Göksel, 'Sen Varsın' ve çeyrek asır sonra da hep var olacaksın!
Son olarak 'Canım'la farkını konuşturan Göksel, yeni single'ı 'Sen Varsın'la henüz doğmamış geleceğin güçlü kadınları için de şimdiden var olabilmeyi başarıyor. Hayalini tam 25 yıl sonra 'Sen Varsın'la gerçekleştiren Göksel yeni şarkısında müzik yolculuğunun en atmosferik, en 'ekosistematik' işini ortaya koymayı başarıyor...
Müzik kariyerinin en güçlü albümü 'Bende Bi' Aşk Var'ın adına ilham olan, 2010'lu yılların en büyük Türkçe pop hit'lerinden 'Yalnız Kuş' bugünlerde dijital müzik platformlarında 20 milyon kez dinlenmeyi çoktan geçti bile. 'Yalnız Kuş' ve 'Acıyor'la 2012'de başlayan, daha sonra 'Sen Orda Yoksun'la 2015'te devam eden Göksel'in 'Depresyondayım' sonrası ikinci büyük çıkışı ona hakkını artık ülke bazında teslim etmeye -gecikmeli de olsa- başlamamızı sağlamıştı. 'Sen Orda Yoksun' sonrasında yoluna dijital çağ ile uyumlu bir şekilde single'larla devam eden Göksel, ara ara her daim sevilen 'ilkbahar' şarkılarıyla karşımıza çıksa da asıl büyük başarısını ve muazzam nitelik-nicelik uyumunu büyük bir dans hit'i olan 'Hiç Yok'la yakalamıştı. 'Sen Orda Yoksun'lar, 'Hiç Yok'lar derken bu hikâyenin sonunda elbette mevcudiyet, pes etmeme, var olma haliyle devam etmesi ise yepyeni Göksel hit'i 'Sen Varsın'la gerçekleşmiş oldu. 'Sen Varsın, her şeyden önce Göksel'in 'var'lığını, pes etmeme kabiliyetini, kendini aktarabilme ve milyonlara değebilme becerisini, samimiyetini, vizyonunu, metanoyasını gerçekleştirebilmiş bir bireyin yakaladığı mutlak huzuru müjdeliyor bizlere.
Tene değen iğnenin yaratacağı dönüşümü fark edebilmek için beklemeniz lazım
En sonunda söylenecek lafı -söz konusu Göksel olduğunda- en başta da söylemek gerek: Tek sıkıntısı kısa vadede keşfedilebilecek kadar genel dinleyici için davetkar olmamak olan 'Sen Varsın' müthiş cool'luğuyla ve 90'ların depresif şehir hayatı temposunu 2020'lerin güncel sound'uyla ustaca birleştirmesi sayesinde bugüne kadarki Göksel hit'leri arasında en atmosferik, en 'ekosistematik' işi olmayı başarmış. Bugüne kadar evrene, kainata yollanan tüm cümlelerin anlamlı ve kıymetli bir kombini olan şarkı, portakal suyundaki turuncu rengin albenisinden çok daha farklı bir anlam arayanlara aslolan gerçeği yani suyun şeffaf ve berraklığını hatırlatan, dinleyiciyi aynı anda hem kuyunun dibine hem de göklere çıkartan oldukça sağlam bir iş. Söz ve müziği Göksel'e ait olan şarkının aranjesi Sabi Saltiel & Osman Şahin ortaklığında gerçekleşmiş. Altyapı ve beste uyumu öylesine büyüleyici ki en az 10 kez peş peşe dinleyip şarkının ruhuna tam olarak girme isteği doluyor ruhunuza. Aytekin Yalçın yönetmenliğinde analog kamera ile çekilen klibi ise yalnızca Göksel'in bir hayalini gerçekleştirmiyor, aynı zamanda şarkıda yaratılan atmosfer tamamen ete, kemiğe bürünmüş oluyor. Aytekin Yalçın'a ve analog kamerayla klip çekme hayalinden bir gün bile vazgeçmeyen ve 25 yıl sonra hayalini gerçekleştirebilen Göksel'e insan sımsıkı sarılmak istiyor. 'Sen Varsın', yepyeni Göksel albümünün çıkış şarkısı olmayı hak eden bir ekip ruhu ve liderliğine, tekil olarak ise yıldız kumaşına sahip. Hem tekil bazda bir star hem de ekip içinde uyumlu. 'Canım'ız Göksel'in 'Canım' sonrası depreşen albüm isteğimizi 'Canım'dan bile daha çok gündeme getiriyor. Muazzam bir intro'ya ve organik bir outro'ya sahip olan şarkı gerilimli yapısı, vokale hikâye anlatma şansı tanıyan aranjesi, nakarattaki yükselişi ve akılda kalıcı sloganıyla yapması gereken her şeyi başarıyor. Nakarat sonrasında giren melodinin önce aynı sonra biraz farklı gitmesi gerçekten heyecan verici. İşte 'oyuncak' dediğimiz o minik dokunuş tam olarak bu. İlla bambaşka bir yapıya geçiş yapmasına gerek yok şarkının. Çok ufak bir dokunuşla, ufak bir zıplamayla tatlı bir farklılık ve canlılık katabiliyorsunuz. Göksel 'Sen Varsın'la gösterişsiz bir ihtişam içinde dünyaları fethetme telaşına düşmeden sakince iğneyi batırıp kaçırıyor. Tene değen iğnenin sizde yaratacağı dönüşümü fark edebilmek için ise biraz beklemeniz gerekiyor.
Henüz doğmamış geleceğin güçlü kadınları için de şimdiden 'Sen Varsın'
Şarkının girişinde "Yorgunum doğduğum şehirden" diyen Göksel 'Sen Varsın'da "Göğsümde bin düğüm, orda benden çok sen varsın" dese de, ikinci tekil ya da çoğul şahısa seslense de bize değen kalbin temizliğini, istikrarını, vizyonunu, retro'nun farklı tatlarını kendine adapte edebilme başarısını hatırlayan biz masum dünyalılar olarak o 'Sen Varsın'ı elbette en çok onun için kullanacağız. Göksel iyi ki 'Sen Varsın'. Arabeskten, 70'lerden, dans müziğinden, akustikten, elektropop'tan, pop-rock'tan, kısaca neredeyse metal ve drum and bass dışında her türden beslenen ve tüm bu türlere retro tatlar ekleyip güçlü kalemiyle sözel olarak da kendini ifade eden ve kalplere değen bir müziği 1997 çıkışlı 'Yollar'dan beri tam çeyrek asırdır devam ettiren biri elbette hep var olacak. 'Sen Varsın' ve Türkçe pop'a kattıklarınla çeyrek asır sonra da her zaman sevgi ve saygıyla anılan, şu anda henüz doğmamış geleceğin güçlü kadınlarına ilham kaynağı olacaksın. Tek bir kişinin yarasına bile merhem olabilmenin ne denli kıymetli olduğunu onunla bir kahve içmemenize rağmen çok iyi bildiğimiz, karakterine ve duruşuna her zaman kefil olduğumuz, vizyonu ve kendini aşıp kendi ışığına yaklaşma gayreti ve becerisiyle herkesi kendine hayran bırakan bu uzun üretim serüveni çok uzun yıllarca hatırlanmaya devam edecek. 'Sen Varsın'daki gibi asla pes etmediğin için, müzik yapmaktan vazgeçmediğin için, güçlü melodilere akılda kalan ve değen sözler yazdığın için en başta bir dinleyici olarak çok teşekkür ediyorum. Göksel'le aynı dönemde yaşadığımız için gelecek nesillerde şanslı kabul edilebileceğimiz gerçeğinin henüz idrakında olamayanlara ise yalnızca gülüyor, üzerime geçirdiğim paltomla 'Sen Varsın' klibindeki gibi sokaklarda ultra cool bir şekilde yürümeye devam ediyorum.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr