yazık ki. Ama genel sound olarak grubun 'Meds' albümüne en yakın, en melodik işlerinden birini olduğunu söylememiz lazım. Evet, Placebo, bu kez yalnızca Molko-Olsdal ikilisiyle bence aradıkları 'öze dönüş'ü yakalamışlar. Bu albüm ne bir 'Black Market Music' ne de bir 'Sleeping With Ghosts'. Ama 'Meds'ten sonra gelen ve az biraz hayal kırıklığı yaratan 'Battle For The Sun' ve özellikle de 'Loud Like Love'ın çok daha ilerisinde bir albüm. Placebo hayranları dışında geniş kitleleri yakalar mı, hiç sanmıyorum. Ama Placebo'yu eğer seviyorsanız ve onların en azından 2000'li yıllar ortalarındaki hallerini özlediyseniz 'Never Let Me Go' sizi hiç de hayal kırıklığına uğratmayacak...
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr