Hazal Kaya'nın 'LGBTİ+' açıklaması neden önemli?

Ayakta alkışlamak lazım

Hazal Kaya ve dünyalar tatlısı oğlu Fikret Ali sık sık gündeme geliyor. Hazal Kaya'nın anneliği sık sık tartışma konusu oluyor. Birçoğumuza fenalık getiren 'Instagram annesi' pozları kesmeyen, doğal, samimi ve en önemlisi de aklı başında, olgun davranışları dikkat çekiyor Kaya'nın. Son olarak yine birçoklarımızı şaşırtmış oyuncu. Ona "Çocuğun LGBTİ olsa ilk tepkin ne olurdu?" diye bir soru yöneltilmiş. Hazal Kaya öyle bir cevap vermiş ki, insanın ayakta alkışlayası geliyor gerçekten de...

"En fazla yol arkadaşı olabilirim"

Kaya, şunları söylemiş: "Onu yönlendirmek haddim değil. Beni hiç ilgilendirmez. Bu konuda çok hassasım. Benim ne gibi bir tepkim olabilir? O benden başka bir birey. Ben ancak ona yol arkadaşı olabilirim." Hazal Kaya'nın böyle önemli bir soruya aynı ciddilikte ve doğrulukta bir cevap vermesi ona olan sevgimi çoğalttı, saygımı artırdı. Hazal Kaya'nın bu açıklaması LGBTİ görünürlüğüne/farkındalığına dair önemli bir dönüm noktası. Sonunda bu topraklarda LGBTİ konusuna duyarlı bir ünlü açıklamasına denk gelmiş durumdayız. Ama ben bunu sadece müthiş faydalı bir LGBTİ açıklaması olarak görmüyorum, böyle algılanmasını da çok doğru bulmuyorum. Çünkü LGBTİ konusunda öncelikle 'anne olmak/baba olmak' ekseninde değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum. Bir anne, çocuğunu yönlendirmeyi doğru bulmuyor, "Ben ona en fazla yol arkadaşı olabilirim" diyor. Bu kadar şahane bir bakış açısı var mıdır?

Bireyselleşemiyoruz

Anneler ve babalarımız bizim canlarımız, tamam, kabul. Ama farkında olmadan çok büyük bir yanlışa imza atıyorlar. Bizi kendi doğrularına yönlendirmek, şekillendirmek gibi hatalara düşüyorlar. Her konuda bu böyle. Ailesinden bağımsız fikirleri olan çocuklar yalnızlaşıyor, yalnızlaştıkça da ailesinde göremediği sevginin arayışına düşüyor. Hazal Kaya gibi tüm Türkiye'nin tanıdığı bir ismin "Bir anne olarak çocuğuma en fazla yol arkadaşı olabilirim" demesi sadece LGBTİ değil tüm konulara ilişkin sağlam, farklı ve elzem bir bakış açısı. Annelerimiz ve babalarımız bizim ebevynlerimizden ziyade dostlarımız, en yakın yol arkadaşlarımız olsa çok daha sağlıklı bir iletişim kurmuş olmaz mıyız onlarla? "Ben senin annenim/babanım" adı altında yapılan yönlendirmeler yüzünden çocuklar "Ben buyum" diyemiyor. Bireyselleşemiyoruz haliyle.

Anne olmak ona çok yakışıyor

Aileden kalan kodları devam ettirmek üzerine ilerliyoruz. Böylelikle başka ailelerin çocuklarına yüklediği kodlarla savaşıyoruz. Hoşgörü çıkmıyor, hep bir savaş hali yaşanıyor. Barışçıl bir dünyaya giden yol hoşgörüden geçiyorsa, ki öyle, o zaman 'aile'den başlamak gerekiyor. Aileler çocuklarını bir birey olarak görmeli, tıpkı Hazal Kaya'nın bakış açısı gibi 'en fazla yol arkadaşlığı' yapmalı. Hangimiz annemizle ve babamızla dostuz? Gerçekten soruyorum bunu. Kandırmayalım kendimizi. Anne ve baba etiketlerinin altında eziliyoruz birçoğumuz. Hazal Kaya'nın LGBTİ açıklamasını bireysellik özelinde değerlendirmek işte bu yüzden önemli. Hazal Kaya'ya anne olmak gerçekten çok yakışıyor...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr