Kardeş Türküler: Hepimizin farklı bir hikâyesi var
Müzikte 25. yılını kutlayan Kardeş Türküler 7 Kasım akşamı Babylon'da sanatseverlerle buluşacak. Anadolu coğrafyasında yaşayan farklı kültürlerin ezgilerine ses veren grup konser öncesi sorularımızı yanıtladı.
25 yılı geride bırakan bir topluluktasınız. Böylesine kalabalık bir grubun çeyrek asrı geride bırakmasının sırrı nedir? Günümüzde bu oldukça zor bir şey olsa gerek.
Metehan Dada (keman, düzenleme): Müzik dışında grup içindeki ortak kültür sizi içine çekiyor: Başkalarının hikayelerine kulak vermek; insan olmaya çalışmak; hayata karşı ortak bir duruş sergilemek.. Çeyrek asrı geride bırakırken bir aradalığımızın sırrın büyük oranda bu sanırım.
Onur Çalışkan (klarinet, saksafon): Müzik dışında bizi bir arada tutan diğer büyük bir etken birbirimizden farklı olmamız. Herkesin farklı bir hikayesi, yolculuğu, birikimi, düşüncesi var. Ve tüm bunlar harmanlandığında gerçekten ‘Kardeş Türküler’ oluyoruz.. Bu farklılıklar mutlaka ortak bir noktada buluşuyor. Önemli olan farklılıklarımızla beraber yaşayabilmek ve ortak bi duruş sergilemek değil mi zaten?
Boran Mert (bağlama, düzenleme): Buradaki insanlar hayata büyük ölçüde aynı noktadan bakıyorlar. Müzik yaparken belli sanatsal ve politik kaygıları var. Bütün bunlar da bence grubu bir arada tutan etmenler.
Kardeş Türküler, belki de Gomidas ya da Bela Bartok'un yolundan gidip bu topraklara dair farklı dillerdeki şarkıları günümüz insanıyla buluşturdu. Hatta yeniden tanıttı da diyebiliriz. Bunu yaparken en büyük motivasyonunuz ne oluyor?
Feryal Öney (solist): Hikâyeler.. Bizi bize anlatan hikâyeler.. Doğan, büyüyen; seven sevilen, ayrılıklar, kavuşmalar yaşayan; savaşlar, sürgünlükler, acılar yaşayan ama her bahar yeniden doğan, tazelenen ve bunları nesilden nesile anlatan insanın hikâyesi.. Türkülerin, kilam’ların, oror’ların içinde yaşayan; biz çalıp söyledikçe dile gelen, canlanıveren insanların hikâyeleri.. Bunlar bizi çok heyecanlandırıyor. Bu hikâyeleri bugünün müzikal diliyle güncellemek, bugün de yaşandığını, yaşanmakta olduğunu dile getirmek..
2017'deki "Yol" albümü sonrasında müzikseverlerle buluşturacağınız yeni projeleriniz olacak mı?
Fehmiye Çelik: YOL albümü, adeta her şarkıda ayrı bir yolculuk hikâyesi anlatıyordu ama galiba Kardeş Türküler’in kendisi başlıbaşına bir yolculuk... Dinleyicilerimizi, izleyicilerimizi de bu yolculuğa katmak en büyük heyecanımız belki de. Kardeş Türküler’in taşıyıcı bir turne kadrosu var ama daha çok bir "open source", yani açık kaynak bir alan Kardeş Türküler. Kollektif bir alan... Yeni hedeflere, yeni hayallere uygun değişimlere açık, katılım ve katkılara açık bir alandan söz ediyoruz yani. Diller arası, kültürler ve fikirler arası bir yolculuk... Ortaklıklarımız ve farklılıklarımızla yeni şeyler keşfetmek, beraber ilerlemek hepimizi heyecanlandırıyor, hepimizi zenginleştiriyor. Çok köklü bir geleneğe sahip bu topraklar. Edebiyatında, kültüründe, sanatında, müziğinde… ve biz o gelenekten besleniyoruz her zaman, dolayısıyla her zaman müzikseverlerle buluşturabileceğimiz yeni işlerimiz oldu ve olacak.
Babylon'da, 7 Kasım akşamı sahne alacaksınız. Nasıl bir konser olacak?
Fehmiye Çelik: Kardeş Türküler'in ilk yıllarından bugüne seslendirdiğimiz, adeta bizimle özdeşleşen klasik repertuvarın yanı sıra yepyeni şarkılarımız da olacak. Yaşadığımız günler neler getirdi bize? Acılar, sevinçler, ayrılıklar, kavuşmalar, kahkaha ve gözyaşları… Yaşadıklarımızdan çok şey öğrendik. Ama öğrenecek daha çok şeyimiz var. 7 Kasım akşamı şarkılarımız, seslerin kendini özgürce ifade ederek birbirini çoğalttığı çok-dilli, çok-inançlı, çok-kültürlü bir gelecek için olacak.