Mabel Matiz'in 'Karakol'unda ayna var, ayna!
Yeni Mabel Matiz albümünü merakla bekleyenler online mı? Bir süredir heyecanla beklediğimiz Mabel Matiz'in beşinci stüdyo albümü öncesinde bir single daha bizlerle birlikte. Çıktığı ilk günden beri çok konuşulmayı başaran 'Karakol' adlı yeni Matiz single'ı mekanikleşmiş hayatlarımızda bir yüzleşme arayanlar için adeta ayna görevini üstleniyor...
'Maya' albümüyle Türkçe pop'un kalbine bir ok fırlatan, sadece kariyerinin değil aynı zamanda Türkçe müziğe dört dörtlük bir konsept albüm armağan eden Mabel Matiz, bir süredir single'larla yoluna devam ediyordu. Bu single'lar arasında 'Kahrettim' onun 'şehirli' kimliğini hatırlatmış, 'Hanfendi' ise sadece dijitalde değil radyolar tarafından da ilk çıktığı günden itibaren benimsenmişti. Son olarak bahar aylarında bizlerle buluşan 'Kavşaklar' ise birçoklarını özellikle de sözleri ve tavrıyla -bana göre aşırı tuhaf bir şekilde- şaşırtmış ve hak ettiği değerin bir tık altında kalmıştı. Oysa 'Kavşaklar' bana göre Mabel Matiz'in diskografisindeki en özel işlerin başında geliyordu. Şarkıda yakalanan melezlik hem onun hem de bizim 'sound'umuzu net bir şekilde özetliyordu. Son dönemde yayınlanan single'lar elbette Mabel Matiz'in beşinci stüdyo albümünün habercileriydi. Mabel Matiz, bir süredir yeni albümünü tamamlama hazırlıkları yapıyor. 'Maya' gibi bir albümle bırakmıştık biz onu en son. Haliyle beklentiler tavan.
Sizi bekleyen şey aslında 'gerçek olan dünya'
Bu beklentileri bir anda dev bir dalgaya dönüştüren iş ise geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Sözü ve müziği Mabel Matiz'e ait olan şarkının adı 'Karakol'. Aranjede Matiz haricinde Özgür Akgül'ün adını görüyoruz. Makam müziğinden beslenen 'Karakol' tam da Matiz'den duymaya aşina olduğumuz ve ona yakıştırdığımız bir şarkı. Son dönemde elektronik altyapılı işlerle karşımıza çıkan Mabel Matiz, bu kez 'Karakol'da bu topraklara geri dönüyor ve "Sizi unutmadım, sizinle ve bizimle daha çok işimiz var" mesajı veriyor. Çünkü 'Karakol' aslında tamamen bize ait olmasına rağmen, estetik dokunuşları ve gerekli hatırlatma ve vurgularıyla birçoğumuzun çoktan unuttuğu 'umut'u temsil ediyor. 'Karakol' minimal yapısıyla ilk dinlemede dikkat çekse de şarkının 'vitamin'ine varmak için en az 2-3 kez dinlemeniz gerekiyor. Çünkü şarkının içine bir kez olsun daldığınızda sizi bekleyen dünyanın aslında 'gerçek olan dünya' olduğunu fark ediyorsunuz. Bakmak değil görmek. 'Karakol'daki özü sadece bakmıyorsunuz, kalp gözünüzle görüyorsunuz.
Adeta ayna görevini üstleniyor
Peki nedir bu Mabel Matiz'in 'Karakol'unu ayrı tutan? Müzisyenler dinleyicilerle artık sadece dijital platformlar üzerinden bir köprü kuruyor. Artık bir şarkıya ya da albüme 90'lardaki gibi dokunamıyoruz, koklayamıyoruz. Ya da şarkının video klibine denk düşmek için saatlerimizi herhangi bir ekran başında harcamamıza gerek yok. Başka bir çağdayız. Bu aşırı pratiklik beraberinde şarkılara dokunmamızı, içindeki hikâyelerle gerekli ve yeterli empatiyi kurmamızı geciktiriyor. Mabel Matiz'in 'Karakol'u ise başlı başına bir dünya. Sözleri ve bestesiyle ama daha da önemlisi ruhu ve duygusuyla rahatlıkla ayrıştırıyor kendini son dönemde yayınlanan diğer her şarkıdan. Tek bir albümün koca bir şarkıya sığdırılması gibi bir özen var şarkıda. Aranjedeki akıcılık şarkının 'standart Türkçe pop slow'u' olmasının önüne geçmiş. 'Karakol' tıpkı 90'lardaki gibi ruhu olan bir şarkı. Ve öyle bir ruha sahip ki dinleyiciyle sadece 4 dakika 33 saniyelik bir buluşmayı vaat etmiyor. Durup bi' düşünmenizi talep ediyor sizden. Eğer kendinizin daha iyi bir versiyonu olmaya heves edecek kadar bir yüzleşme arıyorsanız ve mekanik yeni dönem pop işlerinden fena halde sıkıldıysanız yeni Mabel Matiz single'ı bu noktada adeta ayna görevini üstleniyor. Bunlardan daha önemlisi ise bir şarkının sadece 4 dakikadan ibaret olmadığını, hakkı verilerek yazılmış bir şarkının en az bir roman gücünde olduğunu hatırlatıyor.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr