UBER ve taksici geriliminde kim haklı kim haksız?
Son haftalarda araçlarına taksiciler tarafında yapılan saldırılarla gündeme gelen UBER - taksici tartışmalarında haklı taraf kim?
Özellikle büyük şehirlerde taksicilerin uzun mesafe giden yolcu ya da Arap yolcu kapma sevdası yüzünden birçok kişi taksi kullanma konusunda iki kere düşünür oldu.
Kısa mesafeye burun kıvıran, yolu bilmiyorum bahanesiyle kasıtlı şekilde yolu uzatan ve ne taraftan gidelim sorusunu müşterisine yönelterek yolu bilip bilmediğine emin olmak isteyen taksicilerin sayısı arttıkça herkes farklı seçenekler aramaya başladı.
İşte tam da bu noktada UBER, 2014 yılında hayatımıza girdi. Mart 2009'da ABD'nin San Francisco kentinde kurulan şirket günümüzde dünya çapında 630'dan fazla kentte aktif bir şekilde kullanılıyor.
Taksiciler Uber'in vergisiz ve haksız kazanç sağladığını öne sürüyor. UBER ise, şirkete bağlı şoförlerin gelir vergilerini kendilerinin ödediğini söylüyor.
Türkiye'de değeri sürekli olarak anlamsız bir şekilde artan taksi plakaları neredeyse 2 milyon lira seviyesine ulaşmış durumda. Avrupa'da taksi plakası fiyatları ise Türkiye'dekilerin yanında devede kulak gibi kalıyor. Bunun en önemli sebebi ise çok uzun süredir taksi plakası için yeni plaka ruhsatı verilmemesinden kaynaklanıyor.
Taksi plakası sahipleri ise, taksisini günlük kiraya vererek aylık sabit geliri de garanti altına almış oluyor. Taksi şoförü de ''Günlük kazanç - (taksinin günlük kirası + yakıt)'' denkleminde sıkıştığı için kendince başka çözümler aramak zorunda kalıyor.
Taksicinin kendince aradığı çözümler halkı huzursuz etmeye başladığı zaman da, müşteri memnuniyetini artırma adına Uber gibi fikirler ortaya çıkıyor.
Aylık 5 bin liraya kadar çıktığı öne sürülen gelirleriyle UBER sürücüleri, taksicilerin hedefinde. Konu ile ilgili yasal bir düzenleme bulunmaması sebebiyle şu an için polis çevirmesine yakalanan bir UBER aracı para cezası alıyor ve araç içerisindeki yolcu da para cezasına çarptırılıyor. Fakat UBER, böyle bir durumda yolcuların para cezasını geri ödüyor.
UBER yalnızca Türkiye'de mi tartışılıyor?
Benzer tartışmalar şu sıralar Yunanistan'ın başkenti Atina'da da yaşanıyor. Atinalı taksi sürücüleri UBER'in yasa dışı olduğunu ve işlerine ket vurduğunu savunuyor. İspanya'nın en büyük ikinci kenti Barselona'da da UBER kullanımı bir nevi yasaklanmış durumda. Orta Amerika ülkesi El Salvador'da da UBER taksicilerin odağı durumunda.
UBER, genel olarak Vito tip araçlarla çalışan bir sistem. UBER XL hizmetini kullanan bir müşterinin ödemesinin yüzde 20'si UBER'e gidiyor. Fakat UBER, bu ödemeyi genel merkezden yani ABD'den aldığı için, Türkiye'de bir ofisi olmasına rağmen kestiği komisyonun vergisini ödemiyor. UBER sistemine dahil olan araçlar da belediye ve Turizm Bakanlığı'ndan alınan belgelerle hizmetlerini sürdürüyor.
Vergi konusunda taksicilere gelecek olursak, benzer bir vergi denetimsizliği ve hatta daha da büyük boyutlusu taksiciler için de geçerli.
Peki UBER, sistemini Türkiye'ye uyarlasa tüm sorun bitecek mi? Rekabete yanaşmayan taksiciler bu işin peşini pek bırakmaz gibi görünüyor.
UBER sürücüsü olma şartları neler?
Normalde taksi sürücüsü olmak isteyenler ehliyet, psikoteknik, sağlık raporu, ehliyet GBT'si ve resmi evrak için alınmış ehliyet GBT'si belgelerini temin etmek zorunda. Fakat kaç taksi sürücüsü bu belgeleri sunuyor ya da taksi sürücüleri gerçekten denetleniyor mu gibi sorular havada asılı kalıyor.
UBER, sisteme girmek isteyenler için bazı gereklilikler sıralamış durumda. Buna göre UBER sürücüsü olmak için şoför adaylarından ehliyet ve sabıka kaydı isteniyor.
UBER XL sistemine aracını koymak isteyenler ise D2 belgesi, yol ve güzargah belgesi, ruhsat, şirket açılış belgeleri ve araç sigortaları belgelerini mutlaka sunmak zorunda. Ayrıca UBER tarafından sağlanan eğitimlere de katılma zorunluluğu bulunuyor.
UBER Taksi sistemine girmek isteyenler ise SRC, psikoteknik, şoför kartı ve araç ruhsatı belgeleri isteniyor.
Son günlerde UBER araçlarına taksiciler tarafından yapılan saldırılar da, taksiye binen müşterilerin güvenliği konusunda bazı soruları da beraberinde getirmiş durumda.
UBER ise yaşanan korkunç olaylar için sürücülerine yasal destek vereceğini açıkladı.
istanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu, 12 Mart 2018'de İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen UBER davası sonrası "Ama şunu görmeden bu olayların halledilmesini istiyoruz. Avrupa ülkelerinde taksicilerin eylem yapıp sağı solu yakıp yıktığı gibi biz de burada böyle bir eylem yapmak istemiyoruz. Eğer meclisimiz bu konuda gerekli çalışmayı yapmazsa eğer adalet farklı bir karar verirse taksici esnafının sabrı taşar taksici esnafı ekmeği için emeği için her şeyi yapar" diyerek yönetimi, "Yanlı haberler sürerse taksiciler gereğini yapar" diyerek de medyayı hedef alan sözleriyle de tepkilerim odağındaki isim oldu.
Şimdi ise UBER araçların, şoförün sahibi olup olunmadığına bakılmaksızın 30 gün süre ile trafikten men edilme cezasının yasalaşması konuşuluyor.
Anlaşılan o ki hiçkimse taksi, taksi sürücüsü ve müşteri güvenliğini şu an için umursamıyor. Herkes bir şekilde taksicileri kurtarmanın derdine düşmüş.
Eğer bir UBER yasağı getirilecekse de taksicilerin sıkı bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. Ben aracında silah taşıyan ve kafasında her saniye hangi yoldan nasıl kazıklarım düşüncesi bulunan bir taksici ile A noktasından B noktasına gitmek istemiyorum.
Taksi sistemi karşısına gelen yeniliğe karşı kazançlarını yedirmemek için direniyor ve pazarda rekabet istemiyor olabilir. Fakat müşteriler de memnuniyet ve kaliteli hizmete önem veriyor. Bunu bir nevi son zamanlarda popülerliği artan yeni ödeme birimi kripto para ve geleneksel ekonominin savaşına benzetmek mümkün.
Bakalım UBER - taksici geriliminin galibi kim olacak?
Instagram.com/mehmetcankmrc
twitter.com/mehmetcankmrc
YouTube.com/mehmetcankomurcu