Mabel Matiz'in yeni albümünün fethi zor, 'Fatih'i tek!
"En çıplak halim, en gür kahkaham, en aşık gözyaşım, en geniş aile fotoğrafım" dediği 'Fatih'ini daha fazla sakınmayarak bizi 2023 yaz hediyemizle buluşturan Mabel Matiz, yeni albümünde kendi deşifresini kendi yapıyor, adeta kendini deşifreliyor. Ki hepimiz aslında gayet iyi biliriz ki Mabel Matiz'in 'Fatih'i zaten 'Derin Olur', 'Derin Olur'du. Öyle de oldu. Mabel Matiz'in yeni albümünün fethi zor, 'Fatih'i tek!
Herkesin herkese benzemesinin artık şu çağda ciddi ciddi bir problem olarak görülmeye başlaması gerektiğini düşünenler yalnız değil. Bizi biz yapan farklılıklarımızı keskin uçlarda sunmak yerine ortak bir çizgide, asgari müşterekte buluşulması gerektiğini inanın daha yeni fark ediyoruz. Farklılığımızı sunalım ve ortak noktaları, sevgiyi de saygıyı da bulalım, tüm mesele bu. Üstelik bu durum, hayatın her alanında geçerli. Örneğin bir şarkıcı düşünün. Diyelim adı Mabel Matiz olsun. Çok renkli ve katmanlı ruhunu ortaya koyduğu bir albüm yayınlasın ve bu albümün adına da 'Fatih' koysun. Bu 'Fatih'te de olabildiğince kendisini ortaya koysun. 8 yıl önce yaşadığı evdeki perdelere değindiği bir şarkı da olsun bu albümde, doğusundan batısından tam da burayı merkez üssü kabul eylediği coğrafyasal masallar dile getirsin. Acı çeken, acıyı bal eyleyen, hayatın özündeki teraziye varan ve daha da önemlisi hiçbir zorluğa karşın geri adım atmadan, üslubunu ve tavrını bozmadan sevgiyle ve selamla "Ben buyum" desin. Bestelerinden vizyonuna birçok açıdan muhakkak bir şarkısıyla bizi yakalayan Mabel Matiz, neden 'erkek Sezen Aksu' olduğunu yalnızca 'Fatih' albümünün kapağında 1991 tarihli Türkçe pop başyapıtı Sezen Aksu'nun 'Gülümse'sine küpeli ve 'poker surat' yüz ifadesiyle kanıtlamıyor, bu toprakların bir değeri olduğunu herkesi yakalayabilecek bir melodiyle, bir sözle, bir dokunuşla ispat ediyor. Şu anda bu satırları okuyorsanız Mabel Matiz'i kaydadeğer, ilgi çekici bulmuşsunuzdur demektir. Onun şarkıları düşündürüyor ve hissettiriyor. Yani yaşatıyor. Türkçe pop'a unutulmaz bir 'Maya' imzası atmasının ardından tam 5 yıl geçtikten sonra en az 2-3 albüm iriliğinde ve derinliğindeki 'Fatih'le karşımıza çıkan Mabel Matiz eğer şu anda günlerdir birçok kişinin şarkı listesine minimum 5 şarkıyla giriş yapmışsa, mevzu tamam, olay bitmiş, konu kapanmış. Güneş balçıkla sıvanmaz, Mabel Matiz tıpkı Sezen Aksu gibi, Barış Manço gibi, Zeki Müren gibi, Müzeyyen Senar gibi, Cem Karaca gibi, Şebnem Ferah gibi bu ülkenin en 'tartışmaya kapalı' yıldızlarından biri. Çünkü 25 (yazıyla yirmi beş) şarkılık 'Fatih'te boş yok, hatta boş olmadığı gibi yüksek doz derinlik var.
En çıplak hali, en gür kahkahası, en geniş aile fotoğrafı
Albüm hakkında "En çıplak halim, en gür kahkaham, en aşık gözyaşım, en geniş aile fotoğrafım" cümlesi kuran Mabel Matiz, kimliksel kavgalarla suni tartışmaların göbeğinde "Ben buyum" diyor. 'Fatih' onun en iyi albümü mü, elbette değil. Ortada bir 'Maya' varken 'Fatih'e en iyi demek 'Maya'ya haksızlık olur çünkü. Bugüne kadar sevgi dilinden farklı bir dil kullanmayan Matiz, tamamen varoluşsal sebeplerden ötürü sağlıksız fikirlerin hedefinde linçlenirken ıskalanan şey şuydu: Mabel Matiz kendini daha iyi var edecek, daha iyi anlatacak ve her daim sevgi kazanacak. 'Fatih'te 'Maya'dan farklı olarak kendisini çok daha net, berrak anlatan bir Mabel Matiz görüyoruz. Bunda dijital platformlarda 'kartonet eksikliği'ni kapatmaya yönelik 'storyline' özelliğinin de payı büyük. Mabel Matiz'in tek tek 25 şarkısına birden notlar düştüğü bu hikâyeleri muhakkak okumalısınız şarkıları dinlerken. Onun derdini, gerçeğini en berrak şekilde aktarıyor bu notlar. En ufağında bile heyecan, tutku ve sevgi var. Üstelik sadece şahsi bir albüm olmanın da uzağında 'Fatih'. Sizi 'Uçkun'la bulunduğunuz bölgeye sabitleyebiliyor, 'Fan'la eğlendiriyor, 'Karakol' ve 'Aferin'le yüzünüzü gökyüzüne çevirtiyor. Albümün eskilerinden olan bu single şarkılarının haricinde 'Numaracı'yla buram buram 90'ların yaylı pop hit'lerine ışınlıyor. Mirkelam'dan Tarkan'a, hatta 'Ya Rayah' ile Türkiye'de de çok sevilen Rachid Taha'ya kadar yolu olacak bu akustik ve kemanlı sound, 'Seni şapşal numaracı' gibi minnoş ve minnak cümlelerle oldukça tatlı bir tebessüme yol açıyor. 'Numaracı', video klibi sayesinde albümün yenilerinden en öne çıkan şarkı olsa da elbette keşfedilecek derya deniz kadar şarkı var.
Belki de bu tekillik de muhteşem ahengin bir parçası
Mabel Matiz'in 'Fatih'inde İsrail elektronik müziği ya da alternatif rock sahnesinin tadımlık, nokta atışı depresifliği de var, deniz kıyısında kuşlara bakarak kendi kendimize video klip çekeceğimiz 'su üstünde kalmalık' şarkılar da. Bir tarafı akustik diğer tarafı elektronik, çoğunlukla 1 ters 1 düz yaparak ilerleyen 'Fatih'te gizli hit'lerin sayısı o kadar çok ki. 25 şarkılık bir albümde dahi başkaları 3-4 şarkıya takılabilecekken şu anda 'Fatih'te hangi şarkıların öne çıkacağını tahmin edemiyorsak bu tamamen karşımızdaki şeyin 'iyi'liğini kanıtlıyor. İyi şeylerin hesabı kitabı yapılamaz çünkü. İstenildiği kadar birileri "Bu" desin, uzun vadede iyi zaten hep kazanır. E şarkılar da bu duruma dahil elbette. 'Müphem' gerçekten iyi bir melodiye sahip mesela. Gözleri dolduruyor, "Ah" çektiriyor. Sizi 80'ler sonu 90'lar başına götürüyor melodisiyle. Retroya fazlasıyla düşkünseniz çok daha eskilerin tadına bile varabilirsiniz. Ya da Melike Şahin ortaklığı 'Düldül' minicik bir melodisiyle bile sizi aşırı keyiflendiriyor, yolda arkadaşınızı düşünüp "Ah be!" çektiriyor. Keza "Et tırnaktan ayrılamaz"lı kısmıyla damarı damar üstüne bindiren balkon-kahve şarkısı 'Bahçemin En Zor Gülü'nden Mabel Matiz'le kendini daha çok bulan Kalben ortaklığı 'Aşk Çeşmesi'ne kadar, 'Dalga'nın ilk dinlemede akılda kalan nakaratından Artz katkılı 'Enderun'da Aşk'taki elektronik ve şiirsel tada kadar birçok noktada çok farklı noktalara gidiyor albüm. Her şarkıda 'hit'lik, serserilik işlemiyor, insan çok sevdiğini kendine ayırıyor. 'Derin Olur' ise albümün açık ara gizli hit'i. Mabel Matiz'in bugüne kadarki bütün diskografisinin özeti tadında, tüm şarkılarının kombini gibi iri ve katmanlı bir şarkı. Şarkının adının 'Derin Olur' olmasına kadar denk gelen bu 'derin'lik zaten Mabel Matiz'in kolay hedef gösterilebilecek, zor algılanacak ancak bir kez tadına varıldı mı asla vazgeçilemez gerçekliğiyle eşdeğer. 'Derin Olur' gerçek olan, sevgi saçan, güzellik bulaştıran. Mabel Matiz ilerde 'Fatih'i bile gölgede bırakacak ki başarının yolu zaten budur. 'Maya'ya ölüyoruz, geberiyoruz hâlâ ama 'Fatih'e de boş değiliz. İlle de bir şeyin doğru olduğuna bu kadar saplanmasak daha kolay olacak her şey. Demek ki neymiş, 'Maya' kadar sağlam bir 'Fatih' de gelebilirmiş Mabel'den. Elektroniğinden akustiğine, şarkı sıralamasındaki görece 'dengeli dağınlıklığı'na kadar epey uzun bir yolda 6 ciltlik 'Kavgam' serisinde kendini dile döken Norveçli yazar Karl Ove Knausgaard gibi Mabel Matiz de kendi deşifresini kendi yapıyor, kendini deşifreliyor. Güzel bir şey bu. İyi ki başkaları onun gibi yapmıyor, olmuyor ve olamıyor ve iyi ki yalnızca o kendi gibi. Belki de bu da tekillik de muhteşem ahengin bir parçası. Özetle, Mabel Matiz'in yeni albümünün fethi zor, 'Fatih'i tek!
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr