Mabel Matiz 'Fan'ı olmak için anahtar cümle: Bu kadarı nefretin, aşktır!
Fırtınalar kopartan 'Karakol' ile şu anda radyoların gözdesi olan, dijitalde 'Hanfendi'yi bile gölgede bırakan Mabel Matiz üzerimize füze yağdırmaya devam ediyor. Yeni Mabel Matiz hit'i, onun 'Fan'ı olmak için nakaratta anahtar bir cümleye sahip. Mabel Matiz yeni şarkısı 'Fan'da diskografisinin en sağlam sloganlarından biriyle karşımızda. Matiz, "Bu kadarı nefretin, aşktır!" diyor...
Şu anda farkında değilsiniz belki ama Mabel Matiz'in üzerimize füzeler yağdırdığı en üretken dönemine denk geldiğimiz için, onunla aynı çağda birlikte gülüp birlikte ağladığımız için kendimizi çok şanslı hissedeceğiz. Evet, Sezen Aksu'nun 'Gülümse'sinde henüz 1-2-3-4 yaşındaydık, ıskaladık. Evet, Kayahan 'Gözlerinin Hapsindeyim' gibi sempatikler sempatiği bir şarkıyla Eurovision'a katıldığında yine henüz 1-2-3-4 yaşındaydık ve yine ıskaladık. Ama kapı gibi, duvar gibi, kalp gibi 'baldan adam'ımız, Mabel Matiz'imiz var bizim. Bu devire, bu çağa, bu dünyaya söyleyecek sözü, katacağı rengi, çoğaltacağı aşkı var. 'Karakol' ile dinleyenin can evinden vuran, beklediğim gibi radyoların kalbini fetheden, dijitalde 'Hanfendi'yi bile gölgede bırakan Matiz, sonbaharı bir yaz şarkısıyla, 'Fan'la karşılıyor. 'Karakol'u yazın ortasında, 'Fan'ı sonbahar başında yayınlaması, sırf bu ters köşe ve ezberbozanlık bile onu sevmeye yetecekken 'Fan'ın muazzam sempatikliği Mabel Matiz'e şu soruyu sormamızı sağlıyor: "Mabel'im, artık sen füze mi atsan üstümüze de rahatlasan sen de biz de?"
Tek korkum 'Karakol'un gölgesinde kalması
Yeni Mabel Matiz hit'i 'Fan', 2022'de yayınlanan 'Hanfendi', 'Kavşaklar' ve 'Karakol' arasında en 'A Canım' tadını yakalayan şarkı. 'Hanfendi' onun Ukraynalı Wellboy tadındaki cool yanını, 'Kavşaklar' az biraz 'isyankar_jojuk et hotmail' tadındaki kemiksiz dilini, 'Karakol' ise "Bize bunlarla gel" dedirten 'El Classico' damarını verirken 'Fan' ise bizlere adeta neşe getiriyor, "Çekip sağa inmesini de bilirim"lik modumuzu az biraz törpülüyor. Söz ve müzik Mabel Matiz'e ait. Intro melodide Matiz haricinde Murad Güner imzasını görürken şarkının prodüktörlüğünde Adi Rotem'in, co-prodüktörlüğünde ise Sabi Saltiel'in adlarını görüyoruz. Şarkının "Çok iyi ama daha da hiperaktif olabilirdi" dedirten eğlenceli klibi ve muazzam styling'i ise Anıl Can imzasını taşıyor. 'Fan' bugüne kadarki en büyük Mabel Matiz hit'i mi, bence değil. Ama son dönemdeki her Matiz şarkısı gibi ilk dinlemede dile dolanıyor, üstelik dinlendikçe daha da çok seviliyor. Bir gelmiş geçmiş en iyi Mabel Matiz şarkıları listesi yapsam 'Fan'ı ilk 10'a koyar mıyım, elbette. Ama Mabel Matiz o kadar iyi şarkılar yazıyor ki son dönemde, 'Fan' bence 'Karakol' gibi bir muazzamlığın sonrasında çıkmış olmasının az biraz dezavantajını yaşayacak. Tıpkı 'Hanfendi' sonrası gölgede kalan 'Kavşaklar' gibi. Bence 'Karakol' sonrasında Matiz tıpkı 'Kavşaklar' gibi daha farklı bir denemeyle yoluna devam etmeli, 'Fan' gibi bir bebeksiliği yıl sonuna saklamalıydı. Dileğim elbette 'Kavşaklar' gibi gölgede kalmaması. Ama 'Karakol'un radyolardaki yükselişini ve dijitaldeki istikrarını düşündüğümde az biraz da korkuyorum 'Fan' için.
'Biz'e, unutmayın ki, hiçbir şey olmaz!
'Fan'la ilgili asıl vurgulamak istediğim kısım ise şu: Mabel Matiz diskografisindeki en önemli, en hayati cümlelerden birine ev sahipliğini yapıyor bu şarkı. "Bu kadarı nefretin, aşktır" diyor Matiz şarkıda. Üstelik de en can alıcı yerde, nakaratta. Aklıma hemen son dönemin en çok konuşulan filmlerinden 'Everything Everywhere All At Once' geliyor haliyle. Filmin tadını kaçırmamak için spoiler vermeyeceğim. Sadece bir çemberden bahsedeceğim. Matiz'in bahsettiği 'nefret/aşk' ilişkisi de o 'sevda'ya dahil işte. Bir şeyden hoşlanmıyor musunuz? Yabancı hatta itici mi geliyor? "Aaa, niye öyle, napıyorsunuz siz?" yargılamaları mı içindesiniz? Üstelik bu hoşlanmama hali nefret boyutlarına kadar mı ulaştı? Bir şeyden nefret edercesine, sosyal medya linçleriyle dolup taşırmak istercesine bir hoşlanmama halindeyseniz siz aslında gizliden gizliye o şeyden hoşlanıyorsunuz. Bir çember çünkü. Saati düşünün. 24 tane saat var. 24'ten sonra yine başa dönüyor. Mevsimleri düşünün. Yazdan sonra yine sonbahar geliyor. Dünyayı düşünün. Yuvarlak. Çember deseniz o da yuvarlak. Her gecenin bir gündüzü var. Devir. Daimi bir devir. Şu anda üzülüyorsanız sevinin çünkü mutluluk kapıda. Nefret duyacak kadar mı önemsiyorsunuz bir şeyleri. İşte o zaman aynaya bakmanızı rica ediyorum sizden. Nefret ve aşk arasında çok ince bir çizgi var. Tıpkı 23.59 ile 00.00 gibi. Bu kadar nefret duyuyorsanız aslında bastırdığınız şeyler var. Birkaç terapiye bakar aşkı gökyüzüne salmak, gökyüzünü renklere, sevgiye boyamak. Hayat başta kendimiz olmak üzere çevremizdekileri mutsuz etmek için çok kısa. Gerek var mı mutsuz olmaya ve mutsuz etmeye? Bence yok. Mabel Matiz'in "Bu kadarı nefretin, aşktır!" demesini, üstelik de bu mükemmel cümleyi 'Fan'ın nakaratına iliştirmesini çok sevdim. 'Biz'e, unutmayın ki, hiçbir şey olmaz. Çünkü biz sevgiye, aşka, güzelliğe, iyiliğe inanıyoruz. Bu dünya iyilerin ve iyiliklerin hatrına dönüyor evvela. Mabel Matiz de öyle. Matiz'in 'Fan'larının içi rahat olsun. Bu dünyayı Mabel kurtarır mı kurtarmaz mı ona bakarız ama Mabel Matiz sevgiye, aşka, güzelliğe ve en önemlisi de iyiliğe inanıyor. İlla onunla bir kahve içmenize gerek yok. O gerçekten de size dışardan gözüktüğü gibi, hatta çok daha fazlası. İyi ki varsın bu dünyaya, bu toprağa, bu gökyüzüne iki çift lafı olan Mabel Matiz...
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr