Geri Dön
Atakan’ın bu kadar erken olgunlaşması doğru mu?

Atakan’ın bu kadar erken olgunlaşması doğru mu?

Sosyal medyada dolanan bir video ile hayatımıza girdi Atakan. Okuduğu kitaplar, fikir dünyası, yorumları 10 yaşındaki bir çocuğun çok ötesinde. Ancak 10 yaşındaki Atakan’ın bu kadar erken olgunlaşması ne kadar doğru? Atakan Kayalar’ın kitap okuması, dünyayı sorgulaması iyi bir şey ama yaşıtlarından farklı olması ileride onu nasıl etkileyecek?

Selçuk Bulut
Selçuk Bulut

Her şey video ile başladı

Andy Warhol “Herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacaktır.” demişti. Bu cümleler günümüzde gerçek oldu. Sosyal medya yaygınlaştı ve sonunda hepimiz bir yerlerde, bir müddet ünlü olmayı başardık. Onlardan birisi de Twitter’da yayınlanan video ile ünlenen Atakan oldu. 10 yaşındaki Atakan kendisine rastgelen bir kişi tarafından videoya alındı. Diğer çocuklardan farklı olan Atakan çocuk yaşına rağmen yaptıklarıyla adından söz ettirdi. Videoyu çeken kişinin sorduğu sorulara büyük bir olgunla cevap verdi, okuduğu kitaplardan, felsefik deyişlerden, olgulardan bahsetti. Büyük çoğunluğumuz Atakan’dan gururla söz etti. Peki, Atakan’ın bu kadar erken olgunlaşması iyi bir şey mi kötü bir şey mi? Molatik ve PembeNar olarak aramızda bir tartışma yaptık, yorumlarımızı sizlerle paylaştık. Haliyle bir uzmana da bu durumu sorduk.

“Erken olgunluk sorun yaratabilir”

“Ergenliğin sonunda veyahut erişkin bir birey olsaydı söyledikleri ve okuduklarıyla takdir edilebilir bir olay olacaktı benim için.

Nasıl bir yaşantısı olduğunu bilemiyoruz, zengin mi fakir mi ya da orta gelirli bir aileye mensup bir çocuk mu? Bunları bilmeden de olumlu veya olumsuz bir yargıda bulunmak zor. Bu bilgilerin dışında, Atakan’ın yaşıtları gibi oyun oynaması gereken yaşta bu kadar ağır yüklerin altına girmesi onu ileride büyük sıkıntılara sokabilir. Sonuçta erken olgunlaşma ilerleyen dönemde fikirsel, ruhsal boşlukları beraberinde getirebilir.”

Selçuk Bulut

“Atakan, Yusuf ve Demir’in dinozorlarla mücadelesi”

“Reklam çalışması olabileceğini düşündüğüm bir olaya aslında ama esas mesele Atakan’ın nihilizm tartışması ve bu videonun bu kadar ‘popi’ olması. Tabii ki ben de izledim onu. Bi’ kere yeleğiyle filan aşırı tatlı görünen çocuk Atakan. Ağzım açık kaldı izlerken ve hemen Atakan’ın akranı 10 yaşındaki yeğenim ile ilgili ‘komşunun oğlu teyzesi’ olup “Bizimki de PUBG’de 21 tane kill’im var teyza” diye övünsün moduna girdim. Sonra bir video daha izledim. Yine Atakan’ın akranı olduğunu düşündüğüm Yusuf'un videosunu buldum. Yusuf babasına “Baba ben okumak istemiyom ya okulda ağzımı ayırıp bakıyom ben ticaret yapacaam” diyordu. Okumak yerine para kazanmak isteğini Yusuf söylediğinde komşunun oğlu teyzeliği görevimi bıraktım. Çünkü üst perdeden kendimizce yorumlar yaparken Atakan, Yusuf ya da 10 yaşındaki yeğenim Demir’in ne ile ilgilendiğine daha çok kafa patlattığımızı fark ettim. Biz onların 10 yaşında kendilerini ne kadar iyi tanıdıklarını atlıyoruz. Onlar kendilerini tanıyor, ne yapmak istediğini çok iyi biliyor (bu arada bence bu kadarı da fazla). Yeni çocuklara öyle bakmalı artık galiba. Çünkü 30 yaşında bir kadın olarak Demir’e “Oğlum şu kursa git bu eğitimi al” dediğimde “Hayır” diyor. Tabii ki yüksek müsaadesiyle kararı kendisine bırakırken eğitimini de düşüneceğiz ama onlar doktor, öğretmen, mühendis filan olmak zorunda olmadıklarını biliyorlar. Atakan bilim insanı olmak istiyor, Yusuf tüccar, Demir de gamer. Dolayısıyla bu muhteşem üç silahşör istediği hayatı seçerken biz dinozorlarla mücadele etmek zorunda kalıyor.”

Bilge Şenel

“Bağrımıza bastık”

“Dün akşamdan beri sosyal medya da paylaşım rekorları rekor kıran Atakan’a biz de Molatik olduk…

Şimdiki neslin tamamen internetin ve teknolojinin içinde doğması ve onlarla birlikte büyümesine fazlasıyla alıştık ki Atakan bize binde bir gibi geldi… Ama aslında çocukların tamamen bu hale bürünmesine biz sebep olmuyor muyuz? Daha doğmadan onlara Instagram hesabı açarak…

Atakan, geçenler de kitap mağazasında kitaplara dikkatli bir şekilde bakması Fethi Çağıl’ın dikkatini çekiyor… Bi’ süre sonra da bunu bizimle Twitter üzerinde paylaşıyor.

Atakan daha 10 yaşında ve felsefeye karşı özel bir ilgilisi varmış. Daha 10 yaşında olmasına rağmen 5 ayda 250 kitap okuduğunu öğreniyoruz daha sonrasında… Utandık mı biraz? O tam kitap okuyacağınız sırada kendinize söylediğiniz yalanlar, bahaneler geldi mi akıllara? Heh iyi…

Tabi böyle tablolara alışkın olmadığımız için hemen milletçe bağrımıza bastık Atakan’ı… Ama nasıl basmayalım? Konuşurken ki şu kendinden eminliğe, okumanın verdiği o hazza o güce ulaştığını size de hissettirmiyor mu? Senin o hırkanı yerim ben çocuk!

Bizim kardeşimiz ya da kuzenimiz hiç fark etmez arkadaşımızın kardeşi olsun şu an hepsinin bulunduğu tablet, telefon, bilgisayar bağımlılığından sonra Atakan’ı görmek beni çok Molatik etti.”

Selin Nur Ceylan

"Her şeyin bir zamanı var Atakan"

10 yaşındaki Atakan'ı ilk izlediğimde ona "Her şeyin bir zamanı var Atakan" demek istedim. Atakan zeki ve çalışkan bir çocuk. Felsefeyle ilgileniyor. İlerde psikiyatrist olmak istiyor. Ancak yaşanmamış bir çocukluk var ortada. Henüz 10 yaşında olmasına rağmen bilge tavırlarıyla epey dikkat çekiyor. Uzun bir zamandır ilk defa böyle bir çocukla, gençle karşılaşıyoruz. İlk etapta heyecan verici. Ama biraz düşününce, sosyal hayat boyutunu aklımıza getiriyoruz. Atakan, bilgi bombardımanına tutulmuş gibi. Soyut düşünüyor. Ama sosyal hayatta yaşaması gereken tecrübeler var.

Atakan, şu anda felsefeyle ilgilenerek hata yapma şansını ortadan kaldırmış oluyor. Evet, konulara çok yönlü bakıyor. Ancak sosyal hayatta, insan ilişkilerinde ciddi problemler yaşaması gayet olası. "Toy o daha, çocuk daha" evresini bilgiyle, doğrularla geçirdiği için henüz ciddi bir yanlış karşısında ne yapacağı konusunda kafada soru işaretleri oluşuyor onu izlerken.

Bize hep ne öğretiyorlar? Adım adım, ağır ağır çıkmak gerekiyor merdivenleri. Atakan'ın merdivenleri bu kadar hızlı çıkması da ilerdeki olası bir düşüşünün hızlı olabileceği konusunda epey düşündürtüyor. Atakan'ın hikâyesinden kendime çıkardığım en büyük ders ise yavaşlığın gerekliliği...

Mayk Şişman

“Üstün yetenekliliğin ta kendisi”

“Atakan 'farklı' ama farklılarıyla güzellikler yaratabilecek bir çocuk. Henüz 10 yaşında bir çocuğun bu denli bir dağarcığa sahip olması sizin sakın ola yanıltmasın! Onda gördüğümüz şey, üstün yetenekliliğin ta kendisi. Biz toplum olarak bu çocukları kazanmanın yollarını yaratmak zorundayız. Yani Atakan'ın hem bilişsel gelişim sürecine saygı duymalı hem de çocuk olmasına fırsat verme yükümlülüğünü hissetmeliyiz. 'Farklı' olmanın 'tuhaf' olmadığını bilerek yaşadığı her andan keyif alan bir çocuk neler yapabilir düşünsenize... Ve dilerim kurduğu tüm hayalleri teker teker gerçekleştirirken bir kez daha konuşabiliriz Atakan ile. O çakmak çakmak bakan gözlerinden öperim çocuk!”

Senim Tanay Karakuş - PembeNar Sağlık Editörü

“Yeterli uyaran sağlanmazsa…”

Eeee biz yorum yaptık da bir bilene danışmadık mı, danıştık tabii ki. Ergen ve Çocuk Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Ali Evren Tufan bizlere şunu söyledi.

“Üstün yetenekli çocuklar; zekâ, yaratıcılık, sanat, spor ve benzeri alanlarda akranlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren çocuklardır. Bu çocuklar akranlarından daha üst düzeyde kelime dağarcığına sahip olabilirler. Bazıları ise okuma yazmayı erkenden öğrenebilir ve yaşlarına göre ileri akademik, bilimsel ve felsefi konularla ilgilenebilir. Üstün yetenekli çocukların çoğu normal gelişim gösterir ancak çocukların var olan bilişsel becerilerinin yanı sıra sosyal ve duygusal gelişimlerinin de desteklenmesi ve gelişim dönemlerine özgü etkinliklere katılımlarının da sağlanması gerekir. Bu çocuklara yeterli uyaran sağlanmadığında entelektüel ilgileri körelebilir. Diğer yandan gelişimleri tek bir alana yönlendirildiğinde ve sosyal- duygusal becerileri desteklenmediğinde ise akranlarla uyum sorunları görülebilir.“

selcuk.bulut@milliyet.com.tr

can.sisman@milliyet.com.tr

bilge.senel@milliyet.com.tr

selin.ceylan@milliyet.com.tr

senim.tanay@milliyet.com.tr

Benzer İçerikler